Özel hastane ücretlerine yapılan zam anayasaya aykırı

Hasta Hakları Aktivistleri Genel Başkanı Orhan Demir, Torba Kanunu ile özel hastanelerin alacağı fark ücretlerin yüzde 200'e çıkacağını belirterek, "Özel hastanelere gitmeye mecbur bırakılan hastalardan bu denli yüksek ücretlerin talep edilmesi, Anayasa ve hasta haklarına aykırıdır." dedi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Orhan Demir, mevcut yasal düzenlemelere göre Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bağlı bir kişi anlaşmalı özel hastaneye gittiğinde, yüzde 90 fark ücreti, 12 TL katkı payı, 3 TL reçete ücreti, üç ilaçtan fazla her bir ilaç için 1 TL, ilaç bedellerinin yüzde 20'si kadar ilaç katılım payı ödediğini söyledi.

Demir, "Belirtilen rakamlar alt alta toplandığında sosyal devlet ilkesi, sosyal güvence gibi kavramların sağlık hizmetinde karşılığının olmadığı görülmektedir. Tasarının yasalaşması halinde özel hastanelerin vatandaştan aldığı fark oranı yüzde 90'dan yüzde 200'e çıkacak. Mevcut yasal düzenlemelere göre özel hastaneler, SGK'nın 2 bin TL ödediği hizmet için vatandaştan bin 800 lira fark ücreti alırken, yeni düzenleme ile bu rakam 4 bin liraya çıkarılacak." görüşünü belirtti.

"YÜKSEK FARK ÜCRETİ ALAN HASTANELER ARTIYOR"

Özel hastanenin ne oranda ilave ücret alacağının SGK tarafından belirlendiğini ifade eden demir, İyi imkanlara sahip hastaneler A sınıfı olarak tanımlanırken, en düşük imkanlara sahip hastaneler ise E sınıfı olarak belirlenmektedir. Hali hazırda (A) sınıfı hastaneler sigortalı bir hastadan yüzde 90 ilave ücret alabilirken, (E) sınıfı olan bir hastanenin sigortalıdan alabileceği ilave ücret yüzde 30'la sınırlıdır. 2012'de 244 özel hastane (A) sınıfı iken bu sayı 2013 yılında 275'e yükseltilmiştir. Bu vesileyle, SGK lı hastalardan daha yüksek oranda ilave ücret alabilecek özel hastane sayısı artmıştır." dedi.

"HAKSIZ HUKUKSUZ UYGULAMALARA KILIF"

Demir, SGK ile anlaşmalı sağlık hizmet sunucularının büyük bir kısmının Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'nca belirlenen fark ücreti oranlarına uymadığına işaret ederek, "A sınıfı bir özel hastane, yüzde 90'a kadar fark ücreti alması gerekirken yüzde 200-300'lere varan fark ücretleri talep ederek haksız ve hukuksuz uygulamalar yapıyor. Yapılacak yeni düzenleme ile özel hastanelerin hukuksuz uygulamasına da kılıf bulunmuş oldu." örneğini verdi.

"VATANDAŞ ÖZELE MECBUR BIRAKILDI"

Demir, "Kamu hastanelerinde muayene sırasında fazla bekleme, teşhis ve tedavilerdeki gecikmeler, tedaviden memnuniyetsizlik, hastaya saygılı davranılmaması, yeterli süre ayrılmaması, muayene sırasında ihmal edilme düşüncesi, niteliksiz ve kalitesiz hizmet üretimi gibi bir çok neden vatandaşın özel hastanelere gitmesine neden olmaktadır. Yani devlet vaadettiği hizmeti tam ve eksiksiz veremediği için vatandaş, özel hastaneyi mecburen tercih etmektedir.

Özel hastanelere gitmeye mecbur bırakılan hastaların kanı, canı, gözyaşı, bilgisizliği ve çaresizliği üzerinden haksız ve hukuksuz ücret alınması, gereksiz tetkik yaptırılması, acil ve fark ücreti alınmaması gereken sağlık hizmetlerinden ücret alınması gibi durumlar ahlaki ve vicdani değerlerle örtüşmemektedir." açıklamasını yaptı.

"SAĞLIK HİZMETİ PİYASALAŞTI"

"Hastayı para kaynağı müşteriye indirgeyen bu anlayış, satılık hastalıkları, ilaçları dayatmaktadır." diye sözlerini sürdüren Demir, artık hekimlik mesleğinin, hastalıkları önleyen ve sağlığı koruyan bir sanat olmaktan çıkarak alışveriş merkezi gibi dev hastanelerde para karşılığı verilen hizmetlere dönüştüğünü öne sürdü. Demir, şöyle dedi: "Özel hastanelere verecek parası olmayan hastalar, küçültülen kamu hastanelerinde boş yatak bulamadığı, muayene sırasında fazla beklediği, teşhis ve tedavilerde gecikmeler yaşadığı, niteliksiz ve kalitesiz hizmetle karşı karşıya kaldığı için faturayı sağlık çalışanlarına kesmeye çalışmaktadır."

"FİYATLANDIRMA KOMİSYONUNDA VATANDAŞ YOK"

Özel hastanelerin, SGK ve Sağlık Bakanlığı'na yaptığı "istediğimiz kârı elde edemiyoruz" baskısının işe yaradığından söz eden Demir, şunları ifade etti: "Söz konusu komisyon özel hastanelerin lehine vatandaşın aleyhine karar alırken, vatandaşın hakkını ve hukukunu koruyacak kişilere komisyonda yer verilmemektedir. Ulusal ve uluslararası hasta hakları belgelerine göre hasta, adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine yönelik faaliyetler ve koruyucu sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere, sağlık hizmetlerinden ihtiyaçlarına uygun olarak faydalanma hakkına sahiptir. Ancak son dönemde sağlık alanında atılan adımlar parası olanın sağlık hizmetine ulaşabildiği politikalar üretmektedir. Kamuyu sağlık hizmeti veremez hale getiren bu politikalardan bir an önce vaz geçilmelidir."