BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
YAZARLAR

Otuz yıldan fazla hizmete ikramiye bekleyenler: işte emsal karar ve anlamı

Sosyal Güvenlik Uzmanımız Şevket Tezel önemli konulara değinmeye devam ediyor.

Şevket Tezel
Şevket Tezel[email protected]

Anayasa Mahkemesinin memurların emekli olurken aldıkları emekli ikramiyesinde 30 yıllık sınırı iptal eden 2013/111 Esas ve 2014/195 Karar sayılı içtihadı Resmi Gazetenin 07.01.2015 tarihli nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve bu kararın anlamını bu köşemizden siz okurları için ortaya koymuştuk. 

Buna göre 07.01.2015 tarihinden itibaren emeklilik dilekçesi verenlerin kamuda geçmiş sürelerine istinaden ödenecek emekli ikramiyelerinde 30 yıllık sınır uygulanmaksızın 35-40 yıllık süreler için bile ikramiye ödemesi yapılması mümkün hale gelmişti. Ancak bu tarihten önce emekli olanlar için SGK'nın sulhen ödeme yapmayacağından dava gerekeceğini de belirtmiştik.

Anayasa Mahkemesinin İptal Kararından Önce Emekli Olanların Durumu

Memuriyet fiili hizmeti 30 seneden fazla olduğu halde 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesindeki iptal edilen 30 yıl engeli sebebiyle 30 yıldan fazla hizmet süresindeki ikramiyesini 15.12.2014 tarihinden önce emekli oldukları için alamayanların dava açmaları durumunda kazanmalarını kuvvetle muhtemel gördüğümüzden daha önce köşemizden tavsiye etmiştik.

Mamafih Danıştay'ın ben “Son defa T.C.Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan” ibaresinin iptali sonrasında doğan ikramiye hakkının alınması amacıyla açılan davalar neticesinde gördüğümüz ve 19.06.2015 tarihli köşe yazımızda da belirttiğimiz üzere ikramiye hesabında emekli olunan tarihteki katsayıların uygulanması yönünde karar çıkması da yüksek olasılıkta olduğu için emeklilikleri çok eski tarihlerde olanlar için dava açmanın elverişli bir sonuç çıkarmayacağı konusunda da uyarımızı yapmıştık.

Nitekim bu konuda mahkemeler hükmünü icra etmeye başladı ve başvurulan idare mahkemelerinde işaret ettiğimiz çerçevede  kararlar çıkmaya başladı.

Mesela Hayrettin GÖK adlı emekli memurun açtığı davada 29 Haziran 2015 tarihinde Ankara 12. İdare Mahkemesinin vermiş olduğu 2015/540 Esas, 2015/942 K. sayılı kararda; 

"Anayasa'nın 153. maddesinde; "iptal kararlarının geriye yürümeyeceği" kuralına yer verilmiş, davalı idarece davaya konu isleme bu kural gerekçe gösterilmiş ise de; anılan hükmün burada uygulanması mümkün olmamaktadır. Zira; davacı yeni bir hak kazanmamıştır. Başka bir ifade ile Anayasa Mahkemesi kararı ile yeni bir hak inşa edilmemektedir. Aksine var olan bir hak önceki mevzuat ile elinden alınmış, var olan bu hakka ancak "iptal" kararı ile kavuşmuştur. Bu sebeple, davacı, Anayasa Mahkemesi kararı ile birlikte geçmişte elde edemediği bu hakkını talep etme olanağı elde etmiştir. Aksi yorum, Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen eşitlik ilkesinin, bu kez Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümez kuralı karsısında önceden emekli olanlar ile bu karardan sonra emekli olanlar arasında yeniden ihlal edilmiş olacağı ve bunun da sosyal güvenlik hakkına ve hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturacağı açıktır. (...)

Davacının başvurusunun değerlendirilerek, 30 hizmet yılından fazla geçen hizmet süresine göre hesaplanacak emekli ikramiyesinin hesaplanarak başvuru tarihinden itibaren isletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerekmektedir."

Mahkeme Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği yönündeki SGK itirazını "Anayasa'nın 153. maddesinde; "iptal kararlarının geriye yürümeyecegi" kuralına yer verilmis, davalı idarece davaya konu isleme bu kural gerekçe gösterilmis ise de; anılan hükmün burada uygulanması mümkün olmamaktadır. Zira; davacı yeni bir hak kazanmamıstır. Baska bir ifade ile Anayasa Mahkemesi kararı ile yeni bir hak insa edilmemektedir. Aksine var olan bir hak önceki mevzuat ile elinden alınmıs, var olan bu hakka ancak "iptal" kararı ile kavusmustur. Bu sebeple, davacı, Anayasa Mahkemesi kararı ile birlikte geçmiste elde edemedigi bu hakkını talep etme olanagı elde etmistir. Aksi yorum, Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen esitlik ilkesinin, bu kez Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümez kuralı karsısında önceden emekli olanlar ile bu karardan sonra emekli olanlar arasında yeniden ihlal edilmis olacagı ve bunun da sosyal güvenlik hakkına ve hukuk devleti ilkesine aykırılık olusturacagı açıktır" şeklindeki ders niteliğinde yorumuyla reddetmiş bulunuyor.

Redde Hukuki Dayanak Kalmadı

Kararda hukuktaki “idarenin kanuniliği ilkesine” de işarette bulunulması çok önemli. Zira kararın

Kanun gücünü kullanan idarenin, idari işlem olarak ortaya çıkan açıklamalarının mutlaka

hukuksal bir temelinin bulunması ve varlıklarını da bu temele dayalı olarak sürdürmeleri

gerekmektedir. Buna idarenin kanuniliği ilkesi denir. Kanunilik ilkesi, idarenin işlem ve

eylemlerinin kanuna uygun olmasının yanısıra, işlem ve eylemlerinin kanuna dayalı olarak

gerçekleşmesini de içerir. İdarenin, kanunla düzenlenmemiş, ya da uygulaya geldiği kanun tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmış bir alanda faaliyette bulunmayacağı gibi, faaliyette

bulunabilmesi için de kanundan aldığı yetkiye sahip olması, ya da sahip oldugu yetkinin devam ediyor olması gerekmektedir.

Hal böyle olunca, baslangıçta var olan bir yasa hükmüne dayalı olarak kullanılan bir

yetkinin yasal dayanağının hukuka aykırılığı nedeniyle sonradan ortadan kalkması, bu yasal

yetkiye dayalı olarak gerçekleştirilen işlemlerin, zincirleme olarak sakatlanmasına neden olur.”

hükmünü içermesi aslında iptalden sonra verilen ret cevaplarının hukuki dayanaktan yoksun olduğuna vurgu yaparak idareyi bireyin yargı yoluna başvurmadan ödeme yapması gerektiğine işaret ediyor.

Ümid ederiz ki yasal dayanağını kaybetmiş ret cevaplarını vermekten vaz geçer ve yargı gereksiz yere meşgul edilmeden eski memurlar da 30 yıldan fazla hizmetleri karşılığında ikramiye alabilirler. Kararın bu yön 15 yıl ve daha eski dönemlerde emekli olanların 30 yıldan fazla hizmet süreleri için ayrı bir anlam ifade ediyor. Zira bir kez daha vurgulamış olsak da yineleyelim, ödeme emekli oldukları katsayılara göre yapılacağından güncel rakamı içermiyor olup özellikle bu kesimin dava yoluna gitmesine neden olacak bir rakam ifade etmeyebiliyor. 

Süre Hesabında Borçlanmalara Dikkat

İkramiye hesabı yapanlara bir uyarı daha yapalım. 30 yıldan fazla hizmet derken eğer bunun içinde borçlanma süreleri varsa bunlardan sadece askerlik borçlanma sürelerinin ikramiyeye esas süreye sayıldığını diğer tüm borçlanma sürelerinin fiili hizmete değil sadece emekliliğe esas hizmete sayıldığını, aylık bağlama oranına dahil edilse de ikramiye ödenmesine esas süreye dahil edilmediğini özellikle belirtmiş olalım ki ikramiye talebi doğru bir hesaba dayanmış olsun.      

Yorumlar