BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
İŞÇİ

Memur-Sen'den teröre karşı deklarasyon!

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, son dönemde yaşanan terör olaylarına ilişkin bir deklarasyon yayımladı.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, son dönemde yaşanan terör olaylarına ilişkin, "Terör örgütlerinin planları ve amaçları ne olursa olsun, 78 milyonun hep birlikte geleceğe yürüyüşünü, 'Yeniden Büyük Türkiye'yi inşa yolculuğunu engelleyemeyecek, gelecek umutlarımızı söndüremeyeceklerdir" dedi.

Memur-Sen Genel Merkez yönetimi ve bağlı 11 sendika başkanı tarafından terör saldırılarına karşı, "Teröre Karşı Tek Ses Tek Yürek" başlıklı deklarasyon yayımlandı.

Feshane Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında deklarasyonu okuyan Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, başta Dağlıca ve Iğdır olmak üzere yaşanan terör saldırılarını kınayarak, şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Yalçın, 7 Haziran seçimleri sonrasında oluşan siyasi belirsizliği kirli emelleri ve planları için kullanan terör örgütlerinin, masum insanları hedef seçerek, katliamlara başladığını söyledi.

"Ülkemize, milletimize ve geleceğimize yönelen bu canice saldırılar, ister PKK ister IŞİD isterse DHKP/C'den gelsin, terörü, teröre destek verenleri, terörün arkasındaki iç ve dış güçleri nefretle kınıyoruz" diyen Yalçın, terör örgütlerine karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.

Suruç'ta 32 kişinin öldürülmesinin ardından PKK terör örgütünün yaptığı saldırılarla Türkiye'nin yeniden terör sarmalının içine çekildiğini belirten Yalçın, "PKK terör örgütü, haince saldırılarıyla milletimizin birliğine ve dirliğine tuzak kurmuş, toplumun birlikte yaşama umuduna kurşun sıkmıştır. İçeriden ve dışarıdan beslenen terör örgütlerinin planları ve amaçları ne olursa olsun, 78 milyonun hep birlikte geleceğe yürüyüşünü, 'Yeniden Büyük Türkiye'yi inşa yolculuğunu engelleyemeyecekler, gelecek umutlarımızı söndüremeyeceklerdir" diye konuştu.

"TÜRKİYE, KÜRESEL SALDIRI ALTINDA"

Yalçın, Türkiye'nin küresel bir saldırı altında olduğunu aktardı. Bu saldırıya yaptıkları haberlerle de destek olanlar bulunduğunu ifade eden Yalçın, şöyle devam etti:

"Bir taraftan küresel şer şebekelerinin kanlı senaryolarında kanlı kalemleriyle figüranlık yapıyorlar, bir taraftan da terör örgütlerinin vahşi katliamlarını perdelemeye çalışıyorlar. 28 Şubat sürecinde olduğu gibi baronlarına hizmet ediyorlar, toplum mühendisliği yaparak, milletin tüm değerlerine savaş açıyorlar. Algı operasyonlarıyla, karakter suikasti gerçekleştirip iftira, yalan ve fitne ile gerçeklerin önüne set kurmaya kalkıyorlar. Millet, bu vesayet seddini Gezi kalkışmasında, 17 Aralık darbe girişiminde, MİT tırlarına yapılan operasyonlarda yerle bir etti."

Yalçın, teröre karşı birlikteliğin şart olduğunu, ülkeyi seven herkesin, özgürlük ve güvenlik dengesini gözeterek, şiddetle ve terörle mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

Terör örgütlerinin oyununa gelmeden, demokratikleşme çalışmalarının sürmesi gerektiğini dile getiren Yalçın, şunları anlattı:

"Çare, sıkıyönetim ve olağanüstü hal tuzağına düşmeden terörle etkin mücadeleyi yürütmektir. Çare, etnik fitneye karşı kardeşlik hukukunu zirveye taşımaktır. Çare, mezhep fitnesini de devreye sokmak isteyenlere karşı din kardeşliğini, inanç birlikteliğini kuvvetlendirmektir. Çare, insanlık suçu işleyen terör örgütlerine karşı tüm insanlığı ortak mücadelede buluşturmaktır. Çare, toplumda çaresizlik sendromu oluşturmak isteyenlere karşı umutları büyütmek, teröre karşı tüm sivil toplum kuruluşları olarak birlikte hareket etmek, halk öncüleri kanaat önderlerini devreye sokmak, bin yıllık desende, 1400 yıllık İslam kardeşliğinde buluşmak, Türkiye'yi büyütmektir."

YENİ ANAYASA ÇAĞRISI

Yalçın, terörle mücadeleyi sürdürürken, eşit vatandaşlık zemininde demokratik, sivil ve özgürlükçü bir anayasanın mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Her türlü provokasyona ve engellemeye rağmen başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere tüm bölgelerde yatırımların artırılmasını isteyen Yalçın, eğitim sisteminin değerler odaklı olarak yeniden yapılandırılması ve gençlerin, milli, manevi ve ahlaki değerlerle donatılmasının önemine değindi.

Kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dil yerine birleştirici ve bütünleştirici dile önem verilmesi gerektiğine dikkati çeken Yalçın, "Her kurum ve kuruluş, çözümün parçası olmayı hedef olarak belirlemelidir. Teröre karşı ortak söylem ve eylem birlikteliği sağlanmalıdır. Suçlamalar anaların gözyaşını dindirmiyor, yüreklere düşen ateşi söndürmüyor, şehit tabutlarının gelişini engellemiyor. Yaralarımızı ayrışarak değil, bütünleşerek sarabiliriz. Acılarımızı kavga ederek değil, kardeşlik içinde kalarak paylaşabiliriz" ifadelerini kullandı.

Yalçın, sendika olarak bölge halkı incitilmeden, terörün kökü kazınana kadar verilecek sosyal, siyasal ve askeri mücadelenin yanında olduklarını aktardı. Ağıtların, hangi dilden yakılırsa yakılsın can acıtıcı ve yürek yakıcı olduğunu ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:

"Her gün gelen şehit haberleri ile ocaklara düşen ateş bütün yürekleri dağlamakta ve bıçak kemiğe dayanmaktadır. PKK ve diğer terör örgütlerini barışa, ateşkese değil, doğrudan doğruya silah bırakmaya, ülkemizi terk etmeye veya teslim olarak haklarında verilecek kararı beklemeye çağırıyoruz. Vatanını, milletini hain saldırılara karşı korumak için can verenleri rahmetle anıyoruz. Milletimizin birliğine, dirliğine kasteden teröristleri ve onları destekleyenleri lanetliyoruz."

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR