Duru'nun ölümü sonrası babaya tehdit, tanıklara baskı
ANTALYA'da, halasıyla yaya geçidinden yolun karşısına geçmeye çalışırken, Berna Yıldırım Başak'ın kullandığı otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitiren Duru Akça'nın (6) babası ve avukatı konuştu.
Ali Akça, başsağlığı için gelen sürücü ve yakınlarının kendisine davacı olmamaları yönünde telkinde bulunduğunu öne sürüp, “Bana 'Uğraşmayın. Boşuna uğraşırsınız. Yıpranan siz olursunuz' gibi sözler sarf ettiler. Kızımın hakkını arayacağım" dedi. Avukat Onur Yoldan ise bazı kişilerin delilleri yok etmek ve görgü tanıklarını etkilemek için kaza yerine gittiğini iddia etti.
Kaza, 11 Haziran akşamı, Muratpaşa ilçesi Rauf Denktaş Caddesi'nde meydana geldi. Halası Rukiye Akça ile oyuncak almak için evden çıkan Duru Akça, yaya geçidine geldi. Hala- yeğen yolun karşısına geçmeye çalışırken, 2 araç durdu ancak Berna Yıldırım Başak, kullandığı otomobille durmayıp, Duru Akça'ya çarptı. Ağır yaralanan Duru, ihbarla kaza yerine gelen sağlık görevlilerince ambulansla özel hastaneye kaldırıldı. Doktorların müdahalelerine rağmen Duru Akça, yaşamını yitirdi. Kaza sonrası Berna Yıldırım Başak gözaltına alındı. Ailesi tarafından morgdan alınan Duru Akça'nın cenazesi de Ermenek Mahallesi'ndeki mezarlıkta toprağa verildi.
'ARAÇLAR GÖRÜŞÜMÜ KAPATTI'
Yapılan testte alkolsüz olduğu belirlenen Berna Yıldırım Başak, polisteki ifadesinde suçsuz olduğunu söyledi. Başak, "Güzergahımda gidiyordum. Önümdeki araçlar görüşümü kapattığı için yaya geçidindeki yayaları görmedim. Hızlı da değildim. Suçsuzum" dedi.
KÜÇÜK YAŞTAKİ ÇOCUKLARI İÇİN EV HAPSİ
Berna Yıldırım Başak, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılan Başak hakkında, 1 ve 3 yaşlarında çocuklarının varlığı göz önüne alınıp, adli kontrolle ev hapsi kararı verildi. Ayrıca Başak'a, yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Karara, Başak'ı tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk eden savcı, itiraz etti.
'KIZIMA KALP MASAJI YAPIYORLARDI'
Duru Akça'nın babası Ali Akça, DHA muhabirine yaşadıklarını anlattı. Kaza anında iş yerinde çalıştığını söyleyen Akça, “Kızımın halası, 'Anne' dediği insan olan kardeşim beni aradı. O gün de okula karne almaya gideceklerdi. Sesleri geliyor ama konuşamıyordu. Ben 'Düştü mü, ne oldu' diye seslendim. 'Ali Duru'ya araba çarptı' demesiyle koşmam bir oldu. Direkt olay yerine gittim. Kızımın cansız bedeni yerde yatıyordu. Ambulans benim arkamdan geldi. Aldık hastaneye götürdük. Kızımı bana göstermemeye çalıştılar ancak bir ara kapı açılınca kızıma kalp masajı yapıyorlardı sonrasında kalbi çalıştırdıklarını ancak her şeye hazırlıklı olmamızı söylediler ama ben kızımı öyle görünce gerçeği anladım" dedi.
'BOŞUNA UĞRAŞIRSINIZ YIPRANAN SİZ OLURSUNUZ' DEMİŞLER
Kazayı yapan kişinin tanıdıklarının, görüşmek için aracı koyduklarını da öne süren Ali Akça, “Bana sadece başsağlığı dileyeceklerini söylediler. Sadece başsağlığı için onları kabul edeceğimi, farklı bir konu için gelmeleri halinde kesinlikle gelmemelerini istedim. Başsağlığı dileyeceklerini öğrenince kabul ettim. Benim bildiğim başsağlığı kısa tutulur. Bunlar lafı uzattıkça uzattı. Farklı konulara girdiler. En sonunda 'Uğraşmayın. Boşuna uğraşırsınız. Yıpranan siz olursunuz' dediler" diye konuştu.
'KIZIMIN HAKKINI ARAYACAĞIM'
Görüşmede kazayı yapan sürücünün de bulunduğunu anlatan Akça, “Eşi, annesi, babası ve kayınpederi vardı. Beni en çok üzen sürücünün adli kontrolle serbest kalmasıydı hatta onların yanında şu cümleyi de kullandım. Orada ölen benim kızım değil de o esnada yanlarında olan 1 yaşındaki torunlarını göstererek, 'Sizin torununuz olsaydı ne yapardınız?' diye sordum. Bana gayet rahat bir şekilde 'Ben şikayetçi olmazdım' dediler. Öyle bir dünya mı var ya? Şikayetçiyim. Davanın sonuna kadar gideceğim. Kızımın hakkını arayacağım" dedi.
AVUKAT: YENİDEN KARAR VERİLECEK
Ailenin avukatı Onur Yoldan ise “Nöbetçi hakimlikçe sürücü, ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı. Ancak dosyaya bakan ve sanığın tutukluluğunu talep eden nöbetçi savcı, mahkemece verilen adli kontrol kararına itiraz etti. Dosya şu an tekrar sulh ceza hakimliğine geldi. Şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Tekrar tutuklanma ihtimali var. Sorgusu yeniden yapılacak ve hakkında yeniden karar verilecek" diye konuştu.
'BİRİLERİ KAZADAN SONRA OLAY YERİNE GİTMİŞ'
Olayla ilgili bazı iddiaların gündeme geldiğini de dile getiren avukat Yoldan, şöyle konuştu:
“Olay yerine kamera kayıtları ve tanık tespiti için gittik. Oradaki insanlar bize kazadan sonra başka kişilerin geldiğini, kamera kayıtlarını soruşturduklarını ve kazayı görenlere tanıklık yapmamaları yönünde telkinde bulunmuşlar. Ancak emniyet mensubu arkadaşlar çok hızlı bir çalışma yapmış. Onlara da teşekkür ediyorum. Dosyaya kazayla ilgili görüntüleri kazandırmışlar. Tanıklarımızın da hepsi hızlı bir şekilde dinlenmiş. Polislerimiz sayesinde delil yok edilmesi gibi bir durum oluşmadı ama bununla ilgili bir çaba olduğu ortada. Ancak bunu kimin yaptığı yönünde bilgimiz yok.
Biz bu konuyla ilgili de gerekli yerlere şikayetlerimizi yapacağız. Güvenlik kamera kayıtlarıyla ilgili emniyetteki arkadaşlar görüntülerde yaşananları tutanak haline getirmiş. Orada da kazanın nasıl olduğu görülüyor. Kazazedeler yaya geçidinde yolun karşısına geçmeye çalışırken, bir otomobil ve hemen onun da arkasında bir servis aracı duruyor. Yolu ortaladıkları sırada Duru orta şeride çıkmak için artık koşmaya başlıyor. O esnada da en sol şeritten gelen otomobil hiç hız kesmeden çarptığı görünüyor. Belli bir mesafeden sonra sürücü aracı sağa çekiyor. O esnada sürücünün bir yakını Duru'ya müdahale de ediyor. Tamamıyla yaya geçidinde, araçların yol vermek için durduğu bir esnada kaza gerçekleşiyor. İşin en önemli noktası şu; Duru'nun sanki kaldırımdan yola atladığı şeklinde algı oluşturuluyor ama böyle bir şey yok. Hem görüntü hem de tanık ifadeleri bunu ortaya koyuyor. Yola direkt atlama gibi bir durum yok."
Berna Yıldırım Başak ile yakınları ise iddialarla ilgili görüş bildirmedi.