Nabi Avcı'nın 18 yaş şiirleri haber oldu...
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın 18 yaşında aylık sanat dergisi Deneme'de yazdığı şiirleri ortaya çıktı.
Sabah gazetesi, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın 18 yaşında aylık sanat dergisi Deneme'de yazdığı şiirlerine ulaştı.
Eskişehir Koleji'nde arkadaşlarıyla birlikte şiir, deneme ve çeviri dergisi Deneme dergisinde "Veysel Vedat" mahlasıyla şiirler yazan Avcı'nın sayfa arkadaşları bazen Yılmaz Güney, bazen ünlü şair Haydar Ergülen, bazen de şimdi İzol aşiretinin liderlerinden biri olan Cumali Ünaldı Hasannebioğlu. Eskişehir'de sanata ve düşünsel yaşama katkıda bulunan, Atasoy Müftüoğlu, Alaaddin Gül, Sadık Ayaz ve Hüseyin Atlansoy gibi isimler de dergiye maddi katkıda bulunuyor veya yazılarıyla destek veriyor.
'ADLARIN ÇOĞU MÜSTEARDI'
Kurşun dizgilerle ve her kapağı ayrı bir renkte çıkan Deneme'nin fiyatı 2.5 lira, yıllık aboneliğiyse 30 liraymış. Nabi Avcı'nın 1972'de yazdığı ve edebiyat dünyasında efsane olarak nitelendirilen şiiri "Son Dağ Şarkısı" adında. Şiir şöyle başlıyor: "Gaiplerden bir ses geldi: Bu adam gezdirsin boşluğu ense kökünde çileden / öncesi karanlık hatırlamıyorum / sonrası: "ince memet iner gelir inişten" / sonrası kufi resim sonrası braque / sonrası Kafka sonrası Kierkegaard..." Kendisiyle yapılan bir söyleşide Deneme dergisinin, Yeryüzü Yayınları'nın ilk nüvesi olduğunu belirten Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı şunları söylüyor: "Deneme dergisi kurşun dizgilerle basılıyordu. Tamamen nostaljik bir dergi hem teknoloji hem de basımı ile... Akçağ Kitabevi destekçisiydi. Akçağ, o zamanlar bir öğrenci kooperatifi olarak kurulmuştu. Kurucusu rahmetli İsmail Ünalmış Abi'ydi. İsmail Ağabey'in girişimi ile Ankara'da Yüksek Öğretmen Okulu'nda kurulan Akçağ öğrenci yayın kooperatifinin önce Bahçelievler ve Ulus'ta sonra Konya'da Erzurum'da ve Eskişehir'de şubeleri oldu. Bizim için tam bir okuldu. Biz de Eskişehir Maarif Koleji'nde okuyan bir grup arkadaş olarak o zaman Deneme dergisinde bir araya gelmiştik. Kalabalık bir kadro gibi görünür fakat öyle değildi, çoğu müsteardı. Her birimizin 4-5 müstearı vardı. Ankara'da Gelişme adıyla devam ettirdik."
'CEPHEDE OSMANLI'
Nabi Avcı'nın Deneme'de yazdığı şiirlerinden biri "Cephede Osmanlı" adını taşıyor ve şöyle devam ediyor: "Cephede hatırlanır en Osmanlı güneşler / her kurşunda demir atar yürekler Osmanlı / bir sancak düğünüdür döner durur gecede / mehter mehter derinlerden yankılanır Osmanlı(...)" Avcı derginin bir başka sayısında yayımlanan Karanlıklarda Yanan adlı şiirinde ise şöyle sesleniyor okuruna: "(...)mavzer dediğin soğuk demir, arpacık ölümdür hey / karanlık ölüm kusar mavzer namlularından / insanoğlu iki gözlü: birinde sevgi tüter ötekinde ölüm hey." Nabi Avcı "Bir Destan Gibi Kanatlıyız Her Nefese" adlı şiirinde ise hayatı sorguluyor: "Bir destan gibi kanatlıyız her nefese / yaşamak gibi bir suça mahkum edilmişiz / döner durur da kalblerimiz kosmosun derinliklerinde / bilmeyiz bilemeyiz nedir suçumuz / göklere çelik bakarız sanki suçlu oradadır / suçlu biziz gerçekte / o hep bağışlar / bu bağıştan güçlenir günahlarımız..."