Öğretmenlerden kravat çıkartma eylemi
Eğitimciler Birliği Sendikası olarak 2013 yılı ilk mesai gününde; 2 Ocak 2013 tarihinde erkek öğretmenlerin okullara, derslere kravatlarını çıkararak gireceklerini ve bir sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştireceklerini söyledi.
Hafta sonu Eğitim-Bir Sen’in Eyüp İlçe Yönetimi tarafından Kartepe’de yapılacak olan İstanbul 2 No’lu Şube’nin 10.’su gerçekleştirilecek olan genişletilmiş İl Divan Toplantısı’na davet edildiğimde; öğretmenlerin özlük haklarının ağırlıkta olduğu bir toplantı olacağını düşünerek daveti kabul ettim. Perşembe günü İstanbul’a yılın ilk karı düşmüş; düşer düşmez de okulları tatil etmişti. İstanbul’a ilk düşen karla birlikte bizler de yönümüzü Kartepe’ye çevirdik.
Cumartesi günü toplantının açılış konuşmasını Eğit-Bir Sen İstanbul 2 nolu şube başkanı Hasan Yalçın Yayla yaptı. Yayla; özgürlük, özlük hakları ve değerler sendikacılığı yaptıklarını vurguladı. Özgürlükçü anlayış yol haritamızdır; dedi.
Daha sonra Genç Memur Sen başkanı Eyüp Beyhan kısa bir selamlama konuşması yaptı.
Ardından kürsüye Eğitim-Bir Sen genel başkan yardımcısı Ali Yalçın geldi. Yalçın konuşmasına İslam öncesi Mekke’deki hukuksuz eylemlere, zayıf ve güçsüzlerin korunmasına, zalimlerin zulmüne dur diyen Hılful Füdul cemiyetini anlatarak başladı. 21. Yüzyılda yeryüzü tanrılarının gazabına uğrayanlar, ezilmişler soluğu Eğitim-Bir Sen’de alıyorsa burası da bir Hılful Füdul’dur. Türkümüz, tüm dünyayı kardeş bilendir; dedi.
Yalçın konuşmasına; 3 tane biri alt alta toplarsanız 3 eder. Fakat bu üç tane bir yan yana gelirse 111 eder. Biz 1’leri 11, 111, 1111, 11111…etme gayretindeyiz. Biz büyük fotoğrafta birleşmeliyiz. Makroda birleşip, mikrodaki ihtilafları görmemezlikten gelmeliyiz; diyerek devam etti.
Ali Yalçın, kendilerine zaman zaman ‘Özgürlüklerin yanında, özlük hakları ile uğraşın.’ uyarıları geldiğini söyledi. Biz özlük haklarını ön plâna çıkarırsak tarihten ders almamış oluruz. Bataklığı kurutmak yerine sineklerle uğraşmış oluruz. 54. Hükümet döneminde çalışanlara %55 zam yapılmıştır. Fakat daha sonra beşli çetenin sokağı ısıtması ve devamında cebimizden milyarlarca dolar uçup gitmiştir. Biz kuruş sendikacılığı değil, duruş sendikacılığı yapıyoruz, yapmalıyız; dedi.
Eğitim-Bir Sen oyunu bozan kitledir. Özgürlüklerin teminat altına alınması özlük haklarının da korunmasıdır. Eğitim Bir-Sen tüm bu haklarda ya yol oluyor, ya da yol açıyordur.
Yalçın olaylara baktığımız yer ve gördüğümüz çok farklıdır; diyerek bunu şöyle örnekledi. Tokat’ta bir ‘Şehitler Parkı’ vardır. Orada parkı gören yüksek bir yapı vardır. Bunun en üst katından baktığınızda ‘Şehitler Parkı’ yazısını görürsünüz. Biraz farklı bir yerden baktığınızda önünüzü bir sütun kapatır parkın ismini ‘Hitler Parkı’ olarak okursunuz. Biraz daha farklı bir yerden bakarsanız sütun görüşünüzü daha da kapatır ‘İtler Parkı’ yazısını görürsünüz. Durduğumuz yer ve olaylara nereden baktığımız bu açıdan çok önemlidir.
Yalçın kamusal alanın büyük bir yalan olduğunu, başörtülü çalışanların kamuda başörtülü çalışmalarının en doğal hakkı olduğunu söyledi. Hem buna destek, hem de kamuda çalışanların kılık kıyafet yönetmeliğinin değişerek, kamuda çalışanlara serbest kılık kıyafet giyme özgürlüğünün gelmesi için sivil itaatsizlik eylemlerinin devam edeceğini sözlerine ilave etti. Bunun için de yeni bir eylemin ilk müjdesini bu toplantıda verdi. Eğitimciler Birliği Sendikası olarak 2013 yılı ilk mesai gününde; 2 Ocak 2013 tarihinde erkek öğretmenlerin okullara, derslere kravatlarını çıkararak gireceklerini ve bir sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştireceklerini söyledi.
Yalçın, rehavete kapılmanın felaket getireceğini, Eğitim-Bir Sen olarak yetkiyi almanın kendileri için Nirvana olmadığını söyleyerek sözlerini tamamladı.
Toplantının devamında Eğitim-Bir Sen 2 nolu Şube kadın komisyonu üyeleri önlerinde duran en büyük engellerden birinin ‘Başörtüsü’ engeli olduğunu ifade etti. Başörtüsü mücadelesinde yanlarında olunmasını, ‘Kravat takmama’ sivil itaatsizlik eyleminin kendi mücadelelerine somut bir destek olduğunu, sürekli desteklenmeleri gerektiğini ifade etti.
Toplantının diğer oturumunda İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Seyit Ali Eren, ‘Memur-Sen ve Sendikacılık’ başlığı altındaki konuşmasını gerçekleştirdi. Eren, Memur-Sen’in 650 binlik bir üye sayısıyla ülkemiz kamu sendikacılığı tarihinde ciddi olarak incelenmesi gerektiğini ifade etti. Konuşmasının devamında Eğitim-Bir Sen ve Memur Sen’in sendikacılık alanındaki katkılarını anlattı.
İstanbul 2 Nolu Genişletilmiş Şube Divan Toplantısı ilçe başkanlarının ve söz alan üyelerin görüş bildirmeleri ile sona erdi.