Yargıtay'ın taşeron işçi kararı ne anlama geliyor?
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Yargıtay'ın taşeron işçilerin sendikalı işçilerle aynı statüde olduğu yöndeki kararına ilişkin olarak açıklamalarda bulundu.
Benzer biçimde daha önce de verilmiş kararlar olduğunu anımsatan Arslan, şöyle konuştu:
"Bu karar asıl işverenin işyerindeki toplu sözleşmeden yararlanma hakkını sağlamasına rağmen, çalışanların kadrolarında bir değişiklik getirmiyor. Bizim arzu ettiğimiz hem asıl işverenin işçisi sayılsın hem de bunlar asıl işverenin kadrosuna geçirilsin. Fakat, yargı bu yönde karar vermiyor. Türkiye'nin 1961 yılında imzaladığı 1988'de de yürürlüğe giren 94 sayılı İLO Sözleşmesi var. İLO Sözleşmesi tamda taşeron işçilerin ücretlerini düzenliyor. Dolayısıyla Yargıtayın verdiği bu karar, İLO Sözleşmesine paralel bir karar ama bu işçilere toplu sözleşme hakkını veriyor, asıl işverenin işçilerin haklarının ödenmesini söylüyor fakat bu işçiler yine taşerona çalışmaya devam ediyor. Dolayısıyla çalışanların arzu ettikleri düzenleme Yargıtay kararıyla gerçek olmuyor."
Yeni olmayan bu kararın kendi sorunlarını çözmediğini ifade eden Arslan, TBMM'de görüşülen taşeron işçilerle ilgili düzenlemenin söz konusu karara yakın düzenleme getirmesine rağmen yine de tam olarak ihtiyacı karşılamadığını vurguladı.
Arslan, yeni düzenlemenin alt işverenin işçilerine asıl işverenin işçilerine ödenen ücret yerine, alt işverenin işçilerine ayrı bir sendikal örgütlenme ve ayrı bir toplu sözleşme imkanı getirdiğini, düzenlemenin mevcut haliyle Yargıtayın kararından geri bir düzenleme olduğunu dile getirdi.
TBMM'de görüşülen taşeron düzenlemesinde bazı asıl işlerin yardımcı işler olarak belirleme yetkisinin Bakanlar Kuruluna verilmesinden duyduğu rahatsızlığı da dile getiren Aslan, "Bu yetkinin Bakanlar Kuruluna verilmesi, bizde kuşkular uyandırdı. Acaba Bakanlar Kurulu bazı asıl işleri de yardımcı iş olarak kabul ederse... Yargıya gitme hakkı var ama yine de bunu bizi sıkıntıya sokacak bir düzenleme olarak görüyoruz" dedi.