Vali ve kaymakamların yetkileri artmalı!
'İçişleri Bakanlığı 2012 Yılı İdare Faaliyet Raporu'nda yer alan 'öneri ve tedbirler'de vali ve kaymakamların yetkilerini kısıtlayan hükümler kaldırılması istendi..
Vali ve kaymakamların birinci derecede sorumlu oldukları emniyet ve asayiş hizmetlerinde gözetim, denetim, müdahale ve icra yetkilerini daha etkin kullanabilmeleri için kurumsal kapasitelerini artırmaya yönelik yapılan çalışmaların devam ettirilmesi talep edildi.
'İçişleri Bakanlığı 2012 Yılı İdare Faaliyet Raporu' yayımlandı. Raporun 'öneri ve tedbirler' bölümünde dikkat çekici tespitler yer alıyor. Stratejik plan, bütçe, performans programı ve faaliyet raporları gibi faaliyetlerin yerine getirilmesinde zihinsel dönüşümün, etkinlik ve verimliliğin sağlanması amacıyla, bakanlık personeline uygulamaya yönelik verilen eğitimlerin artırılması isteniyor.
Ayrıca internet kafelerde kullanıcıların gizli bilgilerinin elde edilmesi, saldırılar yapılması, internet salonlarında internet ortamı üzerinden suç işleyenlerin tespit edilememesi ya da kullanıcıların kimliğinin belirsizliğinin kötü amaçlı ve yasal olmayan kullanımlarını teşvik etmesi sebebiyle rehberlik faaliyetlerine ağırlık verilecek, bilinç düzeyinin artırılması ve doğru kullanımı teşvik edilecek.
İnternet kafelerde kullanıcıların gizli bilgilerinin elde edilebildiği, saldırıların yapılabildiğine dikkat çekilen raporda, "İnternet salonlarında internet ortamı üzerinden suç işleyenlerin tespit edilememesi ya da kullanıcıların kimliğinin belirsizliği kötü amaçlı ve yasal olmayan kullanımları teşvik etmektedir. Bu tür olumsuzlukları asgari düzeye indirmek için rehberlik faaliyetlerine ağırlık verilerek bilinç düzeyinin artırılması ve doğru kullanımının teşvik edilmesi gerekmektedir."deniliyor.
STK'LARIN KAMU KARAR ALMA MEKANİZMALARINDA YER ALMASI TEŞVİK EDİLMELİ
Katılımcı demokrasi anlayışı çerçevesinde sivil toplum kuruluşlarının gelişmesine yönelik katkıların artırılması ve STK'ların kamu karar alma mekanizmalarında yer almasının teşvik edilmesi isteniyor. İl sistemini zayıflatan nedenlerin ortadan kaldırılması, bazı bakanlık, kurum ve kuruluşların mevzuatında vali ve kaymakamların yetkilerini kısıtlayan hükümlerin kaldırılarak, İl İdaresi Kanunu'yla uyumlu hale getirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Vali ve kaymakamların birinci derecede sorumlu oldukları emniyet ve asayiş hizmetlerinde gözetim, denetim, müdahale ve icra yetkilerini daha etkin kullanabilmeleri için kurumsal kapasitelerini artırmaya yönelik olarak yapılan çalışmaların devam ettirilmesinin önem arz ettiği vurgulanıyor. 5018 sayılı Kanun ile Teftiş Kurulunun Mahalli İdareler üzerindeki hesap denetiminin kaldırıldığı ve bu denetimin Sayıştay'a verildiği hatırlatılıyor. Ancak idari ve mali denetim arasındaki ayrımın nasıl olacağı konusu netleştirilemediği belirtiliyor. Mülkiye Teftiş Kurulu'nun görev alanıyla ilgili bu konunun mevzuatla açıklığa kavuşturulması isteniyor.
MEVZUATTAKİ DEĞİŞİKLİKLERİN UYGULAMAYA AKTARILMASINDA SIKINTILAR YAŞANIYOR
Raporda, İçişleri Bakanlığı'nın üstünlükleri ve zayıflıkları da dile getiriliyor. 'Kamuoyu nezdinde terör, toplumsal uzlaşmazlık gibi kritik konularda Bakanlığın devletle özdeşleşmiş olması' üstünlük olarak sıralanırken; zayıflıklar bölümünde ise "Bakanlık bünyesinde personel değişiminin yüksek olması; Mevzuattaki değişikliklerin uygulamaya aktarılmasında sıkıntılar yaşanması; Bakanlığın güvenlikle ilgili faaliyet alanlarının diğer faaliyet alanlarının önüne geçmesi; Bakanlığın geniş yetkilerine ve faaliyet alanlarına kıyasla kamuoyunu bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin yetersiz kalması; Bakanlık bünyesindeki bazı birimlerin yasayla yapılandırılmamış olması ve bu nedenle iş ve işlemlerinin diğer birimler yoluyla sürdürüyor olması; Yerel yönetimler ile ilgili diğer merkezi idare kuruluşlarında yerelleşme yönünde inisiyatif eksikliği bulunması; Bakanlık personelinin stratejik planlama konusundaki bilgi eksikliği; Bakanlık personeli için yapılan hizmet içi eğitimlere üst düzey yöneticilerin katılımının istenilen düzeyde sağlanamaması" gibi maddeler yer alıyor.