Genç işçinin ölümünde skandal sebep!
İstanbul Esenyurt'ta özel bir hastanede çalışırken ölen 17 yaşındaki Eren Eroğlu'nun ölümüyle ilgili ihmaller gün yüzüne çıkıyor.
-İstanbul Esenyurt'taki bir özel hastanenin dış cephesinde düşen iki harfi yerine takmak için çalışırken ölen 17 yaşındaki genç işçi Eren Eroğlu'nun yaşamını yitirmesine neden olan ihmaller bilirkişi raporunda tek tek sayıldı...
İstanbul’da, 17 yaşındaki Eren Eroğlu adlı genç işçinin geçen yıl bir özel hastanenin yere düşen tabela harflerini tamir ederken yüksek gerilim hattından gelen akıma çarpılarak ölmesine ilişkin, bir dizi skandal niteliğinde ihmal çıktı. Genç işçinin kazadan sekiz gün önce işe girdiği, hiçbir eğitim almadığı ve kendisine kişisel korucu donanım verilmediği anlaşıldı. Ayrıca iskele kurulması gerekirken yalıtkan nitelikteki alimünyum merdivenle işe gönderildiği saptandı ve yüksek gerilim hattının, hastane çatısının iki buçuk metre üzerinden geçtiği, buna da yasalara aykırı şekilde göz yumulduğu belirlendi. Eroğlu’nun ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması bugün…
Radikal Gaztesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, Esenyurt’taki Özel Doğa Hospital adlı hastanenin dış cephesindeki iki harf yere düşünce Haydar Sakcı ve Eren Eroğlu tamir için çağrıldı. ‘TDS Tanıtım Dijital Baskı Merkezi ve Reklam Hizmetleri’ adlı şirkette büro elemanı olarak çalışan iki işçi, geçen yıl 31 Ekim’de hastaneye giderek, çatıda tamirata başladı. Ancak ellerindeki altı buçuk metrelik merdiveni toplamak isterken, üç buçuk metre üzerlerinden geçen yüksek gerilim hattından cereyan sıçradı. O sırada merdiveni tutmakta olan 17 yaşındaki Eren Eroğlu öldü, Haydar Sakcı yaralandı.
TÜM KURALLAR İHLAL EDİLDİ
Savcılık, soruşturma kapsamında bilirkişi atadı. Bilirkişi raporunda, Eren Eroğlu’nun ölümünden sekiz gün önce, Sakcı’nın ise olay günü işe giriş yapmış göründüğünü saptadı. İşçilere iş sağlığı-güvenliği eğitimi ile yalıtkan ayakkabı ve eldiven gibi kişisel koruyucu verildiğine dair bilgi ve belge olmadığı anlaşıldı.
Bu arada, iki işçinin çarpıldığı Ambarlı-Davutpaşa hattının 1975 yılında enerjilendirildiği, binanın hatta kesinlikle yaklaşılmaması gereken beş metrelik sınırı aştığı da saptandı. Bu hattının binanın çatısından sadece iki buçuk metre yüksekten geçtiği belirlendi. Ayrıca iki bloktan oluşan hastane binalarının arasındaki boşluk ile hat arasında üç metre doksan santimetrelik bir mesafe bulunduğu, fakat olay sırasında kullanılan sürgülü merdivenin altı buçuk metre boyunda olduğu anlaşıldı.
Bilirkişi raporunda, hastanenin işletme müdürü Ulucan Köse, üzerlerinden yüksek gerilim hattı geçtiğini göz önünde bulundurarak, işçilere çatıya çıkmamaları konusunda uyarı yapmadığı için kusurlu bulundu. Ayrıca TDS adlı şirketin mesul müdürü Erol Mutlu da 17 yaşındaki işçiyi vasfına uygun olmayan işte çalıştırdığı, iş güvenliği eğitimi ve kişisel koruyucu vererek kazanın meydana gelmesinin önüne geçmediği, yeterli denetim ve gözetim sağlayarak işçilerin yüksek gerilim hattına yaklaşmasını sağlamadığı, araya yalıtkan konarak emniyetli bir mesafe oluşturmadığı için kusurlu görüldü.
DAVA BUGÜN GÖRÜLECEK
Savcı Tarık Dinmez, hazırladığı iddianamede, bilirkişilerde saptanan iki ismin yanı sıra TDS’de görevli üç ismi daha suçlu görerek, beş kişiye dava açtı. İddianamede, tabelanın daha önce ustabaşı Emin Telbisoğlu tarafından monte edildiği, monte edilirken iskele kurulduğu, fakat tamir için işçilere alüminyum merdiven verildiğini, iki işçinin de bu merdivenle çalışmaya mecbur bırakıldığını savundu. İddianamede, beş sanık için Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesine göre ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşması, bugün Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Adalet Arayan İşçi Aileleri tarafından yapılan açıklamada, yüksek gerilim hattı geçen arsada, inşaata izin veren Esenyurt Belediyesi’nin, beş metrelik mesafeyi tapuya şerh ettirmediği için TEİAŞ yetkililerinin, bu ihlale rağmen binaya hastane binasına ruhsat verdiği için İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün de sorumlu olduğunu açıkladı.
İstanbul’da, 17 yaşındaki Eren Eroğlu adlı genç işçinin geçen yıl bir özel hastanenin yere düşen tabela harflerini tamir ederken yüksek gerilim hattından gelen akıma çarpılarak ölmesine ilişkin, bir dizi skandal niteliğinde ihmal çıktı. Genç işçinin kazadan sekiz gün önce işe girdiği, hiçbir eğitim almadığı ve kendisine kişisel korucu donanım verilmediği anlaşıldı. Ayrıca iskele kurulması gerekirken yalıtkan nitelikteki alimünyum merdivenle işe gönderildiği saptandı ve yüksek gerilim hattının, hastane çatısının iki buçuk metre üzerinden geçtiği, buna da yasalara aykırı şekilde göz yumulduğu belirlendi. Eroğlu’nun ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması bugün…
Radikal Gaztesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, Esenyurt’taki Özel Doğa Hospital adlı hastanenin dış cephesindeki iki harf yere düşünce Haydar Sakcı ve Eren Eroğlu tamir için çağrıldı. ‘TDS Tanıtım Dijital Baskı Merkezi ve Reklam Hizmetleri’ adlı şirkette büro elemanı olarak çalışan iki işçi, geçen yıl 31 Ekim’de hastaneye giderek, çatıda tamirata başladı. Ancak ellerindeki altı buçuk metrelik merdiveni toplamak isterken, üç buçuk metre üzerlerinden geçen yüksek gerilim hattından cereyan sıçradı. O sırada merdiveni tutmakta olan 17 yaşındaki Eren Eroğlu öldü, Haydar Sakcı yaralandı.
TÜM KURALLAR İHLAL EDİLDİ
Savcılık, soruşturma kapsamında bilirkişi atadı. Bilirkişi raporunda, Eren Eroğlu’nun ölümünden sekiz gün önce, Sakcı’nın ise olay günü işe giriş yapmış göründüğünü saptadı. İşçilere iş sağlığı-güvenliği eğitimi ile yalıtkan ayakkabı ve eldiven gibi kişisel koruyucu verildiğine dair bilgi ve belge olmadığı anlaşıldı.
Bu arada, iki işçinin çarpıldığı Ambarlı-Davutpaşa hattının 1975 yılında enerjilendirildiği, binanın hatta kesinlikle yaklaşılmaması gereken beş metrelik sınırı aştığı da saptandı. Bu hattının binanın çatısından sadece iki buçuk metre yüksekten geçtiği belirlendi. Ayrıca iki bloktan oluşan hastane binalarının arasındaki boşluk ile hat arasında üç metre doksan santimetrelik bir mesafe bulunduğu, fakat olay sırasında kullanılan sürgülü merdivenin altı buçuk metre boyunda olduğu anlaşıldı.
Bilirkişi raporunda, hastanenin işletme müdürü Ulucan Köse, üzerlerinden yüksek gerilim hattı geçtiğini göz önünde bulundurarak, işçilere çatıya çıkmamaları konusunda uyarı yapmadığı için kusurlu bulundu. Ayrıca TDS adlı şirketin mesul müdürü Erol Mutlu da 17 yaşındaki işçiyi vasfına uygun olmayan işte çalıştırdığı, iş güvenliği eğitimi ve kişisel koruyucu vererek kazanın meydana gelmesinin önüne geçmediği, yeterli denetim ve gözetim sağlayarak işçilerin yüksek gerilim hattına yaklaşmasını sağlamadığı, araya yalıtkan konarak emniyetli bir mesafe oluşturmadığı için kusurlu görüldü.
DAVA BUGÜN GÖRÜLECEK
Savcı Tarık Dinmez, hazırladığı iddianamede, bilirkişilerde saptanan iki ismin yanı sıra TDS’de görevli üç ismi daha suçlu görerek, beş kişiye dava açtı. İddianamede, tabelanın daha önce ustabaşı Emin Telbisoğlu tarafından monte edildiği, monte edilirken iskele kurulduğu, fakat tamir için işçilere alüminyum merdiven verildiğini, iki işçinin de bu merdivenle çalışmaya mecbur bırakıldığını savundu. İddianamede, beş sanık için Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesine göre ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşması, bugün Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Adalet Arayan İşçi Aileleri tarafından yapılan açıklamada, yüksek gerilim hattı geçen arsada, inşaata izin veren Esenyurt Belediyesi’nin, beş metrelik mesafeyi tapuya şerh ettirmediği için TEİAŞ yetkililerinin, bu ihlale rağmen binaya hastane binasına ruhsat verdiği için İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün de sorumlu olduğunu açıkladı.
Yorumlar