Memur Sen'den KESK ve Kamu Sen'e rotasyon tepkisi
"Kamu sen ve KESK 15 Mayıs yetki sürecinde bu söylentiler üzerinden prim yapmaya çalışmakta, rotasyon söylentileri ile kendi tabanlarını motive etmekte"
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, bu topraklarda akan kanın biran önce durmasını istediklerini söyleyerek, “Yüzyıldır bu düzenin bu topluma uyguladığı sistemli baskının sonucu olan bu kanın durması için, bir insan bir Müslüman olarak medeniyet değerlerimizden hareketle, bu ülkenin birliğini koruyarak yolumuza devam etmeliyiz dedi.
Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan ile birlikte Eğitim-Bir-Sen Malatya ve Diyarbakır şubelerinin genişletilmiş il divan toplantılarına katılan Murat Bilgin, gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
Cihanşümul bir devlet anlayışından uzak, asimilasyon politikaları ile ulusalcılık hastalığı gereği yıllardır etnik ayrımcılığın körüklendiğini ifade eden Bilgin, “Kandan ve gözyaşından beslenenlerin adının ne olduğunun önemi yok. Bu süreçte önemli olan, akan kanın durmasıdır. Nihayetinde ülkemizde kardeşlik hukukunu yeniden tesis edip eşitlik, adalet ve özgürlüğün herkesin ortak malı olduğu bilinciyle, hiç kimsenin ötekileştirilmediği zemini yakalamaktır. Yıllardır bu ülkede akan kandan beslenenler artık susmalı, özgürlük ve kardeşlik hukuku konuşmalıdır. ‘Akil İnsanları' eleştirenler, önce kendi akılsızlıklarının bu ülkeyi getirdiği kan çukuruna baksınlar. Kan, gözyaşı bu ülkenin ve bizlerin kaderi değildir, olmamalıdır” dedi. Bizler hiçbir zaman kandan beslenmedik. Herkesi “Adem'den kardeş ve bir tarağın dişleri gibi eşit gördük” dedi. Mevcut sistem yüz yıldır toplumun bazı kesimlerini özürlü ve ayıplı evlat olarak gördü. Hep bir yerlere kapatmaya çalıştı. Erken ölmeleri için elinden geleni yapan hayırsız ebeveyn rolü oynadı. Geldiğimiz noktada yüz yıllık ezilmişlik ve baskı dönemi artık son buluyor” dedi.
Bu Ülkenin Kadınları Hala Zulüm Görüyor
Konuşmasında kadınların sorunlarına dikkat çeken Bilgin, şöyle konuştu: “Bu ülkede her gün kadınlar öldürülüyor. Çalışan kadınlar sorunlarla boğuşuyor. Kadınlar arası ayrımcılık devam ediyor. Yıl 2013, TBMM'de başörtülü bir vekil bile yok. Türkiye'nin kadınlarının yüzde 65'i hâlâ Meclis'te temsil edilemiyor. Kamuda başörtüsü yasağı devam ediyor. Biz bütün bunların farkındayız ve çözüm için mücadele ediyoruz.”
Bilgin, “Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı söylenirken kızların zorla başlarının açtırılacağını bilseydi İstiklal Marşımızı yazmazdı” diyerek, “Şimdi malum birileri istismarmış, falanmış, filanmış diyor. Kırk yıldır bu iftirayı, bu haysiyetsizliği dinliyoruz. Asıl istismarcılar bunu söyleyenlerdir. Yaptığımız eylemler ortadadır. Bundan sonra iş hükümetin sırtında, Başbakanın omuzlarındadır. Bu yasağı tanımıyoruz, tanımayacağız. Ayrıca kamuda başörtüsüne özgürlük ve sivil itaatsizlik eylemimize eşofmanla derse girerek karşılık veren Eğitim-Sen'i ve Eğitim-İş'i, ‘eşofmanı-şortu başörtüsüyle bir tutan o zihniyeti de kınıyorum. İnsanların imanına, inancına saygısı olmayanların, hiçbir şeye saygısı olmaz” ifadelerini kullandı.
Bu Ülkenin Kadınları Hala Zulüm Görüyor
Konuşmasında kadınların sorunlarına dikkat çeken Bilgin, şöyle konuştu: “Bu ülkede her gün kadınlar öldürülüyor. Çalışan kadınlar sorunlarla boğuşuyor. Kadınlar arası ayrımcılık devam ediyor. Yıl 2013, TBMM'de başörtülü bir vekil bile yok. Türkiye'nin kadınlarının yüzde 65'i hâlâ Meclis'te temsil edilemiyor. Kamuda başörtüsü yasağı devam ediyor. Biz bütün bunların farkındayız ve çözüm için mücadele ediyoruz.”
Bilgin, “Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı söylenirken kızların zorla başlarının açtırılacağını bilseydi İstiklal Marşımızı yazmazdı” diyerek, “Şimdi malum birileri istismarmış, falanmış, filanmış diyor. Kırk yıldır bu iftirayı, bu haysiyetsizliği dinliyoruz. Asıl istismarcılar bunu söyleyenlerdir. Yaptığımız eylemler ortadadır. Bundan sonra iş hükümetin sırtında, Başbakanın omuzlarındadır. Bu yasağı tanımıyoruz, tanımayacağız. Ayrıca kamuda başörtüsüne özgürlük ve sivil itaatsizlik eylemimize eşofmanla derse girerek karşılık veren Eğitim-Sen'i ve Eğitim-İş'i, ‘eşofmanı-şortu başörtüsüyle bir tutan o zihniyeti de kınıyorum. İnsanların imanına, inancına saygısı olmayanların, hiçbir şeye saygısı olmaz” ifadelerini kullandı.
Rotasyon Muhabbeti 15 Mayıs Öncesi KAMU-SEN ve KESK'e Can Suyu Olmuştur.
Son günlerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu üzerinden sürdürülen tartışmalara da değinen Bilgin, şunları söyledi: “Eğitimciler Birliği Sendikası olarak kamu emekçilerine rotasyon anlamına gelebilecek her türlü uygulamaya şiddetle karşıyız ve karşı duracağız. Kazanılmış haklardan geriye gidişi ifade eden hiçbir uygulamaya göz yummayacağız. Bu konu üzerinden kamuoyunda prim yapmaya çalışan herkes şunu çok iyi bilmelidir ki, yapay gündemlerle kamuoyunu meşgul etmek, suyu bulandırmak dışında kimseye bir şey kazandırmaz. Kamusen ve KESK 15 Mayıs yetki sürecinde bu söylentiler üzerinden prim yapmaya çalışmakta, rotasyon söylentileri ile kendi tabanlarını motive etmekte ve bu süreç her ikisine de can suyu olmaktadır. Bunun için Çalışma Bakanı Sayın Faruk Çelik'e teşekkür etmeleri gerekir diye düşünüyorum” dedi.
Sorunları Halının Altına Süpürmekten Vazgeçin
Milli Eğitim Bakanlığı'nın sorunları çözmek yerine zamana yaydığını, raflarda tutulup ötelenen sorunların çözüm zamanının geçtiğini vurgulayan Bilgin, yeni yayımlandığı halde yönetici atama değil, yönetici atamama yönetmeliği olarak adlandırılan yönetmeliğin acilen revize edilmesini istedi. Murat Bilgin, “Milli Eğitim Bakanlığı, teşkilat yasası ve 4+4+4 yeni eğitim sistemi ile yaptığı köklü değişiklikler sonrası yapması gerekenleri, mevzuat güncellemelerini bir türlü yapamamıştır. Ortaya çıkan belirsizlikler, eğitim çalışanlarını zihnen yorduğunu gibi onların mağduriyetine de neden olmaktadır. Eğitim çalışanları olarak, sorunların halının altına süpürülmesini değil, bir an önce çözülmesini bekliyoruz” dedi
Beyhan:Gençlerimizin Dertleriyle Dertlenerek, Güzel Bir Gelecek İnşa Etmek Gayretindeyiz
Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan ise, gençlerin dertleriyle dertlenerek, güzel bir gelecek inşa etmek gayretinde olduklarını dile getirdi. “Örgütlü bir toplum olmanın, küreselleşmenin zirvede olduğu bir dönemde, gerek yerelde gerek dünya çapında değişim ve dönüşümlerin gerçekleşmesinde teşkilatlı olmanın önemini daha iyi anlıyoruz” diyen Beyhan;
“Soylu sendikal mücadele düsturuyla 1992 yılında yola çıkan Eğitim-Bir-Sen o büyük örgüt gücüyle bugün tarih yazıyor. Milletimizin ve ülkemizin yararına değişim ve dönüşümlere öncülük yapıyor. Bunu tabii ki örgüt gücüyle yapıyor. Yine Memur-Sen, 700 bin üyesiyle, örgüt gücüyle yalnız Türkiye'nin değil, dünya mazlumlarının umudu olmuştur. Memur-Sen medeniyet mefkûremizden, milletimizin değerlerinden doğmuş köklü ve ulu bir çınardır. Bu çınar, ülkemizin her beldesinde kök salmış ve sarmalamıştır. İnşallah güneşin üzerinde doğduğu her toprakta filizlenecektir. Bu köklü çınarın fidanı, tohumu Genç Memur-Sen'dir. Genç Memur-Sen, istikbalimizin muştusu, aydınlık yarınlarımızın habercisidir. Aralık 2012 itibarıyla Genç Memur-Sen'i Genel Merkez boyutuyla resmen kurduk. Genel merkez yapısını tamamlayarak şimdi bütün illerimizde sizi değerli teşkilatlarımızın vesilesiyle kurmaya başlayacağız. Genç Memur-Sen ayrı bir sendika değildir, Memur-Sen'in gençlik kollarıdır. Genç Memur-Sen, maziyi atiye taşıma gayretinde olup, geçmişle gelecek arasında köprü kurarak medeniyet değerlerimizi ve toplumumuzun değerlerini eksenimizin merkezine alarak, gençlerimizin dertleriyle dertlenerek, güzel bir gelecek inşa etmek gayretindedir” diyerek Genç Memur-Sen'e destek beklediğini ifade etti.