TEOG'da nakil krizi taban puanı sıfırladı

- TEOG’da nakil krizi devam ederken, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ara sınıflarda taban puan kaldırıldı. Bu düzenlemeyle birlikte öğrenciler, puanları düşük olmasına karşın daha yüksek puanlı okullara geçme imkânı buldu. Ancak bu uygulamanın en büyük sıkıntısını, puanı sıfırlanan Anadolu liseleri yaşıyor. 

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi’nde (TEOG) yaşanan yerleştirme ve nakil skandallarına bir yenisi daha eklendi. İstemediği okula yerleşen binlerce öğrencinin nakil çilesi bir aydır sürerken, geçen hafta Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ara sınıflarda taban puan gözetmeksizin boş kontenjan bulunması halinde geçiş hakkı verildi. Son düzenlemeyle 10, 11 ve 12. sınıflar dahil öğrenciler puanları düşük olmasına karşın daha yüksek puanlı ve iyi okullara geçme imkânı buldu. Bazı okullarda 100 puana varan farklara rağmen düşük puanlı öğrencilerin nakil ve kontenjan avantajını kullanıp kayıt yaptıkları ortaya çıktı. Önceki yıllarda öğrenci, nakil için başvuracağı okulun puanından düşük bir puanla kaydedilmiyordu. Ancak yeni yönetmelikte ‘taban puan’ kriteri kaldırılarak açık kontenjan bulunan her okula nakil hakkı tanındı.

SBS ve TEOG gibi milyonlarca öğrencinin merkezî sınavlarla sınandığı ve aldığı puana göre yerleştirildiği sistemde adeta uçurum oluşturacak gelişmeler bu yönetmelikten sonra başladı. Birçok öğrenci, istediği okula yarım veya bir iki puan farkla bile giremezken yönetmeliği fırsata çeviren bazı öğrenciler 100 puan daha üstte bulunan okullara bile kayıt aldırdı. Bu durumdan en çok Anadolu liseleri etkilendi. Örneğin yakın zamanda Bahçelievler Adnan Menderes Anadolu Lisesi’ne yapılan bir nakille okulun taban puanı 461 iken 10. sınıfa nakil alan bir öğrenci 378 puanla yerleşti. Yine Gaziosmanpaşa Anadolu Lisesi’nin taban puanı 440 iken 11. sınıflardan nakil yoluyla aldığı öğrencinin puanı 306. Yani arada 130 puan fark olmasına karşın öğrenci SBS ve TEOG sıralamalarını da altüst edecek şekilde beklentisinin ötesinde bir okula doğrudan yerleştirilmiş oldu. Taban puanı 398 olan Büyükçekmece Recep Güngör Anadolu Lisesi’nin son aldığı öğrencinin nakil puanı 297. Eyüp Anadolu Lisesi’nde de taban puan 450 iken 10. sınıfa naklini aldıran bir öğrenci 320 puan ile yerleşti. Diğer örnekler şöyle: “Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi: Taban puanı 480, son aldığı 10. sınıf öğrencinin puanı 350: Kartal Burak Bora Anadolu Lisesi: Taban puanı 450, son aldığı 10. sınıf öğrencinin puanı 320. Şehremini Anadolu Lisesi: Taban puanı 454, son aldığı 10. sınıf öğrencinin puanı 321. Şişli Anadolu Lisesi: Taban puanı 423, son aldığı 10. sınıf öğrencinin puanı 336.”

Uygulamanın örnekleri sadece İstanbul’da yaşanmıyor. Milliyet Gazetesi eğitim yazarı Abbas Güçlü’nün geçtiğimiz gün köşesinde yer verdiği bilgilere göre Ankara’da da iyi puanlı okullara, düşük puanlı öğrencilerin yerleştiği görülüyor. Örneğin, Atatürk Anadolu Lisesi, 474 puan iken, 10. sınıfa 457 puanla nakil almış. Yine Alpaslan Anadolu Lisesi’nin taban puanı 399 iken 289 puanlı bir öğrenci yerleştirilmiş. Batıkent Anadolu Lisesi’nde de 364 taban puanken 247 puan ile nakil alınmış.

EĞİTİM KALİTESİ DAHA DA DÜŞER

Bu durum eğitim camiasında, Anadolu liselerinin eğitim kalitesinin düşeceği endişesini doğurdu. Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk da değişikliği “Anadolu liselerinin darbe yemiş kalitesini biraz daha kalitesiz hale getirecek bir uygulama” olarak yorumladı. Uygulamanın subjektif değerlendirmelere ve müdahalelere açık olduğuna işaret eden Eğitim-Sen İstanbul 7 No’lu Şube Sekreteri Zeynel Özgün de “Bir veli çocuğunu başka bir Anadolu lisesine yerleştirmek istediğinde, eğer o okulun müdürü ile tanışıklığı da varsa ondan ‘ilk kontenjan boşluğunda bana haber verir misin’ diyerek bu hukuku devreye sokabilir. Çocuğun 200 puanı bile olsa 400 puanlı bir okula naklini aldırabilir.” dedi. Aktif Eğitim-Sen Başkanı Osman Bahçe de şöyle konuştu: “Başkasının haklarını yemekte sakınca görmeyenler için puan şartı olmadan tüm okullar müsait hale gelecek. Adalet terazisi kullanılmadan ve erbabının görüşleri dikkate alınmadan yapılan tüm düzenlemeler milleti mutsuz edecek. Eğitimin kalitesi bu uygulamayla daha da düşecek.”