O uygulamadan taviz yok!

Müezzinoğlu, AA muhabirinin, nöbet uygulamasına karşı çıkan aile hekimlerinin yarın ve cumartesi günü eylem hazırlığı içinde olduğunu, Bakanlıktan da bu uygulamaya ilişkin önceki gün genelge yayınlandığını anımsatması üzerine, etik değerleri olan sağlık mesleğinin 24 saat hizmet gerektirdiğinin altını çizdi.

Sağlıkta memur anlayışıyla 6-8 saat mesaili bir yönetimin dünyada ve Türkiye'de olmadığını, olmayacağını vurgulayan Müezzinoğlu, "Dolayısıyla aile hekimliğinin nöbetsizmiş gibi algılanmasını açıkçası yadırgıyorum, doğru bulmuyorum" diye konuştu.

Müezzinoğlu, 22 bini hekim, 25 bin de hemşire ve sağlık çalışanı olmak üzere bu sistemde 45 bin sağlıkçının görev yaptığını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bu arkadaşlarım 'biz memur olacağız' diyorlarsa, sağlıkta memur gibi bir yapı hekime de hemşireye de söz konusu değil. Dolayısıyla bu alan süreç içinde daha çok mesaili, ailelerin ve toplumun karşısında daha geniş mesaili olmak zorunda. Bunu hekim ve hemşire sayımızın artışıyla paralel olarak planlamamız gerekir. Şu anda ilk planda arzu ettiğimiz ve mevcut hekim ve hemşire sayımızla planladığımız hafta arası 5 gün esnek mesai ile sabah 8 akşam 8. Yani arkadaşlarımız bu 5 gün süresince yine 8 saat çalışacaklar. Mesela, bir aile sağlığı merkezinde 3 aile hekimimiz sabah 8 ile 4 arasında mesai yaparken, biri saat 12 ile 8 arasında mesai yapacak. O aile hekiminin muhatap olduğu kitleye biz saat 8'e kadar hekim ve hemşire vermiş olacağız. Haftada bir gün de yalnız cumartesi, gündüz 8 saat bir nöbet. Yani 4 hekimli aile sağlığı merkezini düşünürseniz, bir cumartesi bir hekimimiz, diğer cumartesi diğer aile hekimimiz ve diğeri. Dolayısıyla ayda 4 hafta sonu var. Ayda bir defa, cumartesi 8 saat o aile hekiminin muhatap olduğu ailelere sağlık hizmeti sunulacak. Bunu arkadaşların Türkiye kamuoyuna bir sorun gibi getiriyor olmalarından da mesleğim adına, bu mesleğin mensubu olarak açıkçası biraz rahatsızlık duyuyorum. Yani 'hekimim' dendiği an biz devamlı 24 saatin dinamiklerini oluşturuyoruz."

NÖBET UYGULAMASINDA TAVİZ YOK

"Uygulamadan taviz verilecek mi?" sorusu üzerine Müezzinoğlu, "Hayır, tam aksine hekim sayımız ve hemşire sayımız arttıkça biz bunu pazar günlerine de ve olabildiğince ilk planda vatandaşın karşısına sabah 8, akşam 8, 12 saatlik bir muhataplığı önümüzdeki 2-3 yılın içinde planlıyoruz. Bunu hekim sayımız arttıkça, yeterli oldukça planlayacağız" dedi.

Müezzinoğlu, aile sağlığı merkezlerini yeniden tasarladıklarını ve yakında bu binaların yapımına başlanacağını ifade ederek, "Önümüzdeki 2-3 yıl içinde aile sağlığı merkezleri bu ülkeye ve bu ülke insanına yakışır, aile hekimlerimizin de saygın hizmet verecekleri bir konuma, fiziki mekanlara onları taşıyacağız" dedi.

Aile sağlığı hizmetlerini güçlendirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Müezzinoğlu, "Bu anlamdaki basit, ideolojik öncülere teslim olmazlarsa ki yüzde 90'ının bu anlamda bizimle aynı düşündüğünü de biliyorum ama önde bazen provokatif, bazen tahrik edici, bazen kamuoyuna yansıtıcı öncüler oluyor. Bu öncülere de aile hekimleri camiamızın yüzde 90'ı prim vermeyecektir. Zaten onlarla görüşüyorum, aramızda da iyi bir hukuk var" dedi.

"Uygulamanın acillerdeki yığılmayı önlemek için getirilip getirilmediği" sorulan Müezzinoğlu, "Hayır. Acilin formatında ayrı sorunlarımız var, o ayrı. Aile hekimlerimizi o çok bağlamıyor" ifadesini kullandı.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bir aile hekiminin muhatap olduğu kitleye daha geniş hizmet vermesinin amaçlandığını vurgulayarak, 4-5 aile hekiminin bulunduğu yerlerde bunun söz konusu olabileceğini söyledi. Müezzinoğlu, "Ayda 8 saatlik nöbeti mesleki bir problem gibi görüyorsa arkadaşlarımız, bunu Türkiye kamuoyunun bana göre duymaması gerekir. 8 saatlik bir nöbetten hekimler kaçıyormuş, hemşireler kaçıyormuş algısına 77 milyon ülke insanı rıza göstermez, onu da normal bulmaz" dedi.