KPSS kalkıyor mu?
OHAL döneminde KPSS sınav şartı aranmaksızın kamuya personel alımı dikkat çekti. Oysa sorunun çözümü yalnızca KPSS değil, kamu personeli alımında uygulanan tüm sınavlara olan güvensizliği gidermek olmalı.
OHAL döneminde KPSS sınav şartı aranmaksızın kamuya personel alımı dikkat çekti. Oysa sorunun çözümü yalnızca KPSS değil, kamu personeli alımında uygulanan tüm sınavlara olan güvensizliği gidermek olmalı.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 50 nci maddesinde;
“Devlet kamu hizmeti ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavı kazanmalarının şart olduğu”;
Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik'te ise;
“Kamu kurum ve kuruluşlarında Devlet memuru olarak çalışmak isteyenlerin Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından merkezi olarak yapılacak Kamu Personel Seçme Sınavında (KPSS) (A) veya (B) grubu kadrolar için yapılacak oturumlara katılmak zorunda olduklarını hükme bağlamış bulunuyor.
Kamu Personeli Seçme Sınavı ülkemizde son 15 yılına damga vuran kavram ve olgulardan biri. Daha rahat ve güvenceli olduğu düşünülen kamu kadrolarında işe girmek için tevessül eden genç vatandaşlarımızın geçmek zorunda kaldığı bir sınav.
Üzerinde çok tartışıldı, “Senin adamın benim adamım“ endişeleri, kamuya girişte torpil söylemleri KPSS’den önce de vardı, KPSS’den sonra da oldu, hele 2010 KPSS sorularının su yüzüne çıkan emek hırsızlarınca çalınması konusunda yapılacak çalışmaların sonucunda gereğinin yapılacağı, soru çalarak memur olanların memuriyetten çıkartılacağı en yetkili ağızlardan dile getiriliyor.
FİTİLİ 671 SAYILI KHK ÇEKTİ
İçinde bulunduğumuz Olağanüstü Hal çerçevesinde çıkartılan Kanun hükmünde kararnamelerden sonuncusu olan ve dünkü (17.08.2016 tarihli) RG’de yayımlanarak yürürlüğe giren 671 sayılı KHK KPSS konusunda yeni bir tartışmayı alevlendirdi.
671 sayılı KHK’nin 26 ncı maddesine göre özel harekât birimlerinde istihdam edilmek üzere, 28 yaşından gün almamış olmak ve terhis tarihinden itibaren 36 aydan fazla süre geçmemiş olmak kaydıyla, en az lise veya dengi okul mezunlarından askerlik hizmetini tamamlamış olanlar, Kamu Personel Seçme Sınavı şartı aranmaksızın, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavları ile polis meslek eğitim merkezlerine alınabilecekler.
Bu alanda KPSS şartı aranmayacağının özellikle vurgulanması kamuoyunda yadırgandı ve “Acaba KPSS kaldırılıyor mu” düşüncesine yol açtı.
Durum tam olarak öyle değil, bunun birkaç nedeni var, anlatalım.
ANİ PERSONEL AÇIĞI
15 Temmuz Darbesi sonrası FETÖ/PDY operasyonları nedeniyle kamuda büyük bir personel açığı ortaya çıktı bu bir. Genel, rutin ve ağırlıklı kadrolara bundan sonra yapılacak atamalarda da KPSS şartının aranması gerekli ve normal olan bu. Bununla birlikte özellikle nitelikli özel eğitimli personelin arandığı alanlardaki sayıca az ve stratejik önemli açıkların Olağanüstü Halin verdiği yetkilerin kullanılarak en kısa zamanda doldurulması için önemli bir fırsat oluşturduğu da göz ardı edilmemeli.
İşte bu nedenle örneğin TSK’nın pilot ihtiyacında acilen giderme gayreti görülüyor.
671 sayılı KHK ile; bir yıl içinde yapılacak temin faaliyeti ile Hava Harp Okulunun birinci, ikinci ve üçüncü sınıflarına pilotaj eğitimi veren üniversiteler öncelikli olmak üzere üniversitelerin ilgili bölümlerinden öğrenci alınabilecek.
2012 yılında TSK personelinin zorunlu hizmet süresi 15 yıldan 10 yla düşürülürken bu indirim 2014 yılında pilot askerler için yeniden 15 yıla çıkartılması öngörülmüştü. Bu ilave 5 yıldan etkilenmek istemeyen pilot subaylardan 300’ü aşkını yasa çıkmadan istifa etmişti.
15 Temmuz 2016 hain ve kanlı darbesi sonucu yine önemli sayıda pilot TSK’dan çıkartılmıştı.
İşte 17.08.2016 tarihinden önce herhangi bir nedenle uçuştan ayrılan subaylar, bir yıl içinde 17.08.2017’ye kadar başvuruda bulunmaları ve uçuş için gerekli şartlan sağlamaları kaydıyla ilgili Kuvvet Komutanlığınca yeniden pilotaj eğitimine alınabilecekler.
ÖZEL HAREKATÇIDA ARANAN
Özel Harekât birimlerinde de zaten devam eden PKK tehdidi nedeniyle ihtiyaç zaten bulunuyordu. Yapılacak görevin yazılı sınavdan çok fiziki yeterlilik ve moral gücüne dayalı olması KPSS’yi zaten işin doğası gereği ikinci plana itiyor. Ayrıca devam eden terörle mücadele işinin aciliyeti nedeniyle sınava girememiş olanlardan da yararlanma düşüncesi çok da talep görmeyen bu görev için KPSS’yi Olağanüstü Halin verdiği yetkiye dayanarak zorunlu olmaktan çıkartılmış oluyor.
DİĞER KPSS'SİZ ALIMLAR
Bir de yakın zamanda ilana çıkan Tübitak’ın, Sahil Güvenlik Komutanlığının, Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği gibi çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının KPSS’siz personel alması, Emniyet Genel Müdürlüğünün pilot alması gibi alımlar da KPSS’nin kaldırılacağını düşündüren alımları var. Bunları kimi sözleşmeli kimi işçi aldığı kimi ise pilot gibi baskın ve az bulunan özel nitelikli personel olması, içinde bulunulan OHAL göz ününe alındığında normal karşılanması gereken nüanslar olduğunu düşünüyoruz.
Bu rutin dışı gereklilikten kaynaklanan özel alım şeklinden hareketle KPSS’nin kaldırılacağını düşünmemek gerekiyor.
KPSS KALMALI
Bizce de KPSS kalmalı, ancak sızmalar önlenmeli, hatta KPSS puan tabanı kimi görevler için yüksek tutulmalı. Ancak niteliği itibariyle son derece az bulunan bazı meslekler için veya fiziki yeterlilik ve dayanıklılık yönü daha önemli görevler için başka sınav yöntemleri uygulanmasında bir sakınca görülmemelidir.
Bu arada sadece KPSS ile bir kurumdan diğerine çekirge gibi atlamalara da büyük ölçüde engel olunmalı ki kurumların hizmet planlaması da aksamamalı, kaynaklar israf edilmemeli.
MÜLAKAT ÜZERİNDE KUŞKU OLMAMALI
Önemli olan Anayasamızın “Her Türk, kamu hizmetine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemeyeceği" ilkesini içeren 70 inci maddesindeki mesajın güvenilirliğini canlı tutmaktır. Bu bakımdan bir sınav şekli olarak mülakat da önemli olmakla birlikte mülakat üzerindeki sübjektiflik kuşkularını giderici adımlar atılmalı, mümkünse görüntülü olarak kayda almaktan kaçınmamalıdır.
Kamudaki yapılanmada başımıza ne geliyorsa toplumca ikiyüzlülüğümüzden ve “Benden/senden” ayrımından geldiği göz önüne alınarak bu ilkel kriterler değil de hakikaten ve somut olarak liyakat birinci kriter olarak esas alınmalıdır.
Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'a aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.