Eğitimde başarı öğretmensiz olmaz!
DES Hükümetin öğretmenlere üvey evlat muamelesi yaptığını, öğretmenlerin haklı ve meşru taleplerine karşı umursamaz bir tavır takındığını vurguladı...
Ek ders ücreti aldıkları bahane edilip, 666 sayılı ‘Eşit işe eşit ücret’ yasa düzenlemesinin dışında tutularak maaşlarına ek ödeme yansıtılmayan öğretmenlerin ücretlerinin memurlar arasında en düşük seviyede bulunduğunu söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Sekreteri İshak Çelebi, “Bugün hemen hepsi üniversite mezunu olan, yüksek lisans ve doktora yapan 750 bin öğretmenimizin maaşı kamuda çalışan memurlar arasında en düşük seviyeye indirilmiştir. Ortalama maaşı bin 880 TL olan öğretmenlerimiz polisten, imamdan, hemşireden, posta dağıtıcısından bin 100 TL ila 650 TL arasında daha az maaş almaktadır. İşin trajikomik yönü de öğretmenlerin çoğunun ek ders ücreti alamıyor olmasıdır” diye konuştu.
ÖĞRETMENDEN VERİM VE SAĞLIKLI BİR PERFORMANS İÇİN MAAŞ 3 BİN TL OLMALI
Hükümetin öğretmenlere üvey evlat muamelesi yaptığını, öğretmenlerin haklı ve meşru taleplerine karşı umursamaz bir tavır takındığını kaydeden İshak Çelebi, “Bugün hükümetin öğretmenlerin halinden anlamadığı gün gibi aşikârdır. Hükümet akıllı tahtalarla, tabletlerle, bilgisayar laboratuarlarıyla eğitimde başarılı olacağını zannediyor. Memurlar içerisinde en büyük kesimi oluşturan eğitimcilerin isyanına karşı sağır, tepkisine karşı kör davranıyor. Büyük bir aymazlık ve iktidar sarhoşluğu içerisindeki bürokratlar ise vefasızlığın, pişkinlik ve şımarıklığın en küstah örneklerini sergiliyor. Fatih Projesi ve 4+4+4 eğitim reformu başta olmak üzere, eğitim alanında yapılan hiçbir yenilik öğretmenlerin proaktif desteği olmadan, öğretmenler ikna ve motive edilmeden başarı sağlayamaz. Ekonomik sorunlar altında bunalmış, atama, görevde yükselme ve terfilerde hakkı yenildiğine inanmış bir öğretmenden verim ve yüksek performans beklemek ne kadar mümkündür? Hükümet yetkililerini ve başta Sayın Başbakan ve Sayın Milli Eğitim Bakanını öğretmenlerin gönlünü almaya, öğretmenlerin hakkını vermeye ve öğretmenlere mesleki onurlarına yakışır düzeyde bir maaş politikası belirlemeye davet ediyorum” dedi.
ÖĞRETMENİN SORUNU ÇÖZÜLMEDEN EĞİTİM SİSTEMİ DÜZELMEZ
Türkiye şartlarında bir öğretmenin sağlıklı ve verimli şekilde mesleğini yapabilmesi, işine odaklanabilmesi, kendisini okuluna ve öğrencilerine adayabilmesi için asgari 3 bin TL maaş alması gerektiğini kaydeden İshak Çelebi, “Öğretmenlerimizin sorunlarını çözdüğümüz takdirde eğitimin sorunları büyük ölçüde çözülecektir. Öğretmenlerin büyük bir kredi açtığı ve ümitle, merakla izlediği Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’dan öğretmenler için daha fazla fedakârlık ve elinden gelenden daha fazlasını yapmasını bekliyoruz. Hocalığı, siyasi kişiliğinin çok önünde seyreden ve kendisini bir şans olarak telakki ettiğimiz Sayın Bakan öğretmenlerimizin maaşını asgari 3 TL’ye çıkararak, öğretmenlerin maaş itibarını düzeltmelidir. Ekonomik sorunları çözülmüş öğretmenlerimiz mutlaka diğer sorunların üstesinden gelecek ve ülkemizi 2023, 2071 hedefine koşar adım taşıyacaktır” dedi.
TOPLANTIDA ÖĞRETMENLER UNUTULDU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlığında ve yetkili sendikaların temsilcilerinin katılımıyla geçen ay yapılan ‘Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantılısı’nda, birçok şeyin konuşulduğunu ve karar varıldığını fakat öğretmene ek ödeme verilmesi konusunun gündeme getirilememesinin manidar olduğunu söyleyen İshak Çelebi, “Öğretmenler, yaptıkları işin doğası gereği kendilerini sürekli olarak gelişen bilim ve teknoloji alanında yetiştirmek durumundadır. Ancak Türkiye`de öğretmenlerin, aldıkları ücret nedeniyle kendilerini geliştirmeleri ve gelişmiş ülkelerdeki meslektaşlarıyla yarışacak standarda taşımaları oldukça zordur. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenimizin ailesiyle birlikte zorunlu ve vazgeçilmez ihtiyaçları olan kira, yakacak, giyecek, yiyecek, eğitim, sağlık, ulaşım ve haberleşme gibi ihtiyaçlarını kısıtlayarak alt düzeyde karşılayabilmesi için en az 3 bin TL aylık gelire sahip olması gerekiyor” diye kaydetti.
AKILLI TAHTAYA DEĞİL ÖĞRETMENE YATIRIM YAPILMALI
Eğitimde kalıcı ve verimli sonuçların öğretmenleri eğitmeden, ekonomik ve demokratik sorunlarını çözmeden alınamayacağına dikkat çeken Çelebi, “Fatih Projesine yapılan milyonlarca lira yatırıma karşın öğretmen eğitimine de en az bu miktarda para, emek ve zaman harcanmalıdır. Öğretmen eğitimi planlanmadan yapılan reformlar ve teknolojik yatırımlar istismar ve zaman kaybından başka bir netice getiremez. Türkiye’de birçok öğretmenimizin teknolojiyle uyumlu bir şekilde ders yapamadıklarını görüyoruz. Birikimli, donanımlı ve kendini sürekli yenileyen öğretmenler sayesinde teknoloji eğitim sistemine artı bir değer katabilir. Fatih projesi eğitim sistemimizin kaliteli ve verimli hale gelmesinde araç iken bugün amaç olarak algılanmaktadır” diyerek sözlerine son verdi.