Psikolojisi bozulan emekli maaşı alabilir mi?
Ekonomik geçim sıkıntıları, töre ve baskıcı gelenek, çarpık modernleşme, hızlı kentleşme, kentsel dönüşümün, keskin siyasi tartışmalar, derin toplumsal uçurumlar insanımızın psikolojik ruh haritasına doğrudan etki ediyor.
Muğla’dan okurumuz Selami Karkan soruyor: “Bünyamin bey, dört yıldır bir fabrikada elektrik teknisyeni olarak çalışıyorum. Fabrikanın müdürü bize mobbing yapıyor, tüm arkadaşlarla yıldık. Bu adam yüzünden ilaç kullanmaya başladım, psikolojim bozuldu, panik atak olmuşsun dedi doktor. İşsiz kalmak korkusuyla işten de ayrılamıyorum, evde çoluk çocuk ekmek bekliyor. Bir avukata danıştım, eğer rapor alırsam maaş bağlanacağını söyledi. Doğru mudur? Emekli maaşı alabilir miyim psikolojim bozuk diye?”
Sayın okurum, ülkemizde mobbing, yani iş yaşamasında yapılan baskılar, ciddi bir sorun oluşturuyor. Siz de anlattıklarınıza göre mobbing mağduru olanlardansınız.
Mobbing konusunun çalışma hayatına verdiği zarar bu yazımızın boyutunu aşıyor. Bu yüzden mobbing konusunu işlemeyi bir başka yazımıza bırakacağız.
Ancak şu kadarını söyleyelim, mobbing dolayısıyla uğradığınız zararı tazminat hukuku gereği dava etmeniz mümkün, Yargıtay’ın bu konuda gelişen içtihatları var.
Öte yandan biz konunun sosyal güvenlik kısmını açıklayalım. Psikolojik rahatsızlıklar emekli olmaya etki ediyor mu, akıl sağlığının bozulduğunu ispatlayan kişi maaş alabilir mi, bu konuda haklar neler?
Önemine binaen tüm okurlarımızı ilgilendiren bu konuyu ayrıntılı olarak açıklayalım.
İnsanımızın Psikolojisi Bozuk!
Kamuoyuna yansıyan uzman görüşleri insanımızın psikolojisinin genel itibariyle bozuk olduğunu belirtiyor.
Ekonomik geçim sıkıntıları, töre ve baskıcı gelenek, çarpık modernleşme, hızlı kentleşme, kentsel dönüşümün, keskin siyasi tartışmalar, derin toplumsal uçurumlar insanımızın psikolojik ruh haritasına doğrudan etki ediyor.
Çalışma yaşamında yaşanan haksızlıklar, mobbing, hakkını alamamak, sigortasız çalışmak gibi durumlar da çalışanların psikolojisini bozan diğer etkenler.
Psikolojik rahatsızlıkların toplumumuzda bir ayıp gibi kabul edilmesi de bu hastalıkları derinleştiriyor, yani kirler halının altını süpürülerek temizlenmiyor. İnsanlarımız utandığından psikoloğa yada psikiyatriste giderek yardım almıyor, buhranlarıyla kendi kendine mücadele etmeye çalışıyor.
Uzmanlar tedavi edilmeyen bir ruhsal çöküntünün aynen tedavi edilmediğinde iz bırakan bir yanık yarası gibi ruhta darp izi bıraktığını söylemekte.
Bu tablo içerisinde, ruhsal sorunlar yaşayanların veya psiko-sosyal davranış bozuklukları gösterenlerin hastalık ve özürlülük halleri de sosyal güvenlik açısından önem arz ediyor.
Psikolojisi Bozulan Geçici İş Göremez Hale Gelebilir
Sanıldığının aksine sosyal güvenlik hukukumuz yalnızca fiziki rahatsızlıkları değil ruhsal rahatsızlıkları da kabul etmekte.
Nasıl ki grip olup çalışamadığınız ya da iş kazası geçirip tedavi olduğunuz sürede geçici iş göremezlik ödeneği alıyorsunuz, ayni şekilde psikolojisi bozulan ve bu nedenle rapor alan bir çalışanın da geçici iş göremezlik ödeneği alması mümkün.
Yani sosyal güvenlik açısından ruhsal sıkıntılar da geçici veya sürekli özürlülük hali olarak kabul ediliyor.
Ancak aynen grip olduğunuzda aldığınız gibi hasta olduğunuzun doktor raporu ile ispatlanması zorunlu.
Doktor raporu ile tespit edilen ruhsat sıkıntılar sosyal güvenlik yönünden sağlanan hakları kazandırıyor.
Evde veya Hastanede Tedavi Gören Farklı
Psikolojik rahatsızlıklarda ilk hak geçici iş göremezlik ödeneği.
Ruhsal hastalıklarda, ayaktan tedavilerde günlük maaşın üçte ikisi, yatarak tedavilerde (yani psikolojik sorunlar ile ilgili ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde yapılan tedavi dönemlerinde) ise günlük maaşın yarısı iş göremezlik ödeneği olarak alınıyor.
Ancak geçici iş göremezlik ödeneği ilk iki günlük rapor için verilmiyor, üçüncü günden itibaren başlıyor.
Diyelim ki 3000 TL aylık ücret alan bir kişinin, ruhsal çöküntü sonucu çalışamaz hale geldiği doktor raporu ile tespit edilirse raporun üçüncü gününden itibaren hastanede yatarsa günlük 50 TL, evde istirahat ederse de günlük 67 TL günlük iş göremezlik ödeneğini hak ediyor.
Hangi Psikolojik Rahatsızlıklar Bu Kapsamdadır?
Hangi psikolojik rahatsızlıkların bu kapsama gireceği, daha doğru bir ifade ile hangi ruhsal bozuklukların kişiyi geçici veya sürekli olarak iş göremez hale getireceği konusunda tıp biliminin uzmanlığı belirleyici.
Kişinin psikolojisinin bozulduğunu beyan etmesi ya da tükenmişlik sendromuna kapıldığını iddia etmesi tek başına yeterli değil.
Ancak, uzman doktorun ruhsal bozukluk dolayısıyla kendi bilimsel uzmanlığına dayanarak vereceği istirahat raporları SGK tarafından geçerli kabul ediliyor.
Post-travma stres bozukluğu, panik atak, davranış bozuklukları, şizofreni, psikososyal korkular, ruhsel çöküntü, tükenmişlik sendromu gibi durumlar bu kapsama giriyor.
Önemli olan doktorun önüne gelen hastanın psikolojik durumunun çalışmaya elverişli olmadığını tespit etmesi ya da çalışmaya devam etmesi halinde durumunun kötüleşeceğine karar vermesi.
Buna göre uzman doktor; SSK ve Bağ-Kur’lu sigortalılar için geçici iş göremezlik belgesi, memurlar için ise sağlık raporu düzenliyor. E-rapor sistemi sayesinde bu raporlar anında SGK sistemine kaydediliyor.
Ruhsal Sorunlar Meslek Hastalığı Bile Olabilir
Kişinin yaşadığı ruhsal sorunlar meslek hastalığı olarak da kabul edilebilmekte.
Zira SGK’nın Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük hâllerini meslek hastalığı olarak tanımlanıyor.
Burada önemli olan geçirdiği bunalım, ruhsal hastalık ya da psikolojik çöküntünün kişiyi sürekli veya geçici olarak özürlü hale getirmesi.
Mevzuattaki Meslek Hastalıkları listesinde ruhsal bozukluklar ve kişilik bozuklukları meslek hastalığı olarak sayılıyor.
Ayrıca bu rahatsızlıkların “meslek hastalığı” sayılabilmesi için sigortalının yaptığı işten veya işin yürütüm şartlarından kaynaklanması gerekiyor.
Örneğin, yöneticisinin yıllar süren baskısı sonucu psiko-sosyal bozukluk yaşayan, kapalı ve dar mekânda çalışmasından ötürü kapalı alan fobisi yaşayan ya da işyeri ortamında sürekli yaşanan kazalar ve patlamalar sonucu ruhsal bunalıma giren kişi bu kapsama girebiliyor.
Sağlık Kurulu Raporu Gerekli
Ancak kişini psikolojisinin bozulduğunu iddia etmesi meslek hastalığı geçirdiğini göstermiyor.
SGK tarafından yetkilendirilen sağlık kurulunca verilerek özürlülük oranı (meslekte kazanma gücü kaybı oranının) SGK sağlık kurulu tarafından onaylanması gerekiyor.
Meslekte kazanma gücünün kaybı kişinin mesleğini yapamaması ya da daha az yapabilmesi demek.
Meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü yüzde 10’dan fazla düştüğü tespit edilen kişilere sürekli iş göremezlik geliri bağlanıyor. Başka bir deyişle bu kişiler halk arasındaki tabiri ile emekli maaşı almaya başlıyor.
Sürekli iş göremezlik geliri, kişi çalışmaya devam etse dahi kesilmiyor, ömür boyu alınmaya devam ediliyor.
Ancak psikolojik rahatsızlıklarda kontrol muayenesi sürekli kullanılan bir usul. Yani SGK sağlık kurulunca belirlenen süre içerisinde sigortalının iyileşip iyileşmediği kontrol ediliyor.
Ruhsal durumu düzelen kişinin geliri kesiliyor; ruhsal özürlülüğü devam edenin ise maaşının ödenmesine devam ediliyor.
Malulen yada Özürlü Emeklilik de Mümkün
Ruhsal sıkıntılara düçar olan sigortalıların çalışma gücü kaybının tespit edilememesi halinde malulen erken emekli olabilmeleri de mümkün.
Şöyle açıklayalım: Sigortalının ruhsal hastalığı işle ilgili değil de örneğin aile hayatı ile ilgili ise bu sigortalılar maluliyet koşullarından daha erken emekli olabiliyor.
Ancak bunun için çalışma gücü kaybının en az yüzde 60 azaldığının usulünce alınan heyet raporu ile ispatlanması ve bunun SGK sağlık kurulu tarafından kabul edilmesi gerekli.
Sigortalının ilk kez sigortalı olarak çalışmaya başlamadan önce de ruhsal bir bozukluğu varsa bu takdirde özürlülük şartlarıyla erken emekli olabilmesi de mümkün.
Ancak yine usulünce alınmış sağlık raporunun ve bu rapordaki oranın SGK tarafından kabul edilmesinin gerekli olduğunu belirtelim.
Hakkınızı Arayın, Yalnız Değilsiniz
Sözün özü; ruhsal rahatsızlıklar da aynen fiziksel rahatsızlıklar gibi sigortalıların emeklilik koşullarını etkileyebiliyor; malulen veya özürlü koşullarıyla emekli olabilmelerini ya da sürekli yada geçici iş göremezlik alabilmelerini sağlayabiliyor.
Sosyal güvenlik ruhsal sıkıntılar geçiren sigortalıları da koruyor.
Başka bir deyişle, ruhsal sıkıntılar yaşayan sigortalılarımız bu hastalıklarını tedavi için gerekli sağlık kuruluşlarına başvurmalı, sosyal güvenlik yönünden haklarını aramalı.
Ruhsal sıkıntılar geçirdiği için tedavi olmak da maaş almak da ayıp değil, ayıp olmadığı gibi aksine en doğal hakları…
Son olarak Mobbing mağdurlarına da hatırlatalım: Mobbing yaşadığınızı kamu kurumlarına şikayet edebilir, yargıya taşıyabilirsiniz…
---
Kıssadan Hisse
“Yalan dörtnala gider. Hakikat ise adım adım yürür; fakat yine de vaktinde yetişir.”
Japon Atasözü
---
Sorularınız için:
Yazarın tüm yazıları için: