Öğretmenler hayır için mi sınav görevlisi oluyor?

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılmakta olan merkezi sistem sınavlarında öğretmenlere yönelik büyük haksızlık ve ayıp devam etmektedir. Sınavın gerçekleşme sürecinde en önemli görevleri yerine getiren, sınavın büyük ölçüde yükünü çeken idareci ve öğretmenler neredeyse bu sınavlarda hayır işi yapmaktadır.

İşte Eğitim Bir Sen'in konuya ilişkin açıklaması:

ÖSYM ve Anadolu Üniversitesi'nin yapmış olduğu sınavlarda aynı hizmeti yerine getirmekte olan öğretmenler maalesef MEB sınavlarında “eşit işe eşit ücret” ilkesinin, doğrudan bağlı oldukları bakanlık tarafından ihlal edilen bir görünüm altında sınav görevi yapmak zorunda kalmaktadır. ÖSYM ve Anadolu Üniversitesi sınavlarında salon başkanı ve gözetmenlere ödenen ücret ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın yapmış olduğu sınavlarda ödenen ücretler arasında üç kata varan fark ortaya çıkmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yapmış olduğu sınavlarda sınav evrakını dağıtım merkezinden almak ve tekrar yerine teslim etmek zorunda olan, yolda sınav evrakının güvenliği ile ilgili tüm sorumluluğu üstlenen sınav merkezi yöneticileri(okul müdürü ve müdür yardımcıları) ile sınavı bizzat uygulayan öğretmenlere ödenen ücret, beş saatlik ek ders ücretidir. Bu ücret 43 TL'ye tekabül etmekle birlikte aynı sınavlarda görev alan Bina Sorumlusu(İl Temsilcisi)'ne 124 TL, güvenlik personeline 68TL, yardımcı hizmetlilere 62TL ödenmektedir. İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde oluşturulan komisyonda görev alan personele ödenen ücret ise yukarıda geçen rakamlarla kıyas bile edilemeyecek miktarlardan oluşmaktadır. 2013 yılında sınavlarda görev alacak İl Temsilci paylarına %15, güvenlik personeline %17, hizmetliye %33 artış yapıldığı halde sınavın asıl yükünü çeken öğretmenler, 5 saatlik ek ders sınırlaması nedeniyle sadece %5 artış alabilmekte ve bu rakamda tüm görevliler arasında en alt düzeyi oluşturmaktadır.

Kamuda görev yapan tüm meslek gurupları içerisinde neredeyse en alt gelir gurubu haline getirilen öğretmenler, bağlı oldukları bakanlığın sınavlarında da maalesef aynı ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar. Bu haksızlık devam ettiği sürece öğretmene verilen değer, sadece lafta kalacaktır.

Bakanlığa çağrıda bulunuyoruz: Öğretmeni hayır kurumu gönüllüsü gibi görmekten vazgeçin ve öğretmene hak ettiği ücreti vererek bu haksızlığı giderin!!!


EĞİTİM-BİR-SEN
İSTANBUL 3 NO'LU ŞUBE YÖNETİM KURULU