Tunceli Üniversitesi'nden örnek teklif

Boztuğ, açıklamada, Tunceli Üniversitesi'nin 2008 yılında kurulduğu ve kendine 3 vizyon belirlediğini söyledi.

Bu vizyonlardan ilkinin, yörede girişimciliği artırmak olduğunu ifade eden Boztuğ, bu kapsamda yöreyle entegre olup organik tarım, su ürünleri, benzeri konularda Tunceli'ye proje desteği sunmayı planladıklarını belirtti.

Yörenin birikmiş insani ve sosyal sorunlarına çözüm için projeler üretmeyi, üretilen projelere katkı ve önerilerde bulunmayı amaçladıklarını anlatan Boztuğ, bu konuda epeyce yol aldıklarını ifade ederek, ''Üçüncüsü ise ülkemizin özelikle doğu ve güney komşularından öğrenci ve personel etkileşimiyle üniversitemizi dışarıya açmak'' diye konuştu.

Sosyal ve insani sorunlara çözüm konusunda yaptıkları çalışmalar kapsamında Alevilik Araştırma ve Uygulama Merkezi'ni açtıklarını anımsatan Boztuğ, ''Başına da Alevi dedesi bir kardeşimizi müdür olarak atadık. Aleviliğin bilimsel ve akademik ortamda özgürce tartışılması, paneller, sempozyumlar, kongreler yapılarak gelecek kuşaklara bilgiler aktarılması ve Alevi gelenekte dinsel motif, ritüellerinin daha çok sözlü edebiyat türü olduğu için bunların yazılı edebiyata geçirilmesi gibi amaçlarımız vardı'' ifadelerini kullandı.

Edebiyat Fakültesi bünyesinde Zaza Dili ve Edebiyatı, Kurmanci Dili ve Edebiyatı bölümleri açtıklarını kaydeden Boztuğ, ''Zaza Dili ve Edebiyatı'na Almanya'dan üç Tuncelili kardeşimizi öğretim elemanı olarak kazandırdık'' dedi.

Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne bu sene öğrenci alarak eğitime başladıklarını anlatan Boztuğ, ''Yaptığımız bu uygulamalar, yöremizde 30-40 yıldır etkisini sürdüren terör, şiddet, Kürt sorunu, Güneydoğu sorunu, adına ne derseniz deyin, bu soruna sosyal, kültürel, insani, iktisadi çözümler önermek'' diye konuştu.

Devlet ve hükümet büyüklerinin, terörle mücadelenin sadece güvenlik ve yargı boyutuyla değil iktisadi, kültürel, ekonomik, sosyal ve insani boyutuyla da ele alınması gerektiğini söylediklerini hatırlatan Boztuğ, şunları kaydetti:

''İşte bizim yaptığımız bu işlemler, Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni açmak, bir Alevi dedesini müdür tayin etmek, bölümü açmak, bu mücadelede, terörle mücadelede sosyal, kültürel, insani boyuta katkıda bulunmaktır. Özellikle Alevi kardeşlerimizin birikmiş sorunlarına bir çözüm olarak şimdi yeni bir boyut geliştirmek istiyoruz. Üniversitemizin yeni kurulan Güzel Sanatlar Fakültesi'ne bağlı olarak Alevi Bektaşi Müziği Bölümü açmak istiyoruz. Çünkü biz inanıyoruz ki 2002 yılından itibaren hükümetimizin başlatmış olduğu başta ekonomi olmak üzere hukuk, demokrasi ve insan haklarındaki evrenselleşme bu hızla gittiği sürece, ülkemizde günün birinde Alevi kardeşlerimizin Cemevleri de bir şekilde statüsünü alıp işlevine devam edecek.''

Cemevlerinde cem ibadeti sırasında sözlü, bağlamaların eşliğinde Alevi müziği icra edildiğini anlatan Boztuğ, ''Biz bunlara kendi aralarında alt bölümler olarak deyişler diyoruz, Duazı İmamlar diyoruz, Kerbela Mersiyeleri diyoruz. Şimdi bunları icra edecek kardeşlerimiz de hiç olmazsa Güzel Sanatlar Fakültemizin bu bölümünden mezun olup, bu alanda toplumumuza hizmet edebilirler. Ayrıca Alevi Bektaşi Müziği konusunda derinlemesine araştırmalar yaparak Kerbela Mersiyeleri, deyişler, Duazı İmamlar akademik bir ortamda çalışılmaya, incelenmeye açılmış olur. Dolayısıyla Tunceli Üniversitesi olarak sadece ilimizin değil tüm Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun birikmiş insani ve sosyal sorunlarına çok geniş bir objektiften, çok geniş bir bakış açısıyla bakarak evrensel hukuk, evrensel insan hakları, evrensel demokrasi normlarına uygun çözümler önermek istiyoruz'' diye konuştu.

Boztuğ, Alevi Bektaşi Müziği Bölümü bünyesinde Deyişler, Duazı İmam ve Mersiyeler ana sanat dallarının açılmasıyla ilgili kararı senatodan geçirerek, YÖK'e sunduklarını belirterek, YÖK'ün kararını beklediklerini sözlerine ekledi.