BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
GÜNCEL

Memur-Sen’den terör mağduru 8 bin aileye yardım eli!

Memur-Sen, Hak-İş, İHH ve Kızılay'ın, terör mağdurlarına yönelik başlattığı yardım kampanyası kapsamında terör mağduru 8 bin aileye yardım dağıtıldı. Memur-Sen'e ait yardım TIR'ları Diyarbakır’a ulaştı. Ayrıntılar haberimizde...

Memur-Sen, Hak-İş, İHH ve Kızılay’ın, terör mağdurlarına yönelik başlattığı yardım kampanyası kapsamında Memur-Sen'e ait yardım TIR'ları Diyarbakır’a ulaştı. Diyarbakır, Yeniyol’da TIR’ları Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri, Memur-Sen Diyarbakır İl Temsilciliği ve çok sayıda STK temsilcisi karşıladı.

Bölgeye ulaşan 10 yardım TIR’ında bulunan erzak Sur, Cizre ve Nusaybin’de terör yüzünden mağdur olan ailelere dağıtıldı. Yalçın ve beraberindeki heyet mağdur aileleri de ziyaret etti.

Diyarbakır, Yeniyol’da TIR’ları karşılayan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yaptığı basın açıklamasında, “Yolu kardeşlik, yönü eşitlik, sonu birlik ve beraberlik olan bir gelecek için hep birlikte mücadele etmeliyiz” dedi.

ACILARI PAYLAŞMAYA GELDİK

Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bugün buradayız. Çünkü bizler, dayanışma, paylaşma, yardımlaşma kültürünün insanlarıyız. Hemhal olmayı bilen, diğergamlığı yüklenen bir medeniyetin mensuplarıyız.  Bu anlayışla nerede sıkıntı ve mağduriyet varsa, nerede mahzun ve mazlum varsa Diyarbakır oraya aktı, Mardinli, Bingöllü, Şırnaklı Mardinli, Diyarbakırlı oraya koştu. Arakan’da gözyaşı vardı, Diyarbakır silmeye gitti. Filistin’de hüzün vardı Diyarbakırlı paylaşmaya gitti. Suriye’de vahşet vardı, Mardinli, Şırnaklı Diyarbakırlı evini açtı. Samsun’da sel vardı, Diyarbakır, Mardin, Şırnak ekmeğini paylaştı. Van’da Sakarya’da, Bolu ve Dinar’da deprem canımızı yaktı, Diyarbakır’ın, Şırnak’ın, Siirt’in, Bingöl ve Bitlis’in yüce gönüllü insanları bağrımıza düşen ateşi söndürmeye koştu. Memur-Sen, ülkede ve dünyada nereye yardım için koşmuşsa ön saflarda Diyarbakır, Şırnak, Hakkari, Bingöl ve Bitlisli kardeşlerimiz, üyelerimiz, gönül erlerimiz vardı. Bugün de Diyarbakır’da, Mardin’de, Şırnak’ta hanelerine, bedenlerine yüreklerine, zihinlerine terör kurşunları sıkılan kardeşlerimiz, Şırnak’ta, Mardin’de, Cizre’de, Silopi’de evlerinden ayrılmak zorunda kalan kardeşlerimiz darda ve zorda. Biz de onlardan gördüğümüz gibi sıkıntılarını gidermeye, onlardan öğrendiğimizi yapmaya ve acılarını paylaşmaya geldik.”

BİZ, FARKLILIKLARIMIZI ZENGİNLİĞİMİZ OLARAK GÖRÜYORUZ

“Sevgi, muhabbet ve kardeşlik, insan kalbinin taşıdığı en değerli yüktür” diyen Yalçın, “Biz kalplerimizin bu daimi yükleriyle Diyarbakır’dayız. Biz, farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak görüyoruz. Bu yüzden, farklılıkları ortaklaşma gerekçesi ve birlik ve beraberliğimizi var etme, güçlendirme sermayesi olarak kabul ediyoruz. Dün olduğu gibi bugün de yarın da birlikte yaşamayı başarmak, bu birlikteliği hedef alanlarla, anlamayanlarla yine birlikte mücadele etmek mecburiyetindeyiz.. Dertlerimize, sıkıntılarımıza birlikte çare aramak ve üretmek zorundayız. Sen’i, ben’i değil biz’i esas almalıyız. Cizre’de kar yağsa Ankara’da üşüyorum diyen, Nusaybin’deki kardeşinin ayağına diken battığında yüreği kanayan kardeşliği devam ettirmeliyiz” şeklinde konuştu.

BİRLİKTE YOL ALMALIYIZ

Konuşmasında birlik, beraberlik ve kardeşlik vurgusu yapan Yalçın, “Ortak geçmişimizde olduğu gibi, ortak geleceğimiz için de birlikte çalışmak, birlikte düşünmek ve birlikteliğimizin hukuki ve fiili çerçevesini yine birlikte belirlemek durumundayız. Eşit vatandaşlığın amasız, fakatsız, istisnasız bir şekilde hayata geçmesi için birlikte yol almalıyız. Devletin bütün kurumlarını, yetkililerini, merkez ve taşra birimlerini, sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri ve liderlerini, yolu kardeşlik, yönü eşitlik, sonu birlik ve beraberlik olan bu sürecin muhatabı görmeliyiz. Şiddet dilini kullanmayan, şiddete bulaşmayan, tehdit ve baskıyla ortaklaşmayan herkesi, bu mücadelenin, sürecin paydaşı, gönüldaşı haline getirmeliyiz” dedi.

TERÖR HAK ÜRETMEZ

“Silahın çözüm olmadığı, şiddetin huzur getirmediği, terörün hak üretmediği, çatışmanın kalkınma sağlamadığı, kamplaşmanın refahı arttırmadığı apaçık ortadadır” diyen Yalçın, “Bunun için, gelin 78 milyon olarak eşit yurttaşlık hedefini birlikte gerçekleştirelim. İnsan haklarını her alanda tam olarak hayata geçirelim. Bu noktada TBMM, çözümün merkezi olsun. Milli irade en güçlü desteğimiz olsun. Bu düşüncelerle, kimse ama hiç kimse Hakkarili, Diyarbakırlı, Şırnaklı kardeşlerimizin hayatını zorlaştırmamalıdır. Kolaylaştırmalı, üzmemeli, müjdelemelidir. Bu çerçevede, vatandaşın hayatını zorlaştıran çukurlar kapatılmalı, kepenkler artık açılmalıdır. Çocuklar okula gitmeli, hastalar doktorsuz kalmamalı, şifa bulmalı. Fabrikalar açık kalmalı, yeni fabrikalar açılmalı, işsizlik makus talih olmaktan çıkmalıdır. Vatandaşların eğitim hakkını, sağlık hakkını, ulaşım hakkını hepsinden önemlisi yaşam hakkını yok sayan riske sokan görüntüler sona ermeli, silahlar ya gömülmeli ya da bir an önce teslim edilmelidir. Bugün bizleri misafir ettiğiniz bu coğrafyanın altındaki yer altı zenginliğinden esinlenerek Diyarbakır ismini almış. Oysa bu coğrafyanın asıl zenginliği toprağın üstünde ve insanların yüreğindedir. Diyarbakır, Şırnak’ın, Mardin’in pırlanta kalpli, altın yürekli insanlarıdır. Tam da bu yüzden Diyarbakır, Şırnak, Hakkari, Mardin başta olmak üzere bu tabloyu hak etmiyor. Diyarbakır insani değerlerle şahlanmayı hak ediyor. Diyarbakır, sahip olduğu kaynaklarla kalkınmayı hak ediyor.  Mardin, Şırnak, Van, Bitlis, Bingöl huzuru, refahı en az Berlin kadar, Paris kadar, İstanbul ve Ankara kadar hak ediyor” diye konuştu.

MEMUR-SEN ÜYELERİNİN YÜREKLERİ SİZE HER ZAMAN AÇIK

Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Biz bu bakışla, hak ettiği bu gerçeklere rağmen haksızlıkla karşı karşıya bırakılan kardeşlerimize, sıkıntı içerisinde bulunan kardeşlerimize yanınızdayız, sizinleyiz, birlikteyiz diyoruz. Bugün yaşanılan sıkıntıları gidermek için, kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için yükü gıda maddeleri olan 10 Tırla buradayız. Hediyeleşmede ve yardımlaşmada bu coğrafyanın insanlarıyla yarışmak, onlara yetişmek kolay değil. Peygamberler diyarı, Sahabeler istirahatgahı olmuş bu mekanları insani değerler mevzisi haline getiren siz değerli kardeşlerimizin, bu mütevazi desteğimizi kabul edeceğini umuyoruz. Burada özellikle şunu belirtmek isterim. Memur-Sen sizin evinizdir. Sizin değerlerinizi yaşayacağınız yuvanızdır. Ankara’daki genel merkezimizin kapıları da Memur-Sen üyelerinin yürekleri de size her zaman açıktır. Çünkü, bunu bize siz öğrettiğiniz. Bu idraki birlikte yaşayalım ve yaşatalım. Bu duygularla ev sahipliğiniz için yürekten minnetlerimi ifade ediyor, daha güzel, daha huzurlu, daha mutlu bir Türkiye, Diyarbakır, Şırnak için el ele yürüyüşümüzde Allah’ın yar ve yardımcımız olmasını temenni ediyorum.”

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR