Öğrenci başarısızlığının nedeni akıllı telefon-internet bağımlılığı mı?
İnternet ve akıllı cep telefonu kullanımı öğrencilerde bağımlılık hâline gelmemeli, verimli kullanımı herkes bir şekilde herkes alışkanlık hâline getirmelidir.
10 Ağustos 2014 Pazar günü Türkiye bir kez daha sandığa gitti. İlk kez halk oyuyla belirlenen cumhurbaşkanlığına halkın oyları ile Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi. Hayırlara vesile olsun. Bu girizgâhtan sonra biz yine ana gündemimiz olan eğitime dönelim.
Cuma günü itibarı ile liselere yerleştirme tercihleri olan TEOG tercihleri sona erdi. Bu yıl ilk kez uygulanan yeni sistemle öğrenciler liselere yerleştirilecek. Tercihlerin açıklandığı 22 Ağustos 2014 tarihinde artık zorunlu hâle gelen liselere yerleşemeyen öğrenci kalmayacak. Her bir öğrenci, yerleştirilmiş olduğu lisenin kayıtlı öğrencisi olacak. Veli öğrencisini tekrar kayıt ettirme zorunluluğunda olmayacak.
Tercih döneminde medyada en çok dile getirilen veya sündürülen konu; “Öğrencilerin zorla imam hatip liselerine kaydedileceği” konusu idi. Zorla kayıt diye bir şey zaten yoktu. Bu bakanlığın yaptığı basın açıklamaları ile de belirtildi. A grubu tercihlerine yerleşemeyen öğrenci, ikinci grup B grubu tercihlerinde belirttiği okul türlerinden hangisinde ikamet ediyorsa, ilçede açık var ise o türdeki bir okula yerleştirilecek. Öğrencinin B grubu tercihlerinde imam hatip lisesi okul türü yok ise, öğrencinin imam hatip lisesine yerleşme gibi bir durumu söz konusu olamayacak. Sistem velinin isteği üzerine bir tercih alıyor. Okul idaresi de velinin tercihlerini aldıktan sonra iki nüsha yazılı çıkış alıp, bu çıkışları öğrenci velisine imzalatıp birini dosyasında saklıyor, diğerini de veliye veriyor. Daha sonra bir itiraz olması durumunda bu evraklara göre karar verilecektir.
***
Liselere yerleştirme tercih döneminde puanı yüksek olan öğrenci ve veliler daha çok iyi bir liseye yerleşebilme telâşında idi. Puanı düşük veya çok daha alt seviyelere olanlar ise açıkta kalmamak derdinde idi. Fakat velilerle diyaloglarımızda öğrenci başarısızlığının tek sorumlusu olarak akıllı telefonlar ve internet bağımlılığı gösteriliyordu der isek yanılmış olmayız. Bir veli, “Hocam gecenin saat üçü çocuğumun odasında ışık var, herhalde açık unuttu deyip ışığı söndürmeye girdim. Bir de ne göreyim bizim çocuk hâlâ cep telefonunda internete girmekle meşgul.”
Bir başka veli öğrencinin çalışmadığından yakınıyor. Tüm suçu yanımızda bulunan öğrenciye atıyor. Öğrencinin elindeki telefon dikkatimi çekiyor. Alımlı bir telefon. Piyasa değeri 1500-2000 TL arasında olmalı. “Telefonunda internet var mı?” diye soruyorum. Gözlerinin içi gülerek “Evet” diyor.
Sadece öğrenciler değil. Son yıllarda herkesin, hepimizin alışkanlıkları değişiyor. Artık istesek de istemesek de internet hepimizin hayatına kolay kolay çıkmamak üzere girmiş durumda. Velilerin tespiti yanlış değil. Öğrenci başarısızlığının en önemli nedenlerinden biri; akıllı telefonlar ve internet. Fakat burada tüm suç öğrencinin değil. Neden mi? Okul birincisi olan öğrencinin tercihlerini de ben yaptım. O öğrencinin de diğerlerinden aşağı kalmayan akıllı bir cep telefonu vardı. Zaman zaman o öğrencimizle de sosyal medyadaki paylaşımları vesilesi ile karşılaşıyorduk. O öğrenci başarılı idi. Demek ki akılı telefon ve internet değil, onu kullanma şekli belki de ilk suçlu. Anne babalar, öğretmenler internet bağımlılığını kontrol etmeli; öğrenciye interneti düzenli kullanma yollarını öğretmelidir. Yoksa suçu atıp, yasaklamak çözüm değildir.
İyi bir liseye yerleşmekle iş bitmiyor; akılı telefon-internet kullanımının olumlu ve olumsuz etkileri peşimizi bırakmıyor. Bakanlık da eski yönetmeliklerin yeni olaylara cevap vermediğini görmektedir. Bu nedenle yeni yönetmeliğe, öğrencinin okulda-sınıfta “Cep telefonu bulundurmasının değil, açık ve kullanılır olmasının” uygun olmadığı yönünde bir madde koymuştur.
Buradan da yola çıkar isek; öğrenci, veli, eğitimci olarak akıllı telefonların, sosyal medyanın, internetin nasıl verimli kullanılacağını anlatmalı, bu durumun iyi alışkanlık olarak kazandırılmasını sağlamanın yollarını aramalıyız. Bu alışkanlığı kazandırdığımızda öğrenci başarısızlığının nedeni olarak internet ve akılı telefonlar tehdidinden de kurtulabiliriz. Yoksa bu yıl liseye başlayan öğrenciler, artık liselerde sınıf tekrarı çok zor olduğu için dört yıl sonraki üniversite yerleştirmelerinde de sıkıntı ile karşılaşacaktır. Fakat sorumluluğunu bilen, planlı ve düzenli bir öğrencilik hayatı süren öğrenci, kendisini ve velisini stresten uzak huzurlu bir yola sevk edecektir.
İnternet ve akıllı cep telefonu kullanımı öğrencilerde bağımlılık hâline gelmemeli, verimli kullanımı herkes bir şekilde herkes alışkanlık hâline getirmelidir. Bu şeklide başarı her daim öğrencimizin yanında olacaktır. (11.8.204)