Uzmanlardan ailelere karne uyarısı
Bugün yarı yıl tatili başlıyor, milyonlarca öğrenci karne sevinci yaşayacak. Peki aileler karnesinde zayıfı olan öğrenciye karşı nasıl davranmalı? İşte uzmanlardan 'karne günü' uyarıları...
Milyonlarca ilköğretim ve lise öğrencisinin heyecanla beklediği yarı yıl tatili geldi çattı. Öğrenciler, bugün karne alacak. Peki karnesinde kırık notu olan çocuğa ebeveynler nasıl davranmalı?
Karnesinde düşük notu olan, takdir veya teşekkürü kaçıran öğrenciler içinse stresli bir süreç başladı. Kimi aileler karnesinde düşük notu olan çocuklarına çok katı davranırken, kimileri duyarsız, kimileriyse anlayışlı ve hoşgörülü olabiliyor.
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, ailelerinin tepkisinden endişe duyan çocuklarda, eve gitmeme, okuldan karneyi almama ve karnede değişiklik yapmaya çalışma, eve gittiğinde odadan çıkamama ve ailesiyle yüzleşmekten korkma gibi davranışların ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
Knudsen özellikle ergenlik çağında olan ortaokul ve lise öğrencileri için daha dikkatli tutum sergilenmesi gerektiğini vurguluyor: "Karnesinde düşük notu olan öğrenci zaten kendini kötü hissediyordur ve sizin üzerine gitmeniz çocuğun hiç istemediğiniz davranışlar sergilemesine neden olabilir..."
DÜŞÜK NOT BAŞARI GÖSTERGESİ DEĞİL
Aileler, eğitimin sadece karne anlamına gelmediğini kabullenmeli.Aksi halde hem kendilerini hem de çocuklar yıpratabiliyor. İşte bu nedenle Knudsen, çocukların ilgi alanlarının tespit edilmesi gerektiğini söylüyor: "Çocuğunuzun karnesinde zayıf olması her konuda başarısız bir birey olduğu anlamına gelmez. Ders çalışmamasının ya da notlarının düşük olmasının çeşitli nedenleri olabilir. Veli olarak sizlerin de üzerinize düşen görevler olduğunu sakın unutmayın. Çocuğunuzun farklı ilgi alanları ve yetenekleri olabilir ve bunları keşfetmesi konusunda onu yönlendirici bir tavır sergileyebilirsiniz."
AŞIRI CEZA VE ÖDÜLDEN KAÇININ
Kötü not karşısında aileler nasıl davranmalı? Psikolog Ayşe Yanık Knudsen'in önerisi : "Karnesinde düşük not olan çocuğunuz için kıyaslama yapmaktan kaçınmalısınız. Bu durum özgüven eksikliğine, çocuğun arkadaşlarından uzaklaşmasına ve içine kapanmasına neden olabilir. Çocuğu aşırı ödüllendirmek ve cezalandırmak olumlu bir davranış değildir. Sömestr tatilinde çocuklarınızın dinlenmesine ve eğlenmesine imkân tanıyın. Bu durum sizi de oldukça üzüyor olabilir ancak anlayışlı bir şekilde çocuğunuzla konuşun ve ona destek olun. Çocuğunuz her zaman onun yanında olduğunuzu hissetmeli."
İŞTE BAŞLICA GÖREVLERİMİZ:
-Anne ve babalar çocukların notlarını düzenli olarak kontrol ettiklerinde okuldaki gelişim süreçlerini gözlemleme imkânı bulunuyor.
-Ailelerin veli toplantılarına katılmaları ve çocuğun normal eğitim sürecinde de okuldaki öğretmenleriyle iletişim içerisinde olmaları gerekiyor.
-Öğrencinin başarısızlık nedenleri tespit edilmeli ve bu durumu düzeltmek için birlikte çözüm yolları bulunmalı.
-Unutmayın "Bugün dersin var mı?" ya da "Ödevlerini bitirdin mi?" gibi takip soruları tam olarak sorumlu bir ebeveyn olmak için yeterli değil.
-Konunun ve süreçlerin içine tam olarak girmek ama burada da dozumuzu bilmek gerekiyor.
BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMAYIN
Uzman Klinik Psikolog Sevil Usanmaz "Karne, çocuğun öğrenme isteği, hangi dersleri sevdiği ve nelere ilgisi olduğunu gösterdiği gibi aile ve öğretmen tutumlarının da göstergesidir. Karnede sadece notlar üzerinde durmak yerine çocuklarımızın özelliklerini ve gerçekten neye ihtiyacı olduğunu keşfetmeliyiz" diyor.
"Bir çocuğun başarısızlığı, başarılarının önüne geçmemelidir. Öğrenmede amaç, karne odaklı değil de gelecek yıllara yönelik olduğunda sonuç mutluluk verici olacaktır" diyen Psikolog Usanmaz, ailelerin dikkatini şu noktalara çekiyor:
'TEHDİT ETMEYİN'
"Çocukla konuşmaya iyi notlarla başlamak, sonra düzelttiği notlar üzerinde durmak ve en son zayıf derslere geçmek en doğru yöntemdir. Sert yorumlar, tehdit ve yaralayıcı ifadeler, kişiliklerine yönelik konuşmalar çocukları psikolojik olarak etkileyerek tepki vermelerine yol açıyor. Karneye ait yorumlar iyi notlardan başlanarak, orta, zayıf notlar ve önümüzdeki dönem yapılacakları tespit ederek sonuçlanmalıdır. Ayrıca, çocukları arkadaşları ve kardeşleriyle kıyaslamamak, kendi içinde değerlendirmek de olumlu gelişime katkı sağlayarak, kaygıları ve başarısızlığı azaltabilir."
PAHALI HEDİYELER BAŞARIYI ARTTIRMAZ!
Karne hediyesi olarak bilgisayar, çok pahalı oyuncaklar, değerli takı, cep telefonu, evcil hayvan alımını da önermeyen Psikolog Sevil Usanmaz, pahalı hediyenin başarıya katkısı olmayacağını, öncelikle çocuğu öven konuşmaların yapılması gerektiğini söylüyor. Çocuğun istediği, yaşı ve sınıfı ile uyumlu bir maddi ödülün ise daha sonra düşünülmesi gerektiğinin altını çiziyor. Ödülün maddi değerinden çok sembolik anlamının önemine değinen uzmanlar, özellikle ilkokul çocukları için karmaşık olmayan basit oyuncaklar, boya kalemleri, top, bisiklet, giysi, büyük ebeveynlerin ziyaretleri, deniz-kar tatili, köy ziyaretleri, sinema, tiyatro ve müze gezilerini yararlı buluyor.
İLK ÖNCE TATİL SONRA DERS TEKRARI
Çocukların, tatilin başlamasıyla birlikte önce dinlenmeleri gerektiğini vurgulayan Psikolog Sevil Usanmaz, ders tekrarı gerekiyorsa bunun okulun açılmasına yakın dönemde başlatılmasının daha yararlı olacağını vurguluyor.
Usanmaz, çocukların tatili sadece dinlenmek ve eğlenmek için değil, hoş vakit geçirirken öğrenmeyi geliştirmek amaçlı kullanmalarını öneriyor. Satranç öğrenmek, fotoğraf çekmeyi öğrenmek, basket oynamak, bahçede olmaK kitabevi ya da markette çalışmak, basit ev işlerine yardımcı olmak gibi hayatı öğrenme biçimi de okul eğitiminin iyileşmesinde önem taşıyor.