Torba kanunla gurbetçiler ne kazandı?
6552 sayılı Torba Kanunla yurtdışı borçlanması konusunda iki önemli değişiklik yapılmış bulunuyor.
- 6552 sayılı Torba Kanunla yurtdışı borçlanması konusunda iki önemli değişiklik yapılmış bulunuyor.
Mavi Kartlıya Borçlanma Hakkında Ne Değişti?
SGK 3201 sayılı Kanunun uygulama yönetmeliğinin 2 nci maddesinde borçlanma tarihinde de Türk vatandaşı olunması gerektiği belirtilmiş olmasına dayanarak SGK’ca mavi kartlıların yurtdışı borçlanması başvurularını reddetmekteydi. Oysa gerek 12.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda gerekse de önceki 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alanların, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı tutulmuş sayıldığı vurgulanmakta, bu kapsamdaki kişilerin söz konusu hakların kullanımında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen faydalanmaya devam edecekleri belirtilmekteydi.
Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iken gerçekleştirilmiş olması şartıyla yurtdışındaki çalışmaların veya kadınların ikamet sürelerinin borçlanılmasında borçlanma başvuru tarihinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma şartı hukuki olmayıp bu konuda açılan davalar da bu gerçeğin altını çizmekteydi.
Nitekim 6552 sayılı Torba Kanun 28 inci maddesiyle 3201 sayılı Kanunda yapılan değişiklik sonrası doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin 18 yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerini de yurtdışı borçlanması ile değerlendirebilmesinin önü 11 Eylül 2014 tarihinde itibaren açılmış oldu.
Yurtdışı Sigortalılık Başlangıcı Sorununda Ne Oldu?
Bilhassa SSK sigortalılığı açısından sigortalılık başlangıcının emeklilik açısından önemi çok büyük. Zira ne kadar eski başlangıcınız varsa emeklilik şartlarını o kadar kolaylaşıyor. Sigortalılık ve çalışma yaşamlarına yurtdışında başlayanların sonradan Türkiye’de emekli olmak istediklerinde bu dezavantaj önemli bir problem oluşturuyordu. Zira bu durumlarda sigortalılık başlangıcı yurtdışı borçlanması tutarının ödendiği en son tarihten borçlanılan gün kadar geriye gidilerek belirleniyordu.
Oysa Türkiye ile aralarında imzalanmış sosyal güvenlik sözleşmelerinde “Akit Taraflardan birinin mevzuatına göre yardım hakkının kazanılması şartlarının tespitinde, diğer Taraf ülkedeki ilk işe başlama tarihi de dikkate alınır” hükmü veya bu anlamda benzer hükümler bulunan; Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan, Hollanda, İsviçre, Kanada, Kebek (Quebec), KKTC, Lüksemburg, Makedonya ve Slovakya gibi ülkelerdeki sigortalılık başlangıçlarının Türkiye’de emeklilik hesaplamalarında sigorta başlangıcı olarak sayılması en azından hukuken gerekiyordu. Bu amaçla açılan davalar da haklı olarak bireyler lehine sonuçlanıyordu.
Şevket Tezel'in yazısının tamamını okumak için