Olaylı Tam Gün Yasası rafa mı kalkıyor?

Bakan Müezzinoğlu, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde Balkan Müslümanları Dayanışma Derneği'nin (BESADER) düzenlediği, '6. Balkanlı Öğrenciler Kültür Kampı'na katıldı. Gazetecilere gündemle ilgili açıklama yapan Bakan Müezzinoğlu, Tam Gün Yasası'nın ayrıntısının sorulması üzerine, "Tam Gün Yasası'yla ilgili yaklaşık 15 gündür bütün kesimlerle görüştük, gerek üniversitelerimizle İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep merkezli olarak, gerekse üniversite hastaneler birliği yönetimleri temsilcileriyle, Türk Tabipler Birliği ile Türk Eczacılar Birliği ile bütün özel sektör temsilcileriyle görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Bakan arkadaşlarımızla, görüşmelerimizi yaptık. Yarın Bakanlar Kurulu'na ve Başbakanımıza çalışmalarımızla ilgili değerlendirmelerimizi sunacağız, sonra siyasi iradenin vereceği kararı 14 Mart Tıp Bayramı'nda açıklayacağız." karşılığını verdi.

ANNE SÜTÜ BANKASINDAKİ GECİKME

Bakan Mehmet Müezzinoğlu, anne sütü bankasının gecikmesi hakkında, kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmek ve projeyi sağlıklı noktaya taşıyabilmek adına 2 sorunları olduğuna işaret etti.

Müezzinoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Biri kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmek. Bu anlamda 'anne sütüne nerede ihtiyacımız var.' Sağlık Bakanlığı olarak anne sütüne prematüre yani erken doğmuş, yaşam riski olan bebekler için ihtiyacımız var. Dolayısıyla gerek 22, gerek 24, gerek 28 veyahut 32 haftalık yaşama şansı az olan bebeklerimizi hayata tutundurabilmek için en önemli gıdamız anne sütü. Ama doğum yapmış annelerinin vaktinde doğum olmadığı için süt hormonları salgılanmadığından sütleri yok. Prematüre bebekler ve annenin sütü olmayan bebekleri hayata tutundurabilmek ve yaşama kazandırabilmek adına ihtiyacımız var. Dolayısıyla bu bebekler için bizim anne dışında bir süt annenin sütüne ihtiyacımız var. Sütünü aldığımız annenin ailesiyle sütünü verdiğimiz ailenin bebeği arasındaki hukukun kayıt sistematiğini de yasal zemine taşımamız lazım. Sağlık Bakanlığı zeminine değil, nüfus kütüklerine işleyeceğiz ve bu çocukları ve aileleri beşer yıllık dilimlerle bilgilendireceğiz. Süt veren annenin ailesini çocuklarını, sütü alan bebeğin ailesini ve kardeşlerini nüfus kütüklerine işlemek ve belirli periyotlarla bilgilendirmek adına yasal düzenlemelere ihtiyacımız var. Bu anlamda da yine hükümetimizin, İçişleri Bakanlığımızın ve Adalet Bakanlığı'nın bir çalışma yapması gerekir. Yarından sonra bu çalışmaları planlayacağız. Dolayısıyla sürecin olabildiğince hızlı olmasını istiyoruz. Ama benim burada zaman takvimi verme şansım yok."