Gıda mühendisleri ne iş yapar?
Gıda mühendislerinin görevi sadece gıdaların sağlığa uygun şekilde üretilmesi ve tüketilmesi ile sınırlı değil.
Toplumun gıda mühendisleri ile tanışması; gıda zehirlenme haberlerinin yaygınlaşması ve ardından son aylardaki mezun işsizlerin kadro taleplerini yansıtan mesajlarının sosyal ağlarda paylaşımı ile başladı. Gıda mühendislerinin görevi sadece gıdaların sağlığa uygun şekilde üretilmesi ve tüketilmesi ile sınırlı değil. Toplumun bilgilendirilmesini sağlamak için kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplum örgütleri ile ortak çalışmalarda da bulunurlar. Onların aldıkları eğitime uygun istihdam alanları açarak bu haklı taleplerini yerine getirmek toplum sağlığı adına hepimizin sorumluluğu. Daha önce üniversite mezunu işsiz gençlerimizin istihdam durumu ile ilgili görüşlerimizi sıkça yazılarımıza taşımakla beraber gençler mesleki bilgi ve tecrübelerini toplumla paylaşırken biz de istihdam için kadro bekleyenleri hatırlıyoruz. Önceki gün Ankara'da Sakarya Caddesinde bir grup gıda mühendisi ve öğrencinin "dünya süt günü" kapsamında takdire şayan bir etkinliğine tanık oldum. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü, Hacettepe Üniversitesi ve ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü, Gıda Mühendisleri ve Ziraat Mühendisleri Odalarınca müştereken hazırlanan stantta Bilinçli Gıda Tüketimi, Süt ve Sağlık, Gıdaların Uygun Kullanımı ve Muhafaza Edilmesi hakkında bilgilendirici broşürleri insanlarımıza dağıttılar. Özel bir etkinlik olmakla birlikte kısmen yağışlı bir havada ve açık alanda gençleri halkın içinde onları bozuk gıda kullanımı gibi ciddi bir tehlikeye karşı uyarmakta duyarlı ve gayretli görmek memnuniyet vericiydi.
Ben yeni Türkiye'nin inşasında insan kaynaklarımızın örselenmeden hak ettiği yerde kullanılmasını her zaman yer altı kaynaklarının kullanılmasından daha önemli bulurum. Eğer insan yetenekleri zayi edilirse teknolojik fırsatların lüks arabalarımızın ve oturduğumuz katlı binaların ne önemi var! Toplum sağlığını korumadaki rollerde; sivil toplum, özel sektör, üniversiteler ile birlikte yerel yönetimlerin de öncelikli olarak "ben de varım" demesi gerekir. Kamu hizmetlerinin önemli paydaşı olarak sıklıkla zikredilen yerel yönetimler, halk sağlığı konu edildiğinde ortada pek de görünmüyorlar. Belediyelerimizde psikolojik danışmanlık merkezleri kurulması haberi hepimizi mutlu etmişti. Demek ki belediyeler içinde bulunduğu halkın psikolojik sorunları karşısında kendini sorumlu hissetti. O halde ruh sağlığı için gösterilen bu duyarlılığın beden sağlığının korunması için de gösterilmesi gerekir. İnsanlar bazı trafik kazalarını saymazsak topluca hastanelerin klinik servislerine gitmiyor ama bazen bir fabrikanın çalışanları, bazen bir anaokulunun öğrencileri topluca bozuk gıdadan zehirlenip acil servisleri dolduruyor. 2023 Türkiye vizyonunda yerel yönetimlerin-belediyelerin muhtemel bir deprem karşısında hasarı önlemek için binalardaki beton kalitesini ölçen fen laboratuvarları olduğu gibi gıda kontrolü yapan birimleri de mutlaka olmalıdır.
Bu durum biraz da mahalli idareler ve belediyeler kanunu ile ilgili. Belki yerel yönetimlerin teşkilat ve kadro düzenlemesini sil baştan yapmak gerekebilir. Yeni Türkiye'ye bu eski elbisenin dar geldiğini zaten hepimiz biliyoruz. Kimseyi rahatsız etmemekle beraber güçlü değişim ve başarılar bazen küçük çizikler bırakabilir...
Türkiye