BIST 9.640
DOLAR 34,66
EURO 36,65
ALTIN 2.941,54
İŞÇİ

Eğitimde 12 Eylül ile hesaplaşmalı

2012 – 2013 eğitim-öğretim yılının birinci dönem maratonunun değerlendirmesini yapan Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türk eğitim sistemini eleştirdi..

Yaklaşık 17 milyon öğrenci, yarın karne alarak 15 günlük yarıyıl tatiline giriyor. “4+4+4’lük Zorunlu eğitim sistemi, Serbest kıyafet, Okul sütü ve Okullar Hayat Olsun” gibi reformlar ve bu yeni uygulamalar eksenindeki yoğun tartışmalarla tamamlanan 2012 – 2013 eğitim-öğretim yılının birinci dönem  maratonunun değerlendirmesini yapan Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türk eğitim sistemindeki reformların arka planında kalite, fırsat eşitliği, özgürlük ve özgünlük gibi temel demokrasi ilkelerinin gözetilmesi gerektiğini söyledi.

 Kangren haline gelmiş sorunlar, tutarsızlıklar, baskılar, dayatmalar ve kaotik uygulamalarla bocalayan Türk eğitim sisteminin temel paradigmalarında başarılı reformlara başlandığını ve 12 Eylül müdahalesi başta olmak üzere eğitimdeki darbe ve muhtıra dönemlerinden kalma bütün antidemokratik yasa ve uygulamalarla hesaplaşılması gerektiğini söyleyen DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, şunları konuştu;

STATÜKO TAMAMEN KIRILAMADI

Eğitim sisteminin hantal, gereksiz ve müsrif yapılardan tamamen kurtulamadığını, dağınık ve bir birinden habersiz eğitim birim ve kuruluşlarının faaliyetlerine devam etmekte olduğunu görüyoruz. Kırtasiyeci, statükocu, bürokratik ve hantal kurumların, makamların ve uygulamaların tamamen tarihin çöplüğüne atılmasını istiyoruz. Eğitim sisteminin egemenlerin isteklerine göre değil milletin taleplerine göre ve ülkenin ihtiyaçlarına göre yeniden dizayn edilmesini istiyoruz. Sade, şeffaf, adaletli ve demokratik bir eğitim sistemi istiyoruz.

EĞİTİM REFORMLARINDAN BEKLENTİ YÜKSELDİ

Türk eğitim sisteminin demokratikleşmesiyle birlikte ancak, insanımızın tabiatına ve tarihi, kültürel genetiğimize uygun bir eğitim öğretim iklimi oluşacağına inanıyorum. Dünyanın uzay ve bilişim çağını yaşadığı bir dönemde öğrencilerin, öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının ve velilerin yasaklarla, tabularla, totemlerle, faşist öğreti ve dayatmalarla yoluna devam etmesi mümkün değildir. Eğitimimiz bu ağırlıklardan kendini kurtarmalıdır. Kaldı ki kısa bir süreç içerisinde yapılan cesur reformlardan sonra, Türkiye kamuoyunun yeni eğitim sistemine dönük algı ve beklenti çıtası da yükseltmiştir.

TÜRKİYE ARTIK GERİYE DÖNEMEZ

Türk eğitim sisteminde yapılan devrim ve reformlar öteden beri hep sıkıntılı olmuş, çokça itirazlara ve hatta isyanlara dahi neden olmuştur. İsyan ve itirazların yıllardır çürümüş, kokuşmuş olan birçok yapının yerlerinden sökülmesi sonucu ortaya çıkan cerahat ve bunun getirdiği sancılar olarak tanımlanması gerektiğine inanıyorum. İdeolojik kuruluşların, siyasileşmiş sendikaların, statükocu ve bağnaz yapıların gerçekleşen her reform ve yenilik çalışmasına isyan ve itirazına karşın Türkiye, eğitim sistemindeki değişim, dönüşüm ve gelişim trendinden geriye, eskiye dönemez. Türkiye, bilimsel, çağdaş ve özgün bir eğitim sistemine yüzünü dönmüştür.

 

EĞİTİM BİLEŞENLERİ DEMOKRATİK DEĞERLERİ YETERİNCE BENİMSEYEMEDİ

Ne yazık ki eğitim çalışanları dâhil öğrenci ve velilerden oluşan eğitim bileşenleri de demokrasiyle özdeşleşen ilke ve değerleri benimsemediği gibi yeterince öğrenememiştir de. Demokratik bir Türkiye ve demokratik bir eğitim sistemi için yani ‘Yeni ve Büyük Türkiye’ için gerekli demokratik davranışları, sorumlulukları ve kurumsal düzenlemeleri yeterince anlayamamaktadır. Demokratik bir eğitim sistemiyle birlikte gerçek özgürlük, eşitlik, bilgi, tutum ve değerler işlevsel hale gelebilecektir.  

 

EĞİTİM PİYASANIN DEĞİL İNSANLIĞIN YARARINA OLMALI

Eğitimde temel amacımız kendini tanıyan, eleştirel düşünebilen, demokrasiyi özümsemiş, farklılıklara saygılı olan, sorumluluk ve misyon taşıyabilen, etik ve estetik değerler kazanmış, emeğin ve mesleğin değerini bilen, bilim ve teknolojiyi piyasanın değil, ülkesinin ve insanlığın yararına sunan insanlar yetiştirmek olmalıdır.

 

EĞİTİM SİSTEMİ DEMOKRATİKLEŞMEDEN, TÜRKİYE GELİŞEMEZ

Eğitim sistemimizin önündeki eğitim, fikir ve teşebbüs hürriyetini kısıtlayan tüm engeller yıkılmalıdır. Dogmatik ve antidemokratik bir ideolojinin emrinde olan Türk eğitim sistemi hâlihazırda bilimsellik yaftası giymiş bir mahkûm gibidir. Eğer demokrasiye ilişkin sorumluluklar, yararlar ve kalite eğitim bileşenleri için açık ve anlaşılır bir hale getirilmezse, demokrasiyi yaşatmak ve geliştirmek daha zor olacaktır.

 

HALK EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ KARAR VERME SÜREÇLERİNE KATILMALI

Eğitim bileşenlerinin demokratik donanıma salip olmaları için demokrasi eğitimine ciddi ve bilinçli bir şekilde büyük ihtiyaç vardır. Çünkü ülkemizde demokrasi kavramının tanımında bir belirsizlik ve bu kavramın kullanımında büyük bir keyfilik bulunmaktadır. Türkiye’nin ihtiyacı olan en saf haliyle demokrasi kavram ve anlayış olarak milletin eğitim sistemindeki karar verme süreçlerine doğrudan katılımlarına olanak sağlayan doğrudan demokrasidir.

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR