BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
SAĞLIK

Millet olarak hastaneden çıkmıyoruz!

Yapılan bir araştırma sağlık alanında ilginç bir sonucu ortaya çıkardı.Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü sonuca göre, cepten yapılan sağlık harcamaları toplam yapılan sağlık harcamalarından fazla...

Cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı 1999'da yüzde 29,1  iken, 2011'de yüzde 16,2'ye geriledi

Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü (SAGEM), OECD Sağlık Hesapları Sistemi'ne (SHS) uygun olarak üretilen, sağlık harcamaları rakamlarını inceledi.

haberine göre, elde edilen verilere göre, 1999 yılında 4,9 milyar düzeyinde olan toplam sağlık harcaması, 2011 yılında 76 milyar TL'ye düzeyine yükseldi. Toplam sağlık harcamasının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı 1999 yılında yüzde 4,8 iken 2011 yılında bu oran yüzde 5,9'a çıktı.

4'TE BİRİ ÖZEL SEKTÖRDEN

Toplam sağlık harcamasının kamu ve özel sektör tarafından karşılanan paylarına bakıldığında; 1999 yılında harcamaların yüzde 61,1'i kamu, yüzde 38,9'u da özel sektör tarafından karşılanıyordu. 2011 yılında bu paylar sırası ile yüzde 75 ve yüzde 25 olarak gerçekleşti. Yıllar içinde, ülkemizin toplam sağlık harcamalarında artma eğilimi dikkat çekti. Bunun doğal bir sonucu olarak sağlık harcamalarının genel ekonomi içindeki payında da bir artış yaşandı.

Yıldan yıla GSYH'deki artışa paralel olarak, toplam sağlık harcamasında artış görüldü. Sağlık harcamalarında meydana gelen bu artış, büyük ölçüde kamu harcamaları ile finanse ediliyor. Cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı 1999 yılında yüzde 29,1 düzeyindeyken 2011 yılında yüzde 16,2'ye gerilediği görüldü. Kişi başı sağlık harcamalarının gelişimi incelendiğinde; 1999 yılında kişi başına sağlık harcaması 79, 2011 yılında ise 1020 TL'ye çıktı.

OECD'YE GÖRE DAHA İYİYİZ

OECD ortalamaları ile kıyaslandığında, 1999'de OECD üyesi ülkelerinin toplam sağlık harcamalarının GSYİH içindeki payı ortalama yüzde 7,9 düzeyindeyken bu değer ülkemizde aynı yıl yüzde 4,8 düzeyindeydi. 2011'de ise ulaşılabilen en son yıl verilerine göre OECD ortalaması yüzde 9,6 olurken, ülkemizde yüzde 5,9 seviyesinde. Cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcaması içindeki payı 1999 için OECD üyesi ülkelerdeki ortalaması yüzde 19,6, ülkemizde ülkemiz için ise yüzde 29,1 oldu. 2011 yılındaki verilerine göre ise OECD ortalaması yüzde 19,2 olarak gerçekleşirken ülkemizde yüzde 16,2 olarak gerçekleşti.

VERİMLİ KULLANILMIYORDU

SAGEM Genel Müdürü Prof. Dr. Uğur Dilmen, Sağlık hizmet sunumuna hem sayısal hem kalite olarak bakıldığında Sağlıkta Dönüşüm Programı öncesinde kaynakların yeterince etkili, verimli ve rasyonel kullanılamadığı söyledi. Hayata geçirilen programla kaynakların optimum kullanımını sağlayarak etkili, verimli ve hakkaniyetli bir sağlık sistemi oluşturulduğunu ifade eden Dilmen, "2003-2011 yılları arasında faiz dışı genel kamu harcamalarındaki artış yüzde 265 iken kamu sağlık harcamalarındaki artış yüzde 225. Bu değerler Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte sağlık harcamalarının aşırı arttığı iddialarının doğru olmadığını gösteriyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Dilmen, 2002'de kamu sağlık harcamasının GSYİH içindeki payı yüzde 3,8 iken 2011 yılında bu rakamın sadece yüzde 4,4'e yükseldiğini, aynı dönemde 37 milyon SSK'lı, 13 milyon Yeşil Kartlı sağlık hizmetine ulaşmaya başladığını aktardı.

MEMNUNİYET YÜZDE 75,9'A ÇIKTI  

Türkiye'de kişi başı yıllık hekime müracaat sayısı ve kamu tarafından karşılanan ilaç kutu sayısı yaklaşık 3 katına çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Uğur Dilmen, sözlerine şöyle devam etti: "Koruyucu hizmetlerin kapsamı, gelişmiş ülkeler düzeyine çıkarıldı (aşı çeşitliliğindeki artış dahil, D vitamini verilmesi, tarama programları gibi) ve tamamen ücretsiz verilmeye başlandı. Aynı dönemde acil hizmetler başta olmak üzere yoğun bakım, kanser, yanık, yenidoğan, organ nakilleri ve benzeri hizmetler (bu hizmetler geçmişte katastrofik sağlık harcaması sebebi idi) tamamen ücretsiz verilmeye başlandı.

Söz konusu dönemde ilaç ve tedavi masrafını kendi karşılayanların oranı yüzde 32,1'den yüzde 11,1'e düştü. Buna paralel olarak sağlık hizmetlerinden memnuniyet ise yüzde 39,5'den yüzde 75,9'a çıktı. Bu kadar büyük, köklü ve hizmete erişimin doyuma ulaştığı bir sistemde kamu sağlık harcamasındaki artış GSYİH içinde sadece yüzde 0,6 oldu."

VERİMLİLİK 34 KAT ARTTI

Hizmet düzeyinin ve kalitesinin değişmediği 1995-2002 yılları arasında kamu sağlık harcamalarının GSYİH içindeki payının yüzde 1,8'den yüzde 3,8'e kadar çıktığını kaydeden Prof. Dr. Uğur Dilmen şunları söyledi:

"Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın (SDP) uygulandığı süre içerisinde kamunun kullandığı ilaç kutu sayıs yüzde 146 arttı, buna mukabil kamunun ilaç harcamalarındaki artış reel olarak sadece ve sadece yüzde 18 oldu. Oysa SDP'denönceki 9 yıllık dönemde kamunun kullandığı ilaç kutu sayısındaki artış yüzde 30 iken ödenen paradaki reel artış yüzde 134 olmuştu. Yani SDP'den önceki 9 yılın yönetim anlayışı iktidarda olsaydı bugün toplam kamu sağlık harcamasının iki katı sadece ilaç için harcanmış olacaktı. Bunun matematiksel karşılığı 34 kat verimlilik artışıdır."

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR