Üniversite tercihlerinde neler değişti YÖK açıkladı
Üniversite tercihlerine az bir zaman kala YÖK Başkanı Saraç, tercih sürecinde yapılan yeniliklerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, bu yılki üniversite kontenjanlarının geçen yıla oranla yüzde 5'in üzerinde bir artışla 867 bin 191 olarak belirlendiğini söyledi.
Son yıllarda gittikçe artan boş kontenjan sayısının yükseköğretim için bir zaaf noktası oluştururken, göreve başladığı ilk yıl, boş kontenjan sayısının son 7 senenin en düşük oranında gerçekleştiğini dile getiren Saraç, şöyle devam etti:
"2015 yılı yerleştirme sonuçlarına göre, üniversitelerimiz için belirlenen 823 bin 739 kontenjandan sadece 38 bin 789 kontenjana yerleşme olmamıştır. Bir önceki sene bu rakam 59 bin idi. Bu, yeni YÖK yönetiminin ilk yılında kaydettiği büyük bir başarıdır. Bunun sebebi sistematik bir şekilde konuya yaklaşmamız ve kontenjan politikasını rasyonel bir zemine oturtmamız. Kontenjan artışlarına rağmen elde edilen bu değer, yükseköğretim tarihinde elde edilen en iyi kaydolma oranlarındandır. Geçtiğimiz yıllarda ise bu rakamlar sürekli kayıt yaptırmayan sayısının artışı şeklinde gerçekleşiyordu. YÖK'ün planlamasının daha baskın olduğu devlet üniversitelerinde gerçekçi ve kalite odaklı yaklaşımın sonuçları rakamlara yansımıştır."
BU YILIN KONTENJAN SAYISI ARTTI
Saraç, bu yılki üniversite kontenjanlarının geçen yıla oranla yüzde 5,27'lik artışla 867 bin 191 olduğunu bildirdi. Devlet üniversitelerinin ön lisans ve lisans toplam kontenjanının 679 bin 176, vakıf üniversitelerinin toplam kontenjanının 167 bin 859, KKTC üniversitelerinin toplam kontenjanının 18 bin 266, diğer ülkelerdeki üniversiteler için ise bin 890 olarak belirlendiğini bildiren Saraç, bu yılki kontenjanın geçen yıldan 43 bin 452 kişi daha fazla olduğunu aktardı.
AÇIKÖĞRETİM KONTENJANLARI AZALIYOR
2016'dan itibaren açıköğretim programlarında kademeli olarak kontenjan azaltılması sürecini başlattıklarını duyuran Saraç, "Dünyada öğrenci sayısı itibarıyla ikinci büyük üniversite olan Anadolu Üniversitesi ile işbirliği içerisinde bu sayısal büyüklüğün yanında alınan bir dizi kararla kalite açısından da ülkemizin uluslararası bir markası olmasını arzu ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Saraç, geçen yıl açıköğretim fakültesi programlarının toplam 206 bin 53 olan kontenjanını bu yıl 169 bin 615'e düşürdüklerini söyledi.
ÖĞRENCİ MEMNUNİYETİ ESAS ALINACAK
Saraç, YÖK'ün, gelecek yıl üniversitelerle ilgili çok önemli bir çalışma yapmaya hazırlandığını da bildirdi. Üniversiteler değerlendirilirken bugüne kadar başka kriterlere bakan YÖK denetmenlerinin, eğitim süreci içinde tüm alt yapı, eğitim öğretim niteliği dışında öğrenci memnuniyetini de dikkate alacaklarını aktaran Saraç, "Kontenjanların belirlenmesinde bir ölçüde öğrencinin memnuniyetini de dikkate alacağız. Bir yenilik olarak, eğitim sürecinde yerinde denetim yapacağız. Bu husus iyi ile kötünün ayrışmasına olanak sağlayacak." dedi.
TERCİH SAYISI 24'E İNDİ
Saraç, bu yılki üniversite tercih kılavuzundaki yeniliklerden birinin tercih edilecek üniversite sayısının 30'dan 24'e çekilmesi olduğunu açıkladı.
YÖK olarak öğrenci tercihleri ile yerleştirme ve kayıtlar arasındaki ilişkileri inceleyen bir rapor hazırlattıklarını ve ilk 10 tercihten sonra kazanılıp yerleştirme yapılmasına rağmen kaydolma oranının düştüğü verilerine ulaştıklarını belirten Saraç, "Bu konudaki düzenlememiz de umarım kayıt oranının yükselmesine katkı sağlar." dedi.
BAŞARI SIRALAMASI ŞARTI
Saraç, geçen sene başarı sırası şartı getirilen programlar olduğunu hatırlatarak, başarı sıralamasında aralarındaki fark yüz binleri bulan öğrencilerin aynı sınıfta, aynı öğretim üyesinden, aynı müfredatı takip etmesinin eğitim bilimi açısından doğru olmadığına işaret etti.
Bunun için ilk olarak tıpta 40 bin, hukukta 150 bin, mühendislikte 240 bin, mimarlıkta 200 bin taban başarı sırası şartı getirdiklerini anımsatan Saraç, "Önümüzdeki dönem eğitim, eczacılık ile diş hekimliği fakülteleri için de başarı sırası getirmeyi düşünüyoruz." dedi.
Bu programlar için başarı sıralaması sınırının bütün paydaşlarca ve alanının uzmanlarınca talep edildiğinin altını çizen Saraç, "Bu rakamları belirlerken talepleri dikkate almakla birlikte diğer taraftan sınırlamanın yıkıcı olmaması da gözetilmiştir." değerlendirmesini yaptı.