Taşeron işçilere kadro ne zaman verilecek?

Taşeron işçilere kadroda son duruma ilişkin son olarak Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın işaret ettiği 21 Mart tarihi işçileri heyecanlandırdı. 21 Mart Pazartesi'ye doğru geri sayım başladı. Peki 21 Mart'ta taşeron işçiler için nasıl bir gelişme yaşanacak? İşte detaylar...

21 Mart'a kadar TBMM'ye sevk edilecek düzenleme ile taşeronda çalışan işçilerin bir bölümü kadroya alınacak. Maliye Bakanı Naci Ağbal, önceki gün Bakanlar Kurulu'na brifing verdi. Hükümet, asıl işlerde çalışan taşeronların kadroya alınmasını hedefliyor.


HÜKÜMET TAŞERONA SÜRPRİZ YAPABİLİR!
Ancak hükümetin son dakika sürpriziyle asıl iş, yardımcı iş ayrımı yapmadan 600-650 bini bulan taşeron işçilerini kadroya alabileceği de konuşuluyor. Maliye bürokratlarının böyle bir tasarrufta bulunma ihtimalinin düşük olduğu kaydedilse de birçok yetkili, "Bu kişiler zaten kamuda çalışıyor" görüşünü ifade ediyor.

TAŞERON İŞÇİLERE KADRO GELECEK Mİ?
Yaklaşık 100-150 bine yakın taşeron işçinin bu düzenlemeden yararlanacağı tahmin ediliyor. Hükümet, alt işverenlik çerçevesinde asıl işlerde çalışanların kamuda istihdamına yönelik olmak üzere geçiş koşulları, süre ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleyecek. Hangi taşeron işçilerin kadroya alınacağı ile ilgili bir liste hazırlandı. Temizlik, güvenlik ve yemek gibi yan işlerin dışındaki asli işleri yapan işçilerin kadroya alınması hedefleniyor.

SOYLU: ÇALIŞMALARIMIZI KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu, taşeron işçilere kadro düzenlenmesiyle ilgili çalışmaları yakında kamuoyuyla paylaşacaklarını söylemişti. Soylu, taşeron işçilere kadro düzenlemesi ile ilgili, "Çalışmalarımızı önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağız" demişti.

Soylu, Maliye Bakanı Ağbal'ın açıklamarına istinaden “Maliye bakanımızın ve bizim daha önce yapmış olduğumuz çalışmaların ötesinde şimdi kamuoyuyla paylaşacağımız bir değerlendirme söz konusu değil. Çalışmalarımız devam ediyor ve bu çalışmalarımızı inşallah önümüzdeki günlerde daha önce belirttiğimiz ölçüler içerisinde kamuoyuyla paylaşacağız. Ama maliye bakanlığı ile çalışma sosyal güvenlik bakanlığı ve ilgili tüm bakanlıklarla ilgili yapılan değerlendirmeler ve çalışmalara halen devam etmekteyiz.” diye konuşmuştu.

KAMU-SEN'DEN TAŞERON TEPKİSİ!
Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Deniyor ki, 'devlet memurlarının iş güvencesi var'. Kim söylüyorsa yalan söylüyor. Devlet memurlarının sadece yargı hakkı, dava açma hakkı vardır. Bu da kanunlardan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin taraf olduğu uluslar arası sözleşmelerden kaynaklanan doğal hakkıdır."

ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARINA TEPKİ
Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, özel istihdam büroları kanalıyla kiralık işçi çalıştırılmasına yönelik çalışmanın yanlış olduğunu belirterek, "Maalesef alın teri kavramı Türkiye'de kıymeti harbiyesi olmayan bir kavram haline gelmiştir" dedi.

İl ziyaretleri kapsamında Ordu'ya gelen Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Ordu Temsilciliği'nde bir basın toplantısı düzenledi. Koncuk, gerek taşeron, gerekse uygulamaya konulmasına çalışılan 'kiralık işçi' çalışmasıyla iş yaşamının basitleştirildiğini ve adeta sömürü düzeni oluşturulmaya çalışıldığını iddia etti. Şu anda kamuda 2 milyon 600 bin devlet memuru bulunmasına rağmen 720 bin taşeron çalışan olduğunu hatırlatan Koncuk, "Bu sayı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelmeden önce 2002 yılında 20 bin idi. Taşeron demek sömürü demek. Hiçbir geleceğinin olmaması, yarınından emin olamamak demektir" dedi.

"KİRALIK İŞÇİ UYGULAMASI YANLIŞTIR"
Son dönemde yeni bir çalışma modeli gündeme getirilerek özel istihdam bürolarından işçi kiralanmasını ve işe gitmeden evden çalışmayı düzenleyen bir yasa tasarısı hazırlandığını ve TBMM Başkanlığı'na sunulduğunu hatırlatan Koncuk, kurumların bu uygulama ile asıl işçinin doğum ve askerlik izni aldığında kiralık işçi çalıştıracağını belirtti. Kiralık işçilerin sigortalı olmayacağını, emekli olmak gibi bir şansı da bulunmayacağını, sadece özel istihdam büroları vasıtasıyla işçi kiralanacağını belirten Koncuk, şöyle konuştu:

"Türkiye'de insanlarımız bu uygulamalarla köleleştiriliyor. Maalesef zenginler çalışanlar üzerinden kazanıp zenginleşiyor. Geçen yıl Türkiye'de milyon TL olanların sayısı bir önceki yıla göre bin tane artmış. Yani birilerinin gelirini arttırırken, birileri de kiralık işçi düzeniyle hayatını sürdürmeye çalışacaklar. Devleti yönetenler her fırsatta Şeyh Edebali'nin 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' sözünü söylüyor. İnsan böyle mi yaşayacak? İnsanı siz kiralık işçi olarak mı yaşatacaksınız? İnsanı kaybetmeyeceksiniz. İnsanı kaybederseniz devleti de kaybedersiniz. Şu anda Türkiye'de alın teri maalesef hükümetin uygulamalarıyla kıymeti harbiyesi olmayan bir değer haline gelmiştir."