MEB Müsteşarı’ndan canlı yayın dersi

MEB müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, dün akşam Kanal 24’te Açık Görüş programında Murat Çiçek ve akademisyen Bekir Gür’ün eğitime dair her tür sorusunun yer aldığı programa katıldı. Müsteşar Yusuf Tekin’in programa katılacağını sosyal medyadan duyurması; eğitimcilerin programa soruları ile katılımını ve ilgisinin yoğun olmasını sağladı.

Doç. Dr. Yusuf Tekin MEB müsteşarı olduktan sonra katıldığı ilk canlı yayın programında üstün bir performans sergiledi. MEB’i ilgilendiren her bir konuya tam hâkimiyeti vardı. Sorulan sorulara cevap vermek için önünde arama yapması gereken kocaman dosyalar yoktu. Zaten uzun yıllardır üzerinde çalıştığı konulara, sorular soruldukça makul ve mantıklı cevaplar vererek; MEB’in bu konularda çıkardığı kanun ve yönetmelikleri izleyicilerin anlayacağı şekilde izah etti.

Doç. Dr. Yusuf Tekin programda iyi bir öğretmen olarak, öğrencileri sıkmayan bir ders işledi.

Programda her türlü soru hiçbir sansüre uğramadan MEB müsteşarına soruldu. Kamuoyunun en merak ettiği konuların başında gelen dershanelerin kapatılması meselesine Doç. Dr. Yusuf Tekin kesin ve net cevabı verdi.  “2014-2015 Öğretim yılında dershaneler olmayacak.” Dershanelerin kapatılması ile ilgili olarak, cemaat-hükümet çatışmasının olup olmadığı ile ilgili soruya ise; bunun bir şehir efsanesi olduğu cevabını verdi. Bu konunun üzerinde 8-10 yıldır çalışıldığını, Hüseyin Çelik döneminde dershanelerin özel okula dönüştürülmesi meselesinde eleştirilere bakılması gerektiğini vurguladı. Uzun süredir üzerinde konuşulan dershanelerin kapatılmasında uygulamada sonuca gelindiğini söyledi. Burada çalışan öğretmenlerin büyük kısmının özel okullara dönüşen dershanelerde istihdam edileceğini düşündüğünü sözlerine ekledi. Dershanelerin özel okullara dönüşülmesinin MEB tarafından teşvik edildiğini belirtti. Şu an %5’lerde olan özel okulların belki bu uygulama ile iki katına çıkabileceğini ifade etti.

Şu günlerde en merak edilen konulardan biri de yeni öğretmen atamaları idi. Doç. Dr. Yusuf Tekin, bu konudaki soruya; yıl içinde yapılan il dışı isteğe bağlı öğretmen atamaları ve önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek özür durumu atamalarının ardından öğretmen açığı oluşan alanlar da dikkate alınarak yeni öğretmen atamaları yapılacak. Öğretmen ataması ile ilgili spekülâsyonlar gerçeği yansıtmıyor. 40 bin öğretmen ataması bütçe kanunu ile önceden plânlandı. Açıktan atamalarla beraber yaklaşık olarak 42 bin öğretmen ataması yapılacak. Tekin, atamalardaki branş dağılımında ise dağılımın hem vicdani sorumluluk hem de ihtiyaçaçısından değerlendirileceğini ifade etti. Eylül’ün ilk haftası kontenjanlar açıklanacak ve 2013 öğretmen atamaları 9 Eylül'de yapılacak.

Doç. Dr. Yusuf Tekin’e yöneltilen sorulardan bir diğeri de bu yıl son kez yapılan SBS’nin yerine nasıl bir sistem getirileceği idi. MEB müsteşarı, SBS yerine herhangi yeni bir sınav getirmediklerini söyledi. “SBS bu yıl olmayacak. Bu 7-8 yıldır üzerinde çalışılan bir durumdur. 16 ilde rastgele seçilmiş paydaşlarla çalıştaylar yapıldı. Bu çalıştaylardan elde edilen veriler toparlanarak paylaşılacak. Ortaöğretime yerleştirmede öğrencilerin Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarında aldığı eğitimle yerleşeceği, sınav stresi yaşatmayan bir sistem ikame etmeye çalışıyoruz.  Okullarda okutulan temel derslerdeki yazılılardan bir tanesi merkezi yapılarak bu değerlendirme yapılacak. SBS’nin yerine ikame edilen yeni bir sınav olmayacak.  

Merkezi sistemden farkı ne? Sınav heyecanı olmayacak. Önceden sınava gireceği okulu öğrenme, okulu önceden görme, sınav haftası olağanüstü ilgi gibi durumlar vardı. Şimdi kendi okulunda bir yazılıyı merkezi olarak yapacak. Bu durum çocuğu strese sokmayacak.” 

MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin; 4+4+4 sistemi ile eğitiminin yap-boz tahtasına dönüştürüldüğü eleştirilerine katılmadığını belirtti. Program konuklarından akademisyen Bekir Gür de seçmeli derslerle ilgili yaptıkları kamuoyu yoklamalarında olumlu tepkiler aldıklarını belirtti. Tekin; “Asıl arzu ettiğimiz şey sosyal, sanatsal ve sportif aktivitelere katılımının da dahil olduğu bir modeldir. Her yıl kendisini geliştiren öğrenci bir model olacak. Öğrencilerin ulusal ve uluslar arası dereceleri de dikkate alınmasını istiyoruz. Bu yıl olamayacak ancak gelecek yıllar ölçülenilecek nitelikteki tüm aktiviteleri kapsayan bir model arzuluyoruz.” dedi.

Seçmeli derslerde de bu dersleri verecek öğretmenleri tam olarak bulduklarında sistemin verimli çalışacağını söyledi.

Programda taşra yöneticilerine (İlçe Milli Eğitim Müdürü, Şube müdürü, il milli eğitim müdürü yardımcısı) uygulanacak rotasyonun ağustos sonunda gerçekleştirilmesinin normal zamanı olan Haziran 2014’e bırakıldığı da vurgulandı. Bunun Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikle duyurulduğu da belirtildi.

Programda Fatih projesinin sadece tablet dağıtma projesi olmadığına, bu projenin yazılım ve ürünlerin ülkemizde üretilmesi gibi geniş kapsamlı bir proje olduğu, bunun meyvelerinin ilerleyen zamanlarda alınacağı belirtildi.

28 Şubat mağduru öğretmenlerin durumu ile ilgili soru üzerine Yusuf Tekin, “28 Şubatta Türkiye’de olağanüstü şeyler yaşandı. Savunması alınmadan görevden alınan öğretmenler oldu. Torba kanununu ile atılan adım, mağduriyetlerin giderilmesi ile ilgili küçük bir adımdır. Hukuk ülkesinde olmaması gereken şeyler oldu. Torba yasa ile disiplin soruşturması ile memurlukları elinden alınan öğretmenlerin göreve dönmelerine yönelik çaba ile hukuk ilkelerinin uygulanmasına yönelik açılan alanı kullanarak mağduriyetleri gidermeye çalışıyoruz.” dedi.

Alan değişikliği iptallerinin yeni atamalarda sınıf öğretmenliği atamalarını olumsuz etkileyeceği belirtildi.

MEB müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin; göreve geldiği günden beri her türlü kararı paydaşları ile beraber aldıklarını belirtti. MEBBİS üzerinden MEB personelinin görüşlerine müracaat ettiklerini, sendikalarla görüş alış verişinde bulunduklarını söyledi. Ayrım yapmadan tüm sendikalarla görüştüklerini ifade etti. Fakat görüşlerini aldıkları paydaşların tüm görüşlerini aynen uygulamalarının da mümkün olmadığını söyledi.

MEB müsteşarının katıldığı program, kafalardaki soruların cevaplarını daha bir netleştirdiği için verimli olmuştur. Programı hazırlayan Murat Çiçek ve akademisyen Bekir Gür teşekkürü hak ettiler. “Efendim, böyle bir program hazırladığınız için teşekkürler.”  (23.08.2013)