BIST 9.660
DOLAR 34,57
EURO 36,31
ALTIN 2.920,04
ÖĞRETMEN

Öğretmen atamaları ve “Öğretmen adaylarına müjde haberleri”

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 40 bin öğretmenin atamasının meclisin 28 Ağustos’ta olağanüstü toplanmasına bir ek gündem maddesi eklenerek çözebileceklerinin işaretini verdi.

Meslekler denildiğinde ilk aklımıza gelen mesleklerden biri de öğretmenliktir. Toplumumuzun yetişmiş her bireyinin öğretmenlerle ilgili acı tatlı unutamadığı bir hatırası vardır. Fakat bu günkü konumuz öğretmenlik hatıraları değildir. Bir meslek olarak öğretmenlik asıl yazı konumuzdur.

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ayrı bir önem verilmiştir. Ülkemizde bir dönem okur-yazar oranının çok düşük seviyelerde olması, öğretmen okullarının ve bu okullarda eğitim-öğretim gören öğrencilerin sayısının az olması nedeni ile mezun olan her kişi sınavsız hemen öğretmenliğe atanabiliyordu. İlerleyen yıllarla birlikte ülkemizde eğitim alanında da bir çok gelişme ve değişme olmuştur. Fakat her dönem öğretmenlik mesleği gündemin önemli maddeleri arasında olmuştur. Eğitim dünya var olduğundan beri vardır ve var oldukça da olacaktır. Gelişen teknolojiye göre belki şekli değişecektir, fakat eğitimin vazgeçilmez sacayaklarından biri olan öğretmenlik mesleği de her daim var olmaya devam edecektir.

Bu gün ülkemizde bir milyonluk sayıya dayanan meslek grubu en çok çalışana sahiptir. Bir milyona sahip öğretmenler 20 milyonluk öğrenci sayısına eğitim-öğretim vermeye çalışmaktadır. 2013 yılı Eylül ayında 40 bin yeni öğretmen ataması yapılmıştır. 2013-2014 eğitim öğretim yılında bir daha öğretmen ataması yapılmayacak açıklamasına rağmen 2014 Şubat ayında da 10 bin öğretmen ataması yapılmıştır.

İstatistiklere göre MEB’e bağlı okullarda 100 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. Bu açığa rağmen KPSS öğretmenlik grubu sınavına giren öğretmen adayı sayısı da yaklaşık 200 bin kişidir. Yani nerede ise açığın iki katı öğretmen adayı mezundur. Buna ilave olarak ülkemizdeki eğitim fakültelerinde de 800 bine yakın öğretmen adayı eğitim-öğretim görmektedir. MEB de bu durumun farkındadır. Yani öğretmen ihtiyacının çok daha fazlası öğretmenlik öğrencisi mevcuttur. bu nedenle bu yıl ihtiyaç fazlası alanlardaki öğretmenliklerin bir kısmını kapatmış, bir kısmına da daha az sayıda öğrenci almıştır. Yine eğitim fakültelerinin bir çoğunun ikinci öğretimine de öğrenci alınmamaktadır. Zararın neresinden dönülürse kârdır.

Ekrem Aytar'ın yazısının tamamını okumak için  

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR