BIST 10.066
DOLAR 34,13
EURO 38,05
ALTIN 2.889,03
YAZARLAR

İstanbul MEM; sosyal medya fitilini ateşledi

İstanbul MEM ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız gerçekten öncü bir konumdadır. İstanbul il Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız büyük bir ezberi bozmaya, eğitimde sosyal medyanın ateşini fitilleyerek başlamıştır. Bu ateş eminiz ki en kısa sürede

Ekrem Aytar
Ekrem Aytar[email protected]

Arap Baharı ateşinin fitilini ateşleyen sosyal medya idi. Kitleler sosyal medyada haberleşerek meydanları doldurmuştu. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü de on gündür face ve twetter üzerinden Beyoğlu Öğretmenevi’nin ev sahipliği ile “Eğitim Ortamı Olarak Sosyal Medya” isimli bir toplantıya takipçilerini davet etmekte idi. Ben de sanal âlemde iletişime geçtiğimiz eğitimcilerle bir araya gelmenin heyecanı ile bu günün gelmesini iple çekiyordum. Bir çok kişi Pazar gününü aileleri ile, sevdikleri ile sinemalarda, mangal partilerinde, eğlenceli işlerde geçirirken ben saat 14:00’teki randevuma geç kalmamak için ailemle birlikte yaptığım kahvaltıdan sonra minübüs durağına doğru yöneldim.

Alibeyköy Yeşilpınar’dan Şişhane minübüslerine bindim. Pazar olmasına rağmen minübüs tıklım tıklım doluydu. Eskiden minübüsler arebeskle anılırdı; hoş şimdi de minübüs ve müzik ayrılmaz bir bütün gibi yan yana duruyor. Son durakta ineceğim için şoförün zevkine uygun çok değişik müziklere muhatab olarak bir yolculuk gerçekleştirdim.

Minübüsten inince derin bir nefes alıp; “Çok şükür.” demeyi de ihmal etmedim. Şişhaneden Beyoğlu Öğretmenevi’ne doğru yürüdüm. Beyoğlu Öğretmenevi’nden içeriye girdiğimde saatim 13:30’u gösteriyordu. İçerisi bir hayli hareketli ve kalabalık idi. Sanki bu kalabalık kişilerin tümünü tanıyorum hissine kapıldım. Büyük ihtimal çoğu sanaldan arkadaşımdı. Bir masaya oturup çevreyi izlemeyi ve bir çay içmeyi düşündüm. Bir masaya tam oturmuştum ki; selam vererek masama yaklaşan bir kişi ile sohbete başladık. Bu Kasım öğretmendi. Vaktin nasıl geçtiğini anlayamadık. Açılış kokteylini kaçırmamak için Beyoğlu Öğretmenevi’nin Kış Bahçesi’ne geçtik. Bizim gibi tüm misafirler de Kış Bahçesi’ne geçiyordu. İçeriye girdiğimizde bize ilk selâmı İstanbul MEM’den Mustafa Uslu samimi bir “Hoşgeldiniz.” diyerek verdi. Sanaldan tanıdığımız Mustafa Bey’le yüzyüze ilk defa karşılaşıyorduk. Saat tam 14:00’da İstanbul Milli Eğitim müdürü Muammer Yıldız Kış Bahçesi’nin kapısından girdi. Başkalarını bilmem ama bu davranış benden tam bir puan alsı ve programın gidişatının iyi yöne doğru olduğunun ilk habercisi idi.

Muammer Bey az sonra bizim bulunduğumuz masaya da geldi. Bizlere de diğer misafirlere yaptığı gibi nazikçe hoş geldiniz dedi. Sanaldan arkadaşımız olan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız artık kanlı canlı olarak da bir arkadaşımızdı. Kısa sohbetimiz esnasında esprili bir şekilde bunu da mevzu ettik.

Saat tam 15:00’da Beyoğlu Öğretmenevi’nin Haliç Salonu’na geçtik. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, ev sahibi Beyoğlu Öğretmenevi Müdürü İlker Eraslan ve İstanbul Arge Birimi üyesi Mustafa Uslu misafirlerin karşısındaydı. Selâmlama konuşmalarından sonra “Eğitim Ortamı Olarak Sosyal Medya” söyleşisi İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız’ın yönetiminde başladı.

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız; böyle bir toplantı düzenlemelerinin amacını açıklayarak toplantıyı başlattı. İstanbul Milli Eğitim Müdürü olarak herkes tarafından ulaşılabilir olmanın önemi üzerinde durdu. Görev yaptığı her dönemde telefonunu, e-postasını, şimdi de twetter hesabını herkesle paylaştığını; herkes tarafından 24 saat ulaşılabilir olmayı önemsediğini ifade etti. Kar tatili vesilesi ile İstanbul valiliğine ve İstanbul MEM’e öğrenciler tarafından bir twet savaşı açıldığını belirtti. Bu iletişimi çocukların vali amcası; İstanbul valisi Hüseyin Avni Mutlu ile birlikte yönettiklerini esprili bir dille salondakilerle paylaştı.

Muammer Yıldız sosyal medyanın gücü mü yoksa gücün mü sosyal medyası vardır? diye sordu. Sonra da gücün sosyal medyanın gücüne güç kattığını düşündüğünü ifade etti.

Muammer Yıldız kendisini takip eden herkesin kendisini kurumsal kimliği ile takip ettiğini bundan dolayı twetlerini kendisinin yazdığını ve herkesin en ufak bir dileğini dahi dikkate aldığını belirtti. (Tüm kamu çalışanlarına örnek bir davranış olması temennimizdir. E.A.)

İstanbul MEM arge biriminden Gökhan Yücel, sosyal medyayı eğitimde kullanmanın 100 yolu gibi asprin tedavilerin olduğuna dikkatlerimizi çeken kısa bir sunum yaptı. Gerçekten var olan dikkatlerimizi eğitimde sosyal medyaya odakladı.

İstanbul MEM BT koordinatörü Hamit İvgin beyefendi de Fatih projesinin sosyal medyada eğitimle ilişkilerini anlattı. Kamuoyunda Fatih projesinin rafa kaldırıldığı yönünde bir algı oluştuğunu bunun yanlış bir algı olduğunu ifade etti. İvgin, 10-14 yaşlarındakilerin Dijital Yerliler, diğerlerinin yani 30 ve üzeri yaşlardakilerin Dijital Göçmenler olduğunu söyledi. Amaçlarının öğrenciler ve öğretmenler arasındaki makası kapatmak olduğunu ifade etti.

Program salonda söz almak isteyen herkese İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız tarafından söz hakkı verilerek devam ettirildi. Yayıncılar, öğretmenler, okul aile birliği üyesi veliler, özel okullar, internet yazarları herkes fikrini rahat bir şekilde ifade etti. Sosyal medyanın eğitimde kullanılmasına dair iyi örnekler paylaşıldı. Sosyal medyanın eğitimde kullanılmasının öneminin altı çizildi ve kullanılmasının gerekliliği ifade edildi. Herkesin söylediği Yıldız’ın ifadesi ile değerlendirilmek üzere kayıtlara geçirildi.

Gerçekten faydalı bir toplantı oldu. Saatler 18:00’ı gösterdiğinde salondakiler vaktin nasıl geçtiğini anlayamamışlardı bile. Muammer Yıldız; “Toplantıya başlamadan önce 4 saatlik zamanı nasıl dolduracağımızı bilemiyordum. Fakat şu an vaktin nasıl geçtiğini anlayamadık; hatta vakit yetmedi.” dedi.  Toplantı; toplantıya katılanların e-postalarının toplanması, bir e-posta grubu oluşturulması ve toplantı sonuç bildirisinin yazılması ile son buldu. Grup üyelerinin zaman içerisinde “Eğitim Ortamı Olarak Sosyal Medya” konusundaki görüşlerini paylaşması ile daha somut bir şekle dönüşmesine karar verildi.

Toplantı sonunda yine sanaldan arkadaşımız yazarı Oktay Aydın beyle de sanki yılların görüşemediği iki dost gibi sarılarak tekrardan tanıştık. Tekrar görüşmek üzere kavilleştik.

İstanbul MEM ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız gerçekten öncü bir konumdadır. İstanbul il Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız büyük bir ezberi bozmaya, eğitimde sosyal medyanın ateşini fitilleyerek başlamıştır. Bu ateş eminiz ki en kısa sürede tüm ülkeyi kaplayacak ve olumlu sonuçlara evrilecektir.

Son söz olarak; okullarda, öğretmenler arasında sosyal medyanın yasak olduğu yönünde yanlış bir kanı var. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız buna da bir açıklık getirdi. Sosyal medyanın okullarda yasak olmadığını; çalışma ortamını bir nebze engellediği için MEB’in internet ortamında engellendiğini ifade etti. Yoksa böyle bir toplantının amacı ile bunun örtüşmediği de gün gibi aşikârdır.

Yorumlar