Eğitimcinin kaderi: Çok çalış, az kazan
En yüksek maaşı alan öğretmenin bile yoksulluk sınırının altında kaldığı Türkiye'de Öğretmenler Günü yine buruk kutlanıyor.
MEMURLAR - CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün buruk kutlandığına dikkat çekerek, “Bugün eğitim Bilal Erdoğan’a, öğretmenler Allah’a emanet edilmiş, bağışlar da TÜRGEV’e zorunlu hale getirilmiştir” dedi. Oran’ın değerlendirmeleri şöyle:
Dört yıllık üniversite mezunu bir öğretmen mesleğe 2 bin 136 TL maaşla başlarken, 25 yıl hizmet vermiş ve 1’inci derecenin 4’üncü kademesine gelmiş en yüksek maaşı alan öğretmenin eline de
halen ayda 2 bin 483 TL geçiyor. Türkİş’in hesaplamasına göre 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı ise aylık 3 bin 926 TL. Buna göre en yüksek maaşı alan bir öğretmen bile, eğer iki çocuklu ve eşi
çalışmıyor ise ailece yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Üç öğretmenden biri ek iş yapıyor.
Eğitim-İş’in araştırmasına göre öğretmenlerin yüzde 81’inin kredi kartına, yüzde 79’unun bankaya, yüzde 41’inin esnafa, yüzde 39’unun da şahıslara borcu bulunuyor. Öğretmenlerin yüzde 40’ı ise anne ve babasından maddi destek alıyor. Her üç öğretmenden biri, geçinebilmek için ek iş yapıyor. Öğretmenlerin yüzde 53’ü kirada oturuyor, yüzde 43’ünün arabası bulunmuyor.
Yabancı meslektaşlarına göre daha çok çalışıp daha az kazanıyorlar: OECD ülkeleri içinde en çok çalışan, en az kazanan öğretmenler Türkiye’de. Öğretmenlerin gelir düzeyine göre sıralamada Türkiye, OECD ülkeleri içinde sondan 9. sırada yer alıyor. OECD ortalamasında ilkokullarda 15,
ortaöğretimde 13 dolayında bulunan Türkiye, son on iki yılda eğitimde büyük oranda geriledi.