Sağlıkta hoca farkı geri geliyor...
Tam Gün uygulamasına yönelik çalışmaya ilişkin soruları yanıtlayan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, sağlık sisteminde hoca farkının geri geleceğini açıkladı...
Müezzinoğlu, "Zekai Tahir Burak Yenidoğan Günleri" toplantısından ayrılırken, gazetecilerin Tam Gün uygulamasına yönelik çalışmaya ilişkin sorularını yanıtladı.
Hoca farkı ve esnek çalışmayla ilgili bir soru üzerine Müezzinoğlu, hocaların mutlaka kurumlarıyla bir arada olması gerektiğini ve bundan sonraki mesleki yaşamlarını bu kurumlarda sürdürmelerini arzu ettiklerini bildirdi.
Gerek ücretsiz izne ayrılan gerekse Tam Gün dolayısıyla üniversiteden istifa eden hocaların üniversiteye dönmelerini istediklerini ifade eden Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Kurumlarında daha çok mesai sarf etmeleri, kurumlarının dinamiklerine daha çok katkı sağlamaları adına mesai sonrasındaki saatlerde de gene kurumlarında ek mesai yapabilmeleriyle ilgili çalışmaları tamamladık. Bunu Sayın Başbakanımız Salı günü inşallah grupta deklare edecek. Bizim hocalarımız bir değerdir. Bu değerden Türk milleti olarak, ülke insanımızın tamamı istifade etmeli. Uluslararası boyutta da talep olursa üniversitedeki yönetim kurulunun izniyle gerek yurt içi kurumlarda belirli zamanda çalışmalarına izin verilebilir. Bu tamamen üniversite yönetim kurullarının izniyle olacak.
Bir de o kurum dışarıdaki ihtiyacı olan hocalarımızla da sözleşme yapabilmeli. Yani hocanın kurumla bir bağlantısı yok ama kurumun o hocaya ihtiyacı var ve o ihtiyacını giderebilmek için yine kurumlarımız, üniversitelerimiz yönetim kurullarıyla dışarıdaki hocalarımızla sözleşme yapabilmeli."
ÜNİVERSİTELERİMİZ YARINLARA DAHA GÜÇLÜ GİREBİLMELİ
Üniversitelerin yarınlara daha güçlü gidebilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, "Bilimsel araştırmaları ve gerek ülke düzeyinde gerek dünya standartlarında marka olabilecek yolculuğu hem hocalarımızla hem de kurumlarımızla iki ayaklı bir yürüyüşle sağlıklı yapabilmelerini arzu ediyoruz" diye konuştu.
Sağlık Uygulamaları Tebliği'ndeki (SUT) uygulamanın nasıl olacağı ya da hoca farkı gibi konuların detay olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, bu detayların bir kısmının yine Salı günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından deklare edileceğini, bir kısmı için yasal düzenleme gerektiğini, Maliye Bakanlığı'nı ilgilendiren boyutları bulunduğunu, bunların da süreç içinde takip edileceğini bildirdi.
Vatandaşların tamamının, ekonomik durumu ne olursa olsun hak ettiği sağlık hizmetini alması gerektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, "Parası olan hocaya gidecek, parası olan şuraya gidecek değil. Hocanın yapması gereken bir ameliyatsa hocanın yapması gereken bir müdahaleyse benim imkanı olmayan vatandaşım da bu hocanın veya bu kurumun hizmetlerinden istifade edecek" şeklinde konuştu.
"Hoca farkını o zaman doğrulamış mı oluyorsunuz" sorusuna Müezzinoğlu,
"Birkaç gün yorum yapın bir mahsuru yok" yanıtını verdi.
ANNE SÜTÜ BANKASI PROJESİ
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Anne Sütü Bankacılığı Projesi'yle ilgili soru üzerine, bunun gönüllülük esasına dayandığını anlatarak, "Burada gönüllülük esas olduğuna göre gönüllülerin duyarlılıklarını da esas almamız lazım" şeklinde konuştu.
Bu çerçevede ister Müslüman ister başka dine mensup olsun annelerin inanç ve değerlerinin korunmasının esas olduğunu belirten Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Ülkemizin büyük çoğunluğu Müslüman. Dolayısıyla annelerimiz bu anlamda inanç ve duyarlılıklarında neyi istiyorsa biz bu isteklerin de düzenlemesini yaparak gönüllülüğü en üst düzeye getirmemiz lazım. Dolayısıyla şayet süt kardeşliği bizim inanç değerlerimiz arasında bir önemli unsursa süt kardeşliği sistematiğini kayıtlarımıza geçmemiz lazım. Bunun için de nüfus kütüklerimize annemiz kime sütünü vermiş, hangi annenin sütünü hangi çocuğumuz almış ve bunlar arasındaki iletişimi en ideal şekilde nasıl yapabiliriz- Bununla ilgili kamuoyundan gelecek tedbir önerilerine de açık olarak tedbirleri, yasal düzenleme gerekenleri yasal düzenleme, yönetmelik düzeyinde gerekenleri de yönetmelik düzeyinde yaparak kamuoyumuzun desteğine ihtiyacımız var burada. Anne belirli korku veya tereddütlerle sütünü vermekten çekimser davranırsa projemiz arzu ettiğimiz verimliliği sağlamaz."
ANNE SÜTÜ HEM GIDA İLAÇ
Her yıl 6 bin prematüre bebeğin dünyaya geldiğini, bunların yaşatılabilmesi için en önemli gıda ve ilacın anne sütü olduğunu kaydeden Müezzinoğlu, "Hem ilaç hem gıda. Bunun ikisini bir arada ya da ayrı ayrı tamamlayacak bugün dünyada herhangi bir gıda yok" dedi.
Doğum kilosu bin 500 gramın altında olan 20 ila 24 haftalık bebeklerin emme refleksinin gelişmediğini, annelerinin de sütünün oluşmadığını anlatan Müezzinoğlu, bu bebeklerin diğer annelerin sütüne ihtiyacı olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, projeyle bu bebeklerin yaşatılmasını ve sağlıklı bir nesil oluşturmayı amaçladıklarını belirterek, bunun için annelerin duyarlılığına gereksinim olduğunu anlattı.
Müezzinoğlu, "Annelerimizin duyarlılığını beklerken, annelerin bizden beklediği duyarlılığı göstermezsek bu proje tutmaz" diye konuştu.
Kamuoyunun ve annelerin bu sisteme güvenmesinin bu nedenle büyük önem taşıdığını aktaran Müezzinoğlu, fayda ve tedbir kısmını beraber götüreceklerini, gelecek günlerde de bütün detaylarıyla olgunlaştıracaklarını bildirdi.
Bir soru üzerine Müezzinoğlu, yasal düzenlemelerin bir boyutunun İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığını da ilgilendirdiğini ama öncülüğü Sağlık Bakanlığı'nın yapacağını kaydetti.
Müezzinoğlu, "Ama hükümetin bu anlamda sahiplenmesi gerekiyor. Çalışma olgunlaşınca sizlere de bilgi veririz" dedi.
İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN
Müezzinoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada ise bebek ölüm oranlarının düşürülmesinde sağlık çalışanlarının büyük katkısı olduğunu dile getirdi.
"Anne Sütü Bankacılığı Projesi"ne de değinen Müezzinoğlu, prematüre bebeklerin anne sütüne ihtiyacının bilindiğini, duyarlılıkların gözönüne alındığı, toplumun destek vereceği projeyi uygulamaya sokmayı planladıklarını dile getirdi.
İzmir'de bunun için altyapı çalışması yapıldığını anlatan Müezzinoğlu, süt kardeşliği projesi ve kayıt sisteminin, kamuoyu vicdanı rahatlatılarak Başbakan Erdoğan'ın da desteğiyle Türkiye'nin yenidoğan üniteleri olan tüm hastanelerde başlatılacağını vurguladı.
Bakan Müezzinoğlu, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin" ilkesi çerçevesinde prematüre bebeklerin yaşatılması ve sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılması arzusunda olduklarını ifade etti.