Marmara Üniversitesi'nde bazı akademisyenler görevden alındı!
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki iki akademisyen, Gezi eylemleri esnasında iş bırakma eylemine ve protestolara katıldıkları dolayısıyla okuldan atıldı.
MEMURLAR- Geçen Haziran ayında bağlı bulundukları sendikanın iş bırakma kararına uyarak Gezi protestolarına destek veren Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden 11 akademisyen hakkında görevli oldukları halde sınav oturumlarına katılmadıkları gerekçesiyle okul yönetimi tarafından soruşturma başlatılmıştı. 8 akademisyen hakkında 24 ay kıdem durdurma cezası veren üniversite yönetimi önceki gün de Dr. Figen Algül ve Araştırma Görevlisi Can Özbaşaran'ın okuldan atılmasına karar verdi.
'CUMHURİYETİ ORTADAN KALDIRMAK'
Vatan gazetesinin haberine göre; iki öğretim görevlisine yöneltilen suçlama 'cumhuriyeti ortadan kaldırmak' iddiası olurken dilekçede şu ifadeler yer aldı. "Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak; ideolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek suretiyle kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak; boykot işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak ya da bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek, yardımda bulunmak."
KARARI YÖK BAŞKANI VERECEK
Şimdi Gözler YÖK'e çevrildi. Akademisyenlerin bir hafta içerisinde YÖK'e yapacakları itirazın ardından son kararı YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya verecek.
FİŞLEME VE TEHDİT İDDİASI
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi, son yıllarda, dekanı Prof. Dr. Yusuf Devran'ın öğrenci fişlemeleri, bazı öğretim üyelerine yönelik tehdit ve baskı uygulamalarıyla gündeme geldi. Devran'ın daha önce de yüksek lisans mülakatına girecek olan öğrencilere yönelik yaptığı fişleme yaptığı, yüksek lisans mülakatına giren bir öğrenci listesinde Kürt kökenli öğrencilerin isimlerinin yanına "PKK'lı" anlamına gelen "P" harfi ile işaretlediği iddia edilmiş, Devran, fişleme listesiyle ilgili "bu resmi bir evrak değil" diyerek suçlamaları reddetmişti.