İşte Türkiye'nin en sakin şehirleri! En çok hangi bölge öne çıkıyor?
Hayatı olması gerektiği hızda, keyifli ve sakin bir şekilde yaşayan yerli Cittaslow'larımız… 'Sakin Şehirler' ağı, yaşamın huzurlu olduğu, doğa ve kültürün korunduğu bölgeleri kapsıyor. Bu uluslararası listede Türkiye'nin de farklı kentlerinden birçok ilçe var. İşte il il, ilçe ilçe Türkiye'nin sakin şehirleri...
Salyangoz simgeli 'Sakin Şehirler'
Modern hayatın ve küreselleşmenin etkisiyle hızlı hareket edilen, hızlı çalışılan ve hızlı tüketilen bir yaşam tarzına sahip şehirlere alternatif olarak ortaya çıkan Cittaslow felsefesi, insanların birbiriyle iletişim kurduğu, doğaya ve geleneklerine sahip çıkan, teknolojiden faydalanırken bir yandan sürdürülebilir enerjiyle gezegene de saygısını koruyan; en önemlisi de kendi kendine yeten kentleri kapsıyor.
Dünyada giderek yaygınlaşan Cittaslow, yani yavaş kentlerden Türkiye sınırları dahilinde de şu an için 18 tane bulunuyor. Türkiye'nin ilk sakin şehri, İzmir'in Seferihisar ilçesi olmuştu, ardından yaklaşık yetmiş kritere göre değerlendirilip seçilen diğer kentlerle bu sayı arttı. Son olarak Ankara'nın Güdül ilçesi Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesince Türkiye'nin 18. Cittaslow kenti olarak "sakin şehir" ağına dahil edildi. Güdül, Türkiye'nin 18. ve Ankara'nın ilk Cittaslow kenti oldu.
Hayatı gerçekten zevk alabileceğiniz bir hızda yaşayan Türk Cittaslow'ları daha yakından tanımaya ve bu özel yerleri görülecekler listenize eklemeye ne dersiniz?
GÜDÜL / ANKARA
Türkiye'nin 18. sakin şehri olan Güdül, Ankara’nın en küçük ilçelerinden birisi. Şehir merkezine yaklaşık 90 km uzaklıkta. Ankara’nın Ayaş, Beypazarı, Kızılcahamam, Çamlıdere ilçeleri ile komşu olup Batı Karadeniz Bölgesi ile de sınırı bulunuyor. Ankara’nın kuzey batısında yer alan Güdül; doğası, mimarisi, kültürü ve tarihi ile sakinliğin ve huzurun cazibe merkezi olabilecek şirin bir kenttir.
Birçok kent için benzer tanımlar kullanılsa da Güdül gerçekten sizi çok şaşırtacak sürprizlere sahip. Özellike İnönü Mağaraları, Sorgun Göleti ve Kirmir Vadisi “ben nereye geldim!” duygusu uyandırıyor.
Güdül ve çevresinde yapılan incelemeler bölgenin tarihinin çok eskilere dayandığını göstermiştir. İlçeye yakın Kirmir Çayı’nın etrafında kayalar oyularak yapılmış mağaralar bulunur. Mağaralar milattan önce 2000 yılı civarında bölgede yaşayan Hititlerden kalmıştır. Bu tarihlerden sonra Güdül ve çevresi Friglerin hamiyetine girmiştir. İn-Önü denilen mevkideki mağaralarda görülen haç işaretlerinden Romalılarca Hıristiyanlığın yayılması sırasında buraların mesken edildiği anlaşılmıştır. Daha sonra Bizanslıların yaşadıkları sanılmaktadır. 1071 tarihli Malazgirt Zaferi sonrası Güdül ve çevresi Anadolu Selçukluları’nın idaresine geçmiştir. İlçe, Anadolu Selçuklu hükümdarlarından I. Mesut’un eniştesi ve Ankara Emiri olan Şehabüldevle Güdül Bey tarafından şimdiki yerinde, tahminen 850 yıl evvel kurulmuş olup ismini de kurucusundan almıştır.