BIST 9.660
DOLAR 34,57
EURO 36,34
ALTIN 2.921,40
İŞÇİ

Üniversite reformu bir an önce yapılmalı

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 1980’lerin şartlarına göre hazırlanan bir yasayla üniversiteleri yönetmenin, üniversitelerden bilgi ve teknoloji üretmesini beklemenin mümkün olmadığını belirtti.

Gündoğdu, yükseköğretim sistemine dönük reformun bir an önce yapılmasını istedi.

Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen 4. Üniversite Yönetimleri Toplantısı'nda konuştu. Gündoğdu, üniversitelerin bilim üretememesinin, akademik özgürlüğünün olmamasının temel sebebinin; devletin kesintisiz tasallutu altında kalması, ceberut bir zihniyet tarafından yönetilmesi, hiçbir zaman bağımsız olamaması ve bağımsız olmasına izin verilmemesi olduğunu söyledi.

Osmanlı’yla başlayan üniversite macerasının uzun ömürlü olmadığını dile getiren Gündoğdu, “Tek tipleştirme politikalarını merkeze alan devrimler döneminde Osmanlı’nın kurup geliştirdiği Darülfünun; inkılâpları alkışlamadığı, özerk kalma mücadelesi verdiği için kapatılmıştır. Yeni kurulan üniversiteler ise devlet ideolojisini, vesayet anlayışını devam ettirecek, rejimin bekçiliğini yapacak şekilde yeniden dizayn edilmiştir. Bu durum, Türkiye’de millet iradesini seslendirmeye yeltenen partiler başta olmak üzere özgürlük, sivilleşme ve demokrasi diyen bütün kurumların susturulduğunu göstermektedir.” şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTELER REJİMİN PARÇASINA DÖNÜŞTÜ

Gündoğdu, 1980 darbesiyle getirilen YÖK yasasıyla üniversitelerin rejimin kalelerine dönüştürüldüğünü, vesayetin ve yasakçılığın en sert uygulandığı, farklı zulüm modelleri geliştiren merkezler haline getirildiğini kaydetti.

İşkencenin her türlü yönteminin önce burada test edildiğini ve testi geçen yöntemlerin bütün millete uygulandığını, ikna odaları kurularak milletin evlatlarına zulüm edildiğini ifade eden Ahmet Gündoğdu, “Birçok vatan evladı‘öz yurdunda garip, öz vatanında parya’ konumuna getirilmiş, yüksek öğrenimini ya bırakmış ya da yurt dışında devam etmek zorunda bırakılmıştır. Ayrıca yurt dışına giden akademisyenler de damgalanmıştır. Anayasa değişikliği referandumundan önce üniversiteler; milletin, öğrencilerin, akademik kadroların hizmetinde olmamıştır. Referandumdan sonra Türkiye’nin normalleşmesiyle birlikte üniversitelerde de normalleşme süreci başlamıştır. İnşallah, yıllardır dile getirdiğimiz ‘yeni anayasa’yla birlikte üniversiteler daha özerk, daha bağımsız ve bilim üreten kurumlar haline gelecektir." dedi.

Yükseköğretim Kurulu’nun, yeni YÖK Yasası hazırladığına dikkat çeken Gündoğdu, yeni yasayla üniversitelerin daha da demokratikleştirilmesini isterken, tüm akademik ve idari kadroların mali, sosyal ve özlük haklarında ciddi iyileştirmelerin yapılmasını beklediklerini kaydetti. Gündoğdu, demokrat ve dürüst nesiller yetiştirmek için yeni müfredat ve programlar ortaya konması gerektiğini bildirdi.



Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR