Memur Sen'den Aktif Sen'lilere çağrı
Kardeşlerim; dün gittiğiniz için üzüldük, bu gün gelişinizi bekliyoruz. Burası sizin yeriniz
9 Mart 2013 Cumartesi günü Eğitim-Bir Sen İstanbul 2 Nolu şubenin Bayrampaşa Adapark’ta istişare toplantısı vardı. Biz de davete icabet ederek toplantıya katıldık. Toplantı Eğitim-Bir Sen 2 Nolu şube başkanı Hasan Yalçın Yayla’nın açılış konuşması ile başladı. Hasan Yalçın Yayla 2 Nolu şubenin bünyesinden 7. şubeyi, üniversite şubesini oluşturdukları müjdesini verdi. Üniversite şubesinin ilk olmasının önemli olduğunun da altını çizdi.
Ardından kürsüye “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” kampanyası ile hareketli günler geçiren Eğitim-Bir Sen başta olmak üzere Memur Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu geldi. Ahmet Gündoğdu konuşmasına kampanyaya verdikleri destekten ve çalışmalarından dolayı üyelere teşekkürle başladı. Türkiye rekoru olan 12 milyon 300 bin imzanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e teslim edildiğini ifade etti. Bakan Çelik’in, başörtüsü yasağının ne demokrasi ne insan hakları ne de toplumsal değerlerle bağdaşmadığını belirterek, 12 milyon 300 bin imzanın, toplumsal talebi ortaya koyması bakımından önemine dikkat çektiğini söyledi. Faruk Çelik’in, milletle birlikte yürüyen bir iktidar olduklarını ifade ederek, milletin taleplerini hiç göz ardı etmediklerini, bundan sonra da etmeyeceklerini; milletin taleplerini göz ardı edenler siyasi anlayışların durumunun ortada olduğunu kaydettiğini belirterek bu haklı taleplerin demokratik olgunluk içerisinde ele alınıp sonuçlandırılmasından yana olduklarını belirttiklerini ifade etti.
Ahmet Gündoğdu konuşmasında gündemdeki bir çok konuya temas etti. Fakat bence Gündoğdu’nun konuşmasındaki en önemli mevzu, fesih kararını görüşmek üzere olağanüstü kurul kararı alan Aktif-Sen üyelerine yapılan çağrı idi. Ahmet Gündoğdu 2012 yılının Eğitim-Bir Sen için zorlu bir yıl olduğunu Peygamberimizin ‘Uhut Suresi beni kocattı.’ teşbihiyle izah etti.
Gündoğdu konuşmasının bu bölümüne şöyle devam etti: “Referandumda oluşturduğumuz birlikteliğin bozulmasına yönelik bir sendika kurma kararı da bunun tuzu biberi oldu. Bir sendikanın kuruluşu bizim hezimetimiz olmadığı gibi, kapanma kararı da başarımız değildir. Fakat bu cemaat ve bütün cemaatlerle bizim sosyal taban örtüşmesindeki oranımız en az %95 iken, %10 bile olmayanların bakanın gidişine kurban keserek bayrama dönüştürdüklerine aldanmayıp yas ilân ettiklerini; cemaatin aldığı karardan da memnun olmadıklarını çok iyi görüyoruz.
Bu büyük fotoğraf, ortak camianın ortak örgütü olmak fotoğrafıdır.
Kardeşlerim; dün gittiğiniz için üzüldük, bu gün gelişinizi bekliyoruz. Burası sizin yeriniz.
Abdülhamit Han hazretlerinin taktiği ile, gelişiniz kimi rahatsız ediyorsa doğru yoldasınız. Gidişiniz kime bayram ettirmişse, o bayram bizim bayramımız değil. Milletin bayramını, değerlerin bayramını hep beraber kutlayalım. Hz. Ali efendimizin deyişiyle ‘İnsanlar ya dinde kardeşim, ya da hilkatte.’ cümlesi bizim şemsiyemizi oluşturuyor. Evrensel değerleri özümsemiş olan herkesle biz bir araya geliriz.
Aynı değerleri paylaşanların aynı değerlere yönelme mecburiyeti vardır. Aynı değerlere inandığı hâlde derin devletin Alevi-Sünni, Türk-Kürt, Laz-Çerkez, muhafazakar-liberal gibi kategorize ederek birbirinden uzaklaştırdığı kesimlerle de kucaklaşma, bir araya gelme mecburiyetimiz var. Kimlerle bir araya gelmeyelim? İmralı’yla, Ergenekon’la, Silivri’yle akrabalıktan çekinmeyenler bizim akrabamız olmasın. Tüm bunlara rağmen %98’i kucaklayan bir şemsiyeyi de oluşturmak zorundayız.”
Ahmet Gündoğdu’nun bu konuşması haklı olarak çok alkış aldı. Gündoğdu Mevlana’nın evrensel ifadesiyle Aktif-Sen üyelerine çağrısını yaptı. Bu çağrıya cevabın geçikmeyeceğini düşünürken, yanımdaki öğretmen arkadaş Aktif-Sen’in olağanüstü kurulda fesih görüşmesi kararını aldığında istifasını verip Eğitim-Bir Sen’e geldiğini kulağıma fısıldadı. Bu da çağrının ne kadar doğru ve büyük ses getireceğinin ilk habercisiydi. Hayırlı olsun.
***
Cumartesi günü akşam da çok önemli bir düğüne davetli idim. İnternethaber Yayın Grubu yönetim kurulu başkanı sevgili ağabeyim Hadi Özışık biricik kızı Nazlı’yı Kadir ile evlendirdi. Genç çifte ömür boyu mutluluklar diliyorum. O akşam Hadi ağabeyin herkes tarafından ne kadar sevildiğine şahit oldum. Basının ve siyasilerin her kesiminin önde gelenleri oradaydı. (11.03.2013)