"İl il değil tüm Türkiye genelinde tedbir alınmalı"
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüse karşı önlemlerin artık iller bazında değil, Türkiye genelinde alınması gerektiğini belirtti. Virüsün kısa süreli hasarlar bıraktığını ifade eden Ceyhan, "Hastalığı geçiren sporcular, 14 gün sonra tekrar spora başlıyorlar. Bu yanlış. Bir süre kalp ve damar sağlıklarının izlenmesi gerekiyor" dedi.
Hürriyet yazarı Hande Fırat, 'Hastalık sonrasındaki altı ay da çok önemli' başlığıyla yayımlanan yazısında sözlerine "Bir süredir bazı araştırmalarla ilgili haberler çıkıyor. Kovid-19 virüsünü geçirenlerin bir kısmında bir süre sonra kalp rahatsızlıkları meydana gelebildiği, akıl sağlığında sorun yaratabildiği gibi" diye başladı.
Fırat, şöyle devam etti:
"Dün de gazetemizde Osman Müftüoğlu’nun 'Tsunami kapıda mı?' yazısı yer aldı. Dünyada salgın artıyor, ülkeler yeniden tedbirleri hayata geçiriyor. Çok saygı duyduğum Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ı aradım. Yine çok önemli uyarılarda bulundu. Sizlerle tespitlerini ve uyarılarını paylaşacağım.
Artık salgın her yerde
Salgının ilk döneminde ülke ülke ya da il il değerlendirmeler yapıyorduk. Artık bu dönem geride kaldı. Mehmet Hoca’nın bu konudaki görüşleri şöyle:
Tüm dünyada ve Türkiye’de ağır bir vaka artışı var. Durum geçtiğimiz mart, nisan aylarından yüksek.
İlk dönemdeki kısıtlamalar ve hastalığın ciddiye alınması nedeniyle salgını kontrol altına almak kolaydı. Bugün hem tedbirler yeterli değil, hem de yeteri kadar ciddiye alınmıyor.
O dönem örneğin ABD’de New York salgının merkeziydi, Türkiye’de İstanbul. Bugün tüm ülkelerde her yer merkez. Her ülkede kasabalara, köylere yayıldı.
Sonuç alınacak önlemler il ya da ilçe bazında değil tüm ülke genelinde alınmalı.
Beklenen mutasyon hala olmadı
Hepimizin umudu virüsün mutasyonla bir anlamda ortadan kalkması. Virüste değişiklik var. Ancak Mehmet Hoca’nın anlatımıyla virüsün bitmesi için iki değişiklik olması, yani hem zararsız hem de daha bulaşıcı hale gelmesi gerekiyor. Diğer şart ise bu iki değişikliğin aynı virüste meydana gelmesi. Sorun da bu. Bu iki değişiklik aynı virüste meydana gelmedi. Bu nedenle henüz istenen, umulan mutasyon olmadı. Kısacası hâlâ kendimizi korumak, tüm tedbirlere uymak zorundayız.
Artık tedbirler tüm Türkiye'de alınmalı
Türkiye’deki vaka sayısı açıklanmıyor. Hasta sayısını her gün öğreniyoruz. Ancak dünyada da Türkiye’de de salgın hızla artıyor. Bu nedenle acil alınması gereken tedbirler var. Mehmet Hoca madde madde anlattı:
Salgın artık ülkenin her noktasında. Artık il il değil, tüm Türkiye genelinde tedbir alınmalı.
Mesainin kademelendirilmesi tüm Türkiye’ye yayılmalı.
Toplantılara kişi sayısı kısıtlaması getirilmeli.
Şehirlerarası seyahat kısıtlanmalı. Bunu birçok ülke yapmak zorunda kaldı. Zorunlu haller dışında seyahat bir süre durdurulmalı.
Tarama testleri ağırlıklı olarak spor kulüplerine, organize sanayi bölgelerine, şirketlere yapılıyor. Ancak daha yüksek riskli gruplar var: Hizmet sektöründe çalışanlar. Yani sağlık personeli, gişe memurları, şoförler, kabin personeli gibi çalışanlara tarama testleri yapılmalı.
65 yaş üstünün hastalığı sokaktan çok evde kaptığı biliniyor. Yakınlarından, aile üyelerinden. Buna yönelik de bireysel önlemler şart.
Okulların riskli olduğunu kabul etmemiz gerekir. Okullar objektif kriterlere bağlı olmadan açıldı. Örnek, ABD bir kriter koydu, okul açmak için pozitif sayı kişi oranı ile ilgili. Bazı Avrupa ülkeleri ‘Okulları açıp, gerekirse sokağa çıkma yasağı ilan edeceğiz’ dedi. Türkiye’nin de bunu bir kritere bağlaması gerekiyor.
Virüsün kısa süreli hasarlar bıraktığı kesin
Peki virüs akıl sağlığında ya da kalpte hasar bırakıyor mu? Mehmet Ceyhan Hoca’nın bu konuda da çok önemli uyarıları var. Son dönemdeki araştırmalara dikkat çeken Mehmet Hoca şöyle konuştu:
Virüsün kısa süreli bazı hasarlara neden olduğu kesin. Yapılan çalışmalar taburcu edilen bazı hastaların tekrar gelip yattığını gösteriyor. Özellikle kalp ve damar sorunlarına yol açabiliyor.
Akıl sağlığı probleminin yanı sıra ortalama zekâ düzeyinin düştüğü yönünde de çalışmalar var.
Bu sorunların ne kadar devam ettiğini bir süre sonra çalışma ve araştırmalarla öğreneceğiz. Ancak üç ile altı ay arasında bazı kronik sağlık problemlerine yol açtığını görüyoruz.
Bir uyarı da sporculara... Hastalığı geçiren sporcular, 14 gün sonra tekrar spora başlıyorlar. Bu yanlış. Bir süre kalp ve damar sağlıklarının izlenmesi gerekiyor.
Aşı umut mu?
Hepimizin gözü kulağı aşı çalışmalarında. Bir pandeminin durdurulması için ilk eşik, etkin ve güvenlikli bir aşının bulunması. Mehmet Hoca da gelişmelerden umutlu. Ancak sürecin uzun ve zor olduğunun da altını çiziyor:
Aşı bulununca ikinci eşik, o aşının yeteri kadar üretilip ülkelere gönderilmesi.
Aşılama başladıktan sonra toplumsal bağışıklığın kazanılması önemli.
Ancak ortada çözülmemiş sorunlar var. Miktarın üretilmesi de tüm dünyaya dağıtılması da ciddi zaman alacak. 2-2.5 buçuk yıl gibi.
İkinci sorun ise pandemi aşılarında aşılanan kişi korunur ama virüsü alıp hastalığı yaymaya devam edebilirler. Bugün bunu kimse bilmiyor. Aşı ne kadar koruyacak o da belirsiz. Bunları hepsini zaman içinde göreceğiz.