“Kar tatili” olmalı mı, olmamalı mı?
Fakat ben kar tatilinin hiç de lüks olmadığını, alınan kar tatili kararlarının hepsinin haklı gerekçeleri olduğunu belirtmek istiyorum. Kar tatili kararı alanları da tebrik ediyorum.
Tatil çalışan her insanın hakkıdır. Okullarımızda yapılacak tatiller de kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiştir. Fakat son günlerde basın-yayında, sosyal medyada en fazla konuşulan konuların başında şüphesiz “Kar tatili” konusu gelmektedir. Öğrenci, öğretmen, veli… zincirinde eskilerin fısıltı gazetesi dedikleri bu günkü bizlerin ise sosyal medya adını verdiğimiz kamuoyunda en fazla ilgi çeken konu başlığı “Kar tatili.” Sosyal medyada “Yarın okullar kar tatili.” haberi en çok tıklanan haberlerin başında yer alıyor.
İstanbul valisi Vasip Şahin de “Kar tatili” haberini sosyal
medya hesabından duyurdu. Konu ile ilgili haber basında şu şekilde
yer aldı. “Twitter'ın rekor RT ve favori alan paylaşımlarına bir
yenisi daha eklendi. İstanbul Valisi Vasip Şahin'in kar tatilinin
üçüncü güne uzatılma haberini twitter hesabından duyurdu. 22.15'te
attığı twit 2 saat içinde 32 bin kişi tarafından RT edildi,
yaklaşık 44 bin kişi tarafından da favorilere eklendi. Vasip
Şahin'in twitine binlerce kere de mantioan (cevap) geldi.
Vasip Şahin'in İstanbul Valisi olduğu ilk günlerde 6 bin olan
takipçisi sayısı kar yağması ile önemli bir büyüme de yaşadı. Vasip
Şahin'in şu anda 140 bin takipçisi var ve büyük bir kısmı
öğrencilerden oluşuyor. (7.1.2015 Yenişafak)”
Biz dönelim başlıktaki konumuza. İstanbul ilimizde okullar 6, 7 ve 8 Ocak 2015 tarihlerinde birer gün süreyle, kar yağışı nedeni ile tatil edildi. İlgili ilgisiz herkes bu konuda olumlu veya olumsuz olarak konuşmaya başladı. Çevremizdeki kişilerden aldığımız tepkiler kar tatiline katılanların sayısının daha fazla olduğunu gösteriyor. Fakat şunu da göz ardı etmemek gerek. Bizim çevremiz daha çok öğretmen, öğrenci ve velilerden oluşuyor. Katılmayanlar ise genellikle bu saydığımız kesimin dışarısından olan kimseler.
İlk öğretmenliğe başladığım yılları hatırlıyorum. 15 Kasım 1992 tarihinde aylık maaşımızı almak üzere görev yaptığımız Bozkıra’dan Ovacık ilçe merkezine gitmiştik. Geri dönüş yolumuzda akşam kar yağışı başlamıştı. Köyün yolları o akşam kar ile kapanmıştı. Kar dediysem öyle az biraz değil her yer bembeyaz bir örtü ile 1-1,5m. kalınlığında karla örtülmüştü. Okul bahçemizde 23 Nisan 1993 tarihinde tören yapabilmek için kardan alanımız yoktu. 15 Kasım’da yağan kar sonrası köyün yolu ve okulun bahçesi 23 Nisan’da açılabilmişti. Haziran ayında okulları kapadığımızda hala yükseklerde yer yer kar vardı. Çalıştığım o yıllarda okullarımızda bir gün bile kar tatili yapılmamıştı. Okullar kar tatili nedeni ile kapansa dahi köyde elektrik, telefon, televizyon gibi iletişim araçları olmadığı için haberimiz olma şansı yoktu. Tek iletişim aracım, pilli cep radyomdu.
Bu nedenle benim kuşak ve Anadolu’nun büyük kısmı kar tatilini lüks olarak görebiliyor. Fakat ben kar tatilinin hiç de lüks olmadığını, alınan kar tatili kararlarının hepsinin haklı gerekçeleri olduğunu belirtmek istiyorum. Kar tatili kararı alanları da tebrik ediyorum. Başta büyükşehirler olmak üzere, Anadolu’da kar tatili bir çok olumsuzlukların önüne geçmektedir. Kar tatili kararlarının valiliklerce alınıyor olması da çok yerinde bir karardır. Her valilik kendi bölgesinin ihtiyaçlarını, durumun en iyi bilmekte ve ivedilikle bu kararı alabilmektedir.
Zaten kar tatili ile birlikte uzun yaz tatilinin süresi ve zamanının da değiştirilmesi konusu en azından kamuoyunda konuşulmaya başlanmıştır. Belki bu kar tatili kararlarının doğru mu, doğru değil mi tartışmalarının en iyi neticesi yaz tatili süresinin yeniden gündeme alınıp konuşulması olacaktır. Okullardaki tatil süreleri, eğitim süreleri böylelikle masaya yatırılacak ve iş yılı takvimi de valiliklerce, bölge şartlarına göre yeniden belirlenecektir.
Hava durumu karlı da olsa, kar yağışı olmasa da eğitim öğretim bir şekilde devam etmelidir. Valilikler yıllık çalışma planlarını daha bir titizlikle hazırlamalı, olumsuz hava şartları, tabiat olayları sonrası kesintiye uğrayacak eğitim sürecinin nasıl telafi edileceğini bu iş takviminde belirtmelidir. Böylece okullar tatil mi, değil mi tartışmaları önceden öngörüldüğü ve telafisi rutin olarak yapılacağı için bir nebze azalacaktır.
Kar tatilinde olanlara iyi tatiller, okulda olanlara da iyi dersler diyerek bu günkü yazımızı noktayalım. (9.1.2015)