İşyerini sel basanın SGK borcu ertelenir
İşyeri bir afete uğrayan işverenlere ve esnaflara 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 91 inci maddesi ile ödeme kolaylığı getirilmiş bulunuyor.
Okurumuz Kemal Seriklioğlu soruyor “Bünyamin bey, haftasonu yağan yağmurlarda tavuk çiftliğimizi su bastı, binlerce hayvanımız telef oldu. Büyük zararımız var. Böyle zarara uğrayanın SSK borçları siliniyormuş, doğru mu? Ne yapmamız lazım? Ne olur bir yol gösterin, canımız yandı..”
Sayın okurum, öncelikle geçmiş olsun diyelim. Mala gelsin cana
gelmesin, bu dünyada kazanmak da var kazanılanın elden uçup gitmesi
de. Önemli olan düşünce de kalkınca da sabırla, dürüstçe, istikamet
üzere çalışmaya devam etmek…
Gelelim sorunuza… Doğru duymuşsunuz, ama kısmen yanlış ve eksik duymuşsunuz. SGK sizin gibi afete uğrayan işverenlerin borcuna kolaylık gösteriyor ama silmiyor.
Geçtiğimiz hafta hava şartlarının ülke çapında ağırlaşması, yoğun kar yağışı ve sel baskınları sonucu ülkenin birçok yerinde sizin gibi mağdur olan vatandaşlarımız oldu.
Peki, sizin gibi mağdur olan
vatandaşlar için SGK hangi hakları sağlıyor, borçlarınızı ödemede
hangi kolaylıklardan yararlanabilirsiniz, ne yapmanız gerekiyor?
Tüm okurlarımızı bilgilendirecek şekilde ayrıntılı olarak
açıklayalım.
Prim Borçlarını Ertelemek Mümkün
İşyeri bir afete uğrayan işverenlere ve esnaflara 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 91 inci maddesi ile ödeme kolaylığı getirilmiş bulunuyor.
Buna göre işyerleri yangın, su baskını, yer kayması, deprem, yangın gibi bir afete uğrayan yada tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören işverenlerin afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç aylık prim borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar SGK’ca ertelenebiliyor.
Tabi afetler yüzünden, örneğin don, sel, anız yangını vesaire bir nedenle prim ödeme aczine düşen işverenler de bundan yararlanabiliyor, altını çizelim…
Üstelik bu haktan yalnızca işçi
çalıştıranlar değil esnaflar, şirket ortakları, muhtarlar, vergi
mükellefleri gibi Bağ-Kurlu borçlular da yararlanabiliyor.
Afete Uğranıldığını Belgelemek Gerekiyor
Peki, prim borçlarının ertelenmesinin şartları neler?
İlk şart öncelikle bir afete uğranıldığının, tabi afet veya insan eliyle oluşan bir afet sonucu prim ödeyemeyecek hale geldiklerinin belgelenmesi…
Bu belgeleme çeşitli kamu kurumlarından alınacak olan ya da sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan belgeler ile yapılıyor.
Örneğin, işyeri yanan ya da su basan işverenin bu durumu itfaiyeden, belediyeden, AFAD’tan, polisten, zabıtadan, tarım il müdürlüğünden, ziraat kooperatifinden ya da konuyla ilgilenen bir başka kamu biriminden belgelendirmesi gerekiyor.
Keza felaketin fotoğraflarının
çekilmesi, konunun bağımsız şirketlere (yapı denetim firması gibi)
tespit ettirilmesi gibi tedbirler de tek başına yeterli olmasa da
yardımcı delil haline geliyor.
Üç Ay İçerisinde Başvurmak Gerekir
Başına bir afet geldiği için SGK borçlarını ertelebilmenin ikinci şartı ise bu duruun meydana gelmesinden itibaren üç ay içerisinde SGK’ya başvurmak.
Üç ay şartı kesin bir şart, üç aylık başvuru süresini kaçırmamak gerek.
Örneğin 10 Ocak tarihinde işyerinin bulunduğu binanın yıkılması sonucu büyük oranda zarar ve hasar meydana gelen bir işverenin bu prim ertelemesi hakkından yararlanmak için en geç 10 Nisan tarihine kadar SGK’ya başvurması gerekiyor.
Bu başvurunun özel bir şekil şartı yok, SGK’ya verilecek bir dilekçe ile yapılması mümkün.
Dilekçe verilirken tarih ve sayı almak önemli, zira bu tarih ve sayı SGK’ya başvuru tarihinizi ispatlıyor.
Eğer başvuru dilekçesi iadeli
taahhütlü posta veya APS ile gönderilir ise posta mühür tarihi
SGK’ya başvuru tarihi kabul edilmekte.
Denetmen/Müfettiş Konuyu İnceliyor
Başvurmak gerekiyor gerekmesine de, bu başvuru tek başına yeterli değil.
SGK bu başvuru dilekçesi üzerinde işverenin prim ödeme aczine düştüğünü tespit etmek için inceleme yapıyor. Yani SGK’ya ödeme aczine düştüğü için prim borçlarının ertelenmesi talebi ile başvuran her işverenlerin bu talebini otomatik olarak kabul etmiyor.
Bu konudaki incelemeyi SGK’nın denetim elemanları olan SGK Denetmenleri/Müfettişleri yapıyor.
Denetmen/Müfettiş işyerine geliyor,
belgelere bakıyor, işverenin mali durumunu kontrol ediyor ve
nihayetinde işverenin prim ödeme konusunda zorluğa düşüp düşmediği
konusunda bir rapor yazıyor.
SGK Konuyu Dar Yorumlamıyor
Eğer elinizde afetin fotoğrafları, bağımsız kuruluşlardan alınmış raporları, afetin boyutunu ve zararları gösteren diğer deliller varsa işte bu inceleme aşamasında önem kazanıyor, bunları Müfettişlere ibraz etmelisiniz.
Keza Müfettiş/Denetmen afetin olduğuna dair kamu kurumlarından alınan belgeleri de kontrol ediyor..
SGK’nın konuyu dar yorumlamadığı, işverenlerin mağdur olduğunu tespit ettikten sonra elinden geldiğince işverenin mağduriyetini gidermek için pozitif yaklaştığını belirtmek gerek.
Yeter ki, elinizde prim ödeme aczine
düştüğünüzü ve başınıza afet geldiğini ispatlayacak yeterli
deliller olsun, konuyu denetime gelen kişiye iyice izah
edebilin.
Prim Hizmet Belgeleri Geç Verilebiliyor
Başına bir afet gelen işverene veya Bağ-Kurlu çalışana getirilen etirilen hak yalnızca bundan ibaret değil.
Üstüne aylık prim ve hizmet belgeleri konsuudnaki yükümlülükleri de geçici olarak gevşetiliyor.
Bilindiği üzere işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılara ait hizmetleri gösteren aylık prim ve hizmet belgesini en geç ait olduğu ayı takip eden ayın 23’ü gece 23:59’a kadar SGK’ya internet üzerinden göndermesi zorunlu.
Göndermeyen işverene hem para cezası çıkıyor hem de prim borçlarına gecikme zammı ve gecikme cezası uygulanıyor.
Ancak prim ödeme aczine düşen
işverenler, afetin meydana geldiği ayda verilmesi gereken aylık
prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana geldiği ayı takip eden üç
ay içinde SGK’ya verildiği takdirde, süresinde verilmiş sayılmakta,
ceza uygulanmamakta.
Afetlerde de Uygulanabiliyor
Buna benzer bir başka hak da SGK tarafından bir bölgede yaşanan afetlerde uygulanabiliyor.
7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca genel hayatı etkilediğine karar verilen afetler nedeniyle, afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerinin SGK’ya vermekle yükümlü oldukları belgelerin verilme süresi ile ödenmesi gereken primlerin ve diğer SGK alacaklarının ödeme sürelerini belirlemeye SGK yetkili.
Bunun olabilmesi yukarıda söylediğimiz tek bir işyerinin acze düşmesinden farklı olarak Ankara’daki SGK Başkanlığı tarafından yapılacak belirlenim ve duyuruya bağlı.
Bu kararı verirken de SGK afet bölgesindeki şartları ve gelişmeleri göz önünde tutuyor.
Tabi bu söylediğimiz toplumun genelini etkileyen afetler için geçerli…
Yukarıda açıkladığımız prim ödeme
aczine ise deprem gibi bir afet olmasa dahi, tek bir işveren
başvurabiliyor, SGK Başkanlığı tarafından karar çıkartılmasına
gerek bulunmuyor.
Ertelenen Borca Faiz İşlemiyor
Afete veya talihsizliğe uğrayan kişilerin SGK borçlarının ertelendiği sürede prim borcunun ertelenen kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı da uygulanmadığını özellikle söylemek gerek.
Doğal olarak ertlenen borç ile ilgili erteleme süresinde zamanaşımı hükümleri de işlemiyor.
Bu düzenlemeler temel amacı SGK’nın borçlarını ödeyemeyecek hale düşen işverenlerin toparlanması, mali durumunu düzeltmesi, o acılı halinde bir de prim borçları ile uğraşmaması.
Zira SGK’nın amacı üzüm yemek bağcıyı dövmek değil, işvenler varsa ülkede ekonomi büyüyor, kamu büyüyor, toplum büyüyor…
Devletimiz artık o ceberrut devlet, halkın ümüğünü sıkan, vergi vermiyor diye isyan sayan, boyun eğdirmek için insanına kıyan devlet değil…
Afete uğrayan işverenlere böyle bir hakkı olduğunu, faydalanmalarını şiddetle tavsiye ederiz…
---
Kıssadan Hisse
“Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı;
Söz ola agulu aşı bal ile yağ ede bir söz”
— Yunus Emre
---
Sorularınız:
Yazarın tüm yazıları için: