Toplu taşıma araçlarında nezaket...
Her gün yeni yollar, köprüler, geçitler yapılmasına rağmen araç sayısı da artması sebebi ile büyükşehirlerdeki yeni yapılanmalar, trafik problemime çözüm getirmede yetersiz kalmaktadır.
Büyükşehirlerde ulaşım problemleri maalesef günden güne
kartopu gibi büyüyerek devam ediyor. Her gün yeni yollar, köprüler,
geçitler… yapılmasına rağmen araç sayısı da artması sebebi ile
büyükşehirlerdeki yeni yapılanmalar, trafik problemime çözüm
getirmede yetersiz kalmaktadır. Bugünkü yazı konumuzda
büyükşehirlerdeki trafik problemine çözüm getirme gibi bir
niyetimiz yok.
Yazımızın trafik ile ilgisi; geçtiğimiz günlerde resmi makamlara
gelen şikayetler üzerine yetkililerin, okullarımızdaki öğrencilere
bilinçlendirme sağlanması husussundaki bir temennileri. Gelen
şikâyetler ve çözüm önerisi ne mi? Şikâyetler, “Toplu ulaşım
araçlarında bedensel engellilere, yaşlılara, çocuklu ve hamile
bayanlara öğrenciler tarafından yer verilmediği.” konusunda.
Yetkililerin çözüm önerisi de, “Konunun her kademedeki
resmi/özel okul müdürlüklerine duyurularak, öğretmenler tarafından
öğrencilerin bilinçlendirilmesinin sağlanması.”
hususunda.
Gözümün önüne hemen, İstanbul’da her sabah ve akşam şahit
olduğum toplu ulaşım araçlarının durumu geldi. İnsanlar sabah
çalıştıkları iş yerine zamanında ulaşabilmek için belediye
otobüslerini, tramvayları, metrobüsleri, dolmuşları… haddinin çok
fazla üzerinde kapasite ile doldurmaktalar. Otobüs durağında
beklerken bir, iki, üç… otobüs kalabalık diye binmediğiniz zaman
zamanında iş yerine yetişme şansınız olmadığını deneyimlerim sonucu
bilmekteyim. Akşam iş çıkışlarında da durum farklı değil.
Özellikle akşam iş çıkışı toplu taşıma aracında
şanslı kişiler ilk duraktan bindiklerinde oturma şansı
yakalarlar. Oturan kişi de her daim nerede ise akıllı
cep telefonunun kulaklıklarını takıp, uyuma moduna geçmektedir.
Artık o oturan kişinin başına yaşlı, çocuklu, bedensel engelli …
kim gelirse gelsin dünya ile irtibatı kesildiği için ister bilinçli
deyin ister bilinçsiz dünya ile irtibatı olmadığı için bir tepki ve
dahi yer verme eyleminde bulunmayacaktır.
O zaman okullarımızdaki öğrencilerimize, güzel hasletlerimizden
olan yaşlılara, çocuklulara, bedensel engellilere yer verme
nezaketini öğretmeyelim mi? Tabii ki öğretelim. Fakat özellikle
sabah iş saatlerinde ve akşam iş çıkışlarında yaşlı, engelli,
çocuklu… kişiler de biraz daha dikkatli olmalı ve çok zorunlu
değilse toplu taşıma araçlarını kullanmamalıdır. İş ve işlemlerini
günün daha rahat saatlerinde halletmelidir.
Yine toplu taşıma araçlarından sorumlu yetkililer de bu yoğun
saatler için çözüm üretme yoluna gitmelidirler. Hoş özellikle son
yıllarda İstanbul şehir trafiğine ne büyük çözüm olarak görülen
metro ağını geliştirme ve yaygınlaştırma yönünde büyük adımlar
atmış durumda. İstanbul Büyükşehir Belediyesi “Her yerde metro, her
yere metro” sloganı ile metro ile trafik sorununu çözmeye yönelik
çalışmalar yapmaktadır. Şu an İstanbul’un altı adeta birer köstebek
yuvası gibi delinmekte, her yere metro çalışmaları devam
etmektedir. Çalışmalar tamamlandığında inşaallah, bu trafik
sorunlarını daha az konuşacak; toplu taşıma araçlarında insanımız
da daha nezaketli davranışlarda bulunacaktır.
Ey okur; siz siz olun hangi yaşta olursanız olun, toplu taşıma
araçlarında yaşlı genç, çocuklu hasta, bitkin… sizden daha zor
durumda olan oturma ihtiyacı olan kişilere yer verme nezaketinde
bulunun. Umulur ki sizin de ihtiyacınız olduğunda aynı nezaketi
size de gösterecek milletimizin bir ferdi bulunacaktır. Kalın
sağlıcakla. (17.2.2016)
www.facebook.com/ekrem.aytar.9