Ermenek faciası için şoke eden gelişme!
Karaman'ın Ermenek İlçesi'nde 6 ay önce meydana gelen ve 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 3'ü tutuklu 16 sanık yargılanacak.
Savcının hazırladığı 168 sayfalık iddianamede yer alan tanık ifadelerine göre facia göz göre göre gelmiş. Aralarında faciadan sağ kurtulanların da bulunduğu 25'i ocakta çalışan toplam 45 tanığın verdiği ifadelerde, ocağın haberli denetlendiği, denetim sırasında bazı işçilerin izne çıkarıldığı ve bazı galerilerin kapatıldığı, yandaki terk edilen su dolu ocağı daha da önce birkaç kez yaklaşıldı ve ocağı basan suların tahliye edildiği ortaya çıktı.
DENETİM ÖNCESİ GEÇİCİ KAPATMA
Tanıklardan ocakta çavuş olarak çalışan ve faciadan kurtulan Mustafa Elibol, olayın nasıl meydana geldiğini ve bir kaç arkadaşıyla nasıl kurtulduklarını detaylarıyla anlattı. Denetimin ne zaman yapılacağı öğrenilince mühendislerin talimatıyla bazı galerilerin kapatıldığını ileri süren Elibol, şunları söyledi:
"'Mayıs ve haziran aylarında denetim olacağını öğrenildi. Ben ekibimle birlikte, haritada (maden ocağına ait harita) 6'ıncı baraj yazılı noktadan daha aşağıya doğru çatallaşan iki galeriden sağ taraftaki galerinin giriş kısmını tahta çakarak ve üstünü çamurla sıvayarak barajladım. Denetim biter bitmez tekrar şefin talimatıyla burayı açtım. Barajladığım bu noktanın arkasında çalışmaya, kömür çıkartmaya devam ediyorduk. Bu denetimden sonra yine 2014 yılı 7'nci ayın içerisinde müfettişlerin ocağa denetime geldiklerini duyduk. Bu defa denetim döneminde işveren beni ve bir kısım arkadaşları üç gün ücretsiz izine gönderdi. Duyduğum kadarıyla bu denetimde de ocağın belli kısımları barajlanıp kapatılarak müfettişlerin gezmesi engellenmiş. Her denetim döneminde işçilerin bir kısmı ücretsiz izine gönderiliyordu. Bundaki amaç müfettişler işçi sayısının kalabalığı görerek ocağın büyüklüğünü anlamalarını engellemekti."
KÖMÜRLER SÜREKLİ KAYMIŞ
Madende usta olarak görev yapan Abdullah Deveci, Yeni Maden Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle eylül ayında ocakta üretimin durduğunu, ekim ayında çalışmaya kaldıkları yerden devam ettiklerini anlattı. Burada bacanın sol tarafında sürekli kaymalar olduğunu, kömürün nemli ve kendiliğinden kaydığını belirten Deveci, şunları söyledi:
"Kayan o kömürleri sürekli alıp orayı temizledik. Ancak her defasında bağ atmak istediğimde kömür yeniden nemli bir şekilde kaydığından dolayı bir türlü o tarafa bağ atamadık. En son 26 Ekim günü şef Recep (faciada hayatını kaybetti) ile mühendis Cemile Karaca geldiklerinde, kaymayı ve nemli kömürü gösterdim, bağ atamadığımı söyledim. Şef Recep, bana ne olursa olsun, bu bacaya devam edeceğimizi, bunun formülünün, çözümünün olduğunu, bacanın sürekli kaymanın olduğu sol tarafına önce bağ atmamı, sonra buraya domuz damı yapmamı, bu sayede kaymayı engelleyeceğimizi söyledi.'
Aynı bölümde çalışan Durmuş Altın da olayın meydana geldiği gün bir önceki vardiyada görev yaptığını belirterek, "Tahkimat yapmaya çalışıyordum. Gevşek ve nemli kömür geldiği için bu kısma tahkimat yapamadım. Sol taraftaki gevşeklik bir türlü bitmediği için vardiya sonuna kadar buraya tahkimat atamadık. Vardiya bitimi ben ocaktan ayrılarak evime gittim. Daha sonra su basması olayını duydum" dedi.
DAHA ÖNCE DE SU BASMIŞ
Atölye şefi Ahmet Karapınar da ifadesinde 2011 yılında ocağın 900 kotunda faciaya neden olan eski ocağın bacasıyla karşılaştıklarını, ocağa biriken suyu tahliye etmek için 7-8 gün üretimin durduğunu anlattı.
Bu ocakta çalışan madencilerden Durmuş Çoksöyler de, 2010 yılında 923 kotunda faciaya neden olacaktan o zaman gelen suyun biriktiğini ve 3- 4 günde tahliye edildiğini söyledi. Çoksöyler, 'Eski ocağın bu bacasını taradık, buradaki kömürü çektik. Daha sonra bu bacayı ilerletmeyerek, tekrar aşağı kısımdaki bizim açmış olduğumuz bacayı çalışmaya devam ettik' dedi. Çoksöyler, 2011 yılında da 900 kotunda su baskını olduğunu ve suyu tahliye ettiklerini söyledi.
16 KİŞİ YARGILANACAK
Ermenek'teki faciayla ilgili davada Has Şekerler Madencilik Şirketi sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey ve aynı şirketin teknik nezaretçisi Ali Kurt'un da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan yargılanacak. Ali Kurt'un, ayrıca 'özel belgede sahtecilik' suçundan da yargılanırken, diğer iki sanıktan işçi N.Ö. 'yetkisi olmadığı halde belgelere imza atmak', M.A. da faciayı 'bildirme yükümlülüğünü ihlal' suçlamasıyla hakim önüne çıkacak.
Bilirkişi raporunda şirket sahipleri Saffet Uyar ve Abdullah Özbey ile Maden İşleri Genel Müdürlüğü asli kusurlu, diğer şüpheliler tali kusurlu bulunmuştu. Savcılığın iddianamesinde de kamu görevlileri hakkındaki soruşturmanın devam ettiği bunun içinde soruşturma izni talep edildiğini ve dosyanın da ayrı tutulduğu belirtildi.