BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
SAĞLIK

Sağlık Bakanlığı yüzen gemi hastaneleri kuracak!

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ABD gezisinde gemi hastanelerini inceleyeceğini söylerken "Türkiye'ye inşallah yüzen gemi hastanelerini kazandıracağız. " dedi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 18 Nisan tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nde yapacağı ziyarette yüzen gemi hastanelerini inceleyeceğini belirtti. Müezzinoğlu, yüzen gemi hastaneleri Türkiye'ye kazandıracaklarını söyledi.

Yunanistan'da yaptığı resmi ziyaretin ardından kara yolu ile Edirne'ye gelen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Partisinin Margi Otel'de düzenlenen İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı.

Toplantıda konuşan Bakan Müezzinoğlu, Amerika'ya yapacağı ziyarette yüzen deniz hastanelerini göreceğini söyledi.

ABD'de yüzen deniz hastanelerin, savaş gemilerinin dönüştürülmesiyle yapıldığını anlatan Müezzinoğlu, şöyle devam etti: "Ama onlarınki, savaş gemilerinden dönüştürülen hastaneler. Biz ise mimari projesini de yaparak siparişini önceden hazırlayarak Türkiye'ye inşallah yüzen gemi hastanelerini kazandıracağız. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede her an deprem riskimiz var. Deprem olan bölgede hastanelerimiz ayakta değil ise en yakın sahile hastanemizi getireceğiz. Peki, şimdi helikopter ambulanslarımız var mı? Yollar kapalı dahi olsa helikopter ambulanslarımız var, ambulans jetlerimiz, uçaklarımız var."

"CHP ve MHP'li arkadaşlarınıza sorun 10 yıl önce bunları rüyalarında görseydiler inanabilirler miydi?" diyen Sağlık Bakanı, AK Parti'lilerden şu soruyu sormalarını istedi: "Biz iktidardan çekiliyoruz. Bu iktidarı Sayın Kılıçdaroğlu'na bırakacağız. Acaba bu uçaklar üç ay sonra uçmaya devam edebilir mi? Bu ambulans helikopterler hizmet vermeye devam edebilir mi? Bu ambulanslarımız ve hastanelerimiz böyle hizmet vermeye devam edebilir mi? Ben torba torba ilaçlarımı alıp eczaneden sıkıntı çekmeden yaşamımı devam ettirebilir miyim? Ben karşımda gecenin herhangi bir saatinde doktorumu karşımda görebilir miyim?

Yunanistan'a yaptığı geziye de değinen Müezzinoğlu, "Bakanlığımın ikinci ay doldu. Atina'ya yurt dışı gezisinde bulundum. Yunanistan Sağlık ve İçişleri Bakanlarıyla resmi görüşmelerimizi yaptık. Yurt dışından Türkiye'nin fotoğrafının nasıl daha net, nasıl daha berrak nasıl daha bizim gördüğümüzden daha güçlü göründüğünü özellikle Yunanlı bakanlardan dinledim. Hele hele o topraklarda doğmuş ve onların ne menem insan olduğunu bilen kardeşiniz olarak herhalde ömrümün en onurlu, en huzurlu ve en mutlu bir tanesini perşembe günü Sayın Sağlık Bakanı ile görüşürken yaşadım. 'Türkiye'ye gıpta ile bakıyoruz' diyorlar. 'Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lidere bizim de ihtiyacımız var, dünyanın da ihtiyacı var' diyorlar. 'Türkiye'yi sağlıkta örnek alıyoruz ama bunu yapmada tereddütlerimiz var, ne olur bize yardım edin' diyorlar." ifadelerini kullandı.

"DÜŞMANA DAHİ KÖTÜLÜK YERİNE İYİLİK YAPMAKTAN MUTLU OLAN BİR MEDENİYETİN MENSUPLARIYIZ"

Düşmanına dahi kötülük yerine iyilik yapmaktan mutlu olan bir medeniyetin mensupları olduklarını dile getiren Müezzinoğlu, "Dolayısıyla Yunanistan'a da iyilik bizden gelecektir. Onların sağlık sorunlarının çözümünde de inşallah bizlerin katkısı olacaktır. İstanbul'da 4 Mart tarihinde yapılan iki ülke hükümetleri arasındaki yüksek düzeyli işbirliği toplantısında 25 adet protokol imzaladık. Bunlar 4 tanesi Sağlık Bakanlığı olarak imzaladığımız protokoller var. Bunlardan bir tanesi Atina Ayasofya Çocuk Kanser Hastanesi ile Ankara'daki Çocuk Hemolotoji ve Onkoloji Merkezi arasında kardeş hastane olması protokolünü imzaladık. Bu ziyaretimde de o protokollerin yaşama geçirilmesi konusunda değerlendirmeler yaptık. Yunanistan Sağlık Bakanı'na şunu önerdim. Bakın iki başkent arasındaki mesafe 2 bin kilometre. Size önerim şu; Dedeağaç Üniversite Hastanesi ile Edirne'deki Tıp Fakültesi Hastanesi arasındaki mesafe 100 kilometre. bir saat içerisinde her ikisine de ulaşılabilir. Gelin Dedeağaç Üniversite Hastanesi ile Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ni kardeş hastane yapalım. Edirne'de onkoloji merkezi var. Tıp Fakültesi'nin 32 yıllık geçmişi var. Bu anlamda Batı Trakya'ya yapabileceğimiz birçok hizmet var. Sizin şu sıkıntılı sürecinizde bizde her türlü yardımı yapabileceğimiz alanlar var. Kendisi üniversite rektörü ile konuşacağını söyledi. Gümülcine milletvekili olan İçişleri Bakanlarıyla da bu konuyu görüştük. Dedim, sizde ciddi sağlık sorunları var. Biz de sağlıkta önemli mesafe kat ettik. Bu alanda Edirne'yi sağlık alanında hizmetinize sunabiliriz. Şu anda Yunanistan hükümetinin küçük ortağı partinin genel sekreteri başkonsolosluğumuzda bizi ziyarete geldi. Şöyle bir düşündüm. İstanbul'da Yunanistan Başkonsolosluğu'na bizim herhangi bir siyasi partimiz gidip de hükümet sorunlarını acaba konuşur mu? Bu Türkiye'nin geldiği güçlü durumu gösteriyor. Onlar esasında düşünseler dün bunu asla yapmayız derlerdi. Ama bugün geldikleri nokta Sağlık Bakanı gelmiş. Bu bölgenin insanı bizim de sorunlarımız var. Onu mutlaka görmeliyiz. Neredeyse bulmalıyız. Başkonsolosluğumuzdaki programımıza geldiler. 'On dakika bile olsa görüşelim' dediler. Görüştük. Talepleri Gümülcine Devlet Hastanesi hizmet veremiyor. Bu nedenle Gümülcine Devlet Hastanesi ile Keşan Devlet Hastanesi'ni kardeş hastane yapalım. Bu anlamda sizden yardım istiyoruz dediler. Türkiye'nin geldiği seviyeyi bazıları her ne kadar görmese de Yunanlılar bunu görüyor." açıklamasını yaptı.

"NEVRUZ'DAKİ BAYRAK OLAYINI KINAMAYA CHP'NİN HAKKI YOK"

AK Parti hükümeti tarafından 4 yıl önce başlatılan milli birlik ve kardeşlik projesinin muhalefet tarafından millete yakışır şekilde desteklenmediğini dile getiren Müezzinoğlu, "CHP de MHP de bu projeye millete yakışır bir şekilde destek vermediler. Destek vermemeleri nedeniyle her geçen gün bedel ödemeye devam ediyoruz. Ama artık bıçak kemiğe dayandı. Bu milletin anaları ağlamasın, yeni yeni şehitlerimiz olmasın. Çok ağır risklere çok büyük sorumluluklara tarihi olarak çok önemli bir geleceğe çok zor da olsa dedik ki, Ey AK Parti, Ey Recep Tayyip Erdoğan kim ne yaparsa yapsın ben bu millete borçluysam bu borcumu yerine getireceğim. Bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu bedeli ödeyeceğim. Yeter ki millet bedel ödemesin. Bu milletin evlatları bu milletin geleceği daha fazla kararmasın. 21 Mart'ta Diyarbakır'da bir bildiri okundu, bir miting yapıldı. Mitinge baktığımız zaman bir taraftan umutlandığımız birçok konu var. Bir taraftan da yüreğimizi burkan bir yanlışlık var. O miting meydanında Türk bayrağını asmayan bir anlayışı kınıyor ve reddediyoruz. Bunu kınamak için AK Parti'nin bir mensubu olarak Türkiye Cumhuriyet'nin bir bakanı olarak hakkımın olduğuna inanıyorum. Ama buna hakkı olmayanları size açıklamak istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bunu kınamaya hakkı yok." ifadelerini kullandı.

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR