BIST 9.654
DOLAR 34,59
EURO 36,34
ALTIN 2.938,08
ÖĞRETMEN

Veliler öğrencilerinizi zararlı alışkanlıklarla baş başa bırakmayın

20 milyon öğrencinin okula ilk başladıkları günden, eğitim sürecini tamamlayıp mezun oldukları zamana kadar en iyi şekilde yetiştirilip, hayata en donanımlı şekilde başlamaları hepimizin en büyük dileğidir.

Her anne-babanın evladı değerlidir. Ebeveynlerin tümü evladını en iyi şekilde yetiştirmek, hayata hazırlamak için elinden geleni ardına koymaz. Şu an elimizde 20 milyon değerli öğrencimiz var. Bu çok kıymetli öğrencilerin okula ilk başladıkları günden, eğitim sürecini tamamlayıp mezun oldukları zamana kadar en iyi şekilde yetiştirilip, hayata en donanımlı şekilde başlamaları hepimizin en büyük dileğidir.

İyi bir ürün almak için tohumu toprağa atıp beklemek nasıl ki abesle iştigal ise; öğrenciyi okula başlatıp en iyi şekilde eğitim sürecini tamamlamasını beklemek de aynı şekilde doğru değildir. Öğrencinin istenen hedefe ulaşabilmesi için yerine getirmesi gereken bir çok aşama vardır. Öğrencinin teknik olarak yerine getirmesi gereken şartların yanında her an göz önünde olan fakat çok da dikkate almadığımız olumsuz faktörler de söz konusudur.

Bir önceki paragrafta örnek olarak verdiğimiz tohumun iyi bir ürüne dönüşebilmesi için yerine getirmemiz gereken bir takım sorumluluklar vardır. Bunlar nelerdir? Toprağı havalandırmak, verimi arttırmak için gübrelemek, ürünün yetiştiği topraktaki zararlı bitkileri-böcekleri temizlemek, yeterli oranda su vermek… İşte öğrencimizin eğitim sürecinde de bu ve buna benzer gereklerin olduğunu hepimiz bilir ve yerine getirmeye çalışırız. Onun kitaplarını, ders araç gereçlerini, kıyafetlerini, servisini, harçlığını hiç bir zaman eksik etmeyiz. Sonra da “Ben hiçbir şeyini eksik etmedim. Saçımı süpürge ettim, her türlü ihtiyacını karşıladım. Bundan sonra öğrenciye düşen çalışıp, başarılı olmaktır.” deriz. İlk bakışta bu sözler yanlış gibi görünmez. Fakat doğru olsaydı 20 milyon öğrencinin tamamına yakınının istenen düzeyde hayata başlangıç yapması gerekmez miydi? Maalesef istatistikler bizi hayrete düşürmektedir. Bırakın üniversite mezunu öğrenci sayımızı, lise mezunu öğrenci sayımız, hatta ve hatta ortaokul mezunlarımız bile dünya standartlarının çok daha altındadır.

Ekrem Aytar'ın yazısının tamamını okumak için  

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR