BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
YAZARLAR

Eski memur – yeni memur geçişlerinde önemli noktalar

Sosyal Güvenlik Uzmanımız Şevket Tesel eski yeni memur geçişlerinde önemli noktaları yazdı.

Şevket Tezel
Şevket Tezel[email protected]

Bu köşeden eski Emekli Sandığı iştirakçileri ile 4/1-c sigortalılarını, bir başka deyişle ilk defa memur, subay, yedeksubay, astsubay, adli personel olarak görev yapmaya Ekim 2008’den önce başlayanlarla sonra başlayanlar arasında emeklilik haklarlı bakımından  bir çok fark bulunduğundan dem vurmuştuk.

Ekim 2008’den önce emekli Sandığı’na bir şekilde iştirakçi olmuş olanlar 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında korunan haklara sahip bulunuyorlar.

Elbete bu fark Ekim 2008’den önce Emekli Sandığı olmuşlardan yana bir fark. Örneğin yeni 4/1-c sigortalılarında aylık bağlama hesabı bakımından tamamen SSK’nın uyguladığı yöntem uygulanacak olup, bir memurdan kesilen kesenek ve karşılıklarla SSK aylık hesabı mantalitesine göre bağlanacak aylık her hal u kârda zaman unvan, sınıf derece ve kademeye göre bağlanan Emekli Sandığı aylık bağlama sistemine göre hesaplanacak aylıktan daha düşük olacaktır.

Örneğin yeni memurun özel sektörde geçen hizmetleri kazanılmış hak aylığında değerlendirilse bile emeklilik yönünden eski memur gibi değerlendirilmiyor. Zira yeni memurun emekli aylığı derece ve kademesine bağlı olmadığından bu intibak işlemi emeklilikte bir değer taşımıyor.  

İşte bu nedenle de çeşitli durumlarda memurun 5434 sayılı Kanuna tabi olup olmadığı ya da bu Kanundan kaynaklanan haklarının olup olmadığı merak konusu oluyor. Bugünkü yazımızın konusu da bu farklı durumlar.

Ekim 2008'den önce mesela 1996 yılında emekli Sandığı iştirakçisi olan bir memur Ekim 2008’den itibaren 4/1-c sigortalısı sayılsa da 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan korunmuş hakları olacaktır.

Keza 1985-1990 yılları arasında memuriyet yapmış ve 2010 yılında yeniden memuriyete atanmış bir sigortalının da 5434 sayılı Kanundan kaynaklana hakları olacaktır.

Örneğin 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanuna tabi bir göreve giren ancak, aylığından tam kesenek kesilmeden bu görevinden ayrılan ve Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeniden bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında göreve başlayan sigortalılar hakkında da 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacaktır. Yani bir memur 03.10.2008’de göreve başlayıp 13.10.2008’de görevden istifaen ayrılmışsa bu kişiden hiç kesenek kesilmemiş olsa bile fiilen memuriyet yaptığı için 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan korunmuş hakları var sayılır.

Bunlara karşın Ekim 2008 ayından önce 5434 sayılı Kanuna tabi hizmeti bulunmayan ve 15.10.2010 tarihinde ilk defa memur olarak göreve başlayan sigortalı hakkında 5434 sayılı Kanun uygulanmayacak, tamamen 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Yine örneğin muvazzaf askerlik hizmetini 1992 yılında yedek subay olarak yaptıktan sonra 506 sayılı Kanuna tabi çalışan ve 2011 yılında birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden 4/1-a (SK) sigortalılığı kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalı, 12.03.2015 tarihinde memur olarak göreve atanmıştır. Buna göre, 2008 yılı Ekim ayı başından önce yedek subay olarak görev yapmış olan bu sigortalı hakkında 5434 sayılı Kanunun mülga hükümleri uygulanması gerekiyor.

Keza 2004-2005 öğrenim yılında Harp Okulunda öğrenime başlayan, öğrenimini tamamlamadan 2007 yılında Harp Okulu ile ilişiği kesilen ilgili, 15.07.2015 tarihinde bir kamu kurumunda 657 sayılı Kanuna tabi memur olarak göreve başlamıştır. Bu kişi Harp Okulunu tamamlamadan ayrıldığından 15.07.2015 tarihinden sonra başlayan memuriyet hizmeti nedeniyle hakkında 5434 sayılı Kanunun mülga hükümlerinin uygulanmasına imkan olmadığından doğrudan doğruya 5510 sayılı Kanuna tabi olması gerekiyor.

Yorumlar