Yaz tatilinde kaç kitap (e-kitap) okudunuz?
Belki de öğretmenler, ebeveyn olarak anne-babalar çocuklarına her gün içerisinde oldukları internet ortamında böyle bir okuma serüveninin olduğunu hatırlatmalıdırlar. Başta kendileri olmak üzere, çocuklarını e-kitap ile tanıştırmalıdırlar.
Okumak en büyük erdemdir. İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran en büyük özelliği aklı; okuma-yazma yeteneğine sahip olmasıdır. İnsanoğlu okuma-yazma yeteneği ile bilgilerini, tecrübelerini kendinden sonraki nesillere yazarak aktarabilmektedir. Bu nedenle okuma-yazma her devirde el üstünde tutulan melekelerden biri olmuştur.
Eğitimin temel taşlarından olan öğretmenler de her zaman okumaya ayrı bir önem göstermişlerdir. Bizim öğrencilik yıllarımızda öğretmenlerimiz yarı yıl tatillerinde bir veya birkaç kitabın özetini çıkarıp getirmemizi bizlere görev olarak verirdi. Yaz tatillerinde de uzun okuma listeleri verilir; bu listeden beğendiğimiz üç-beş kitabı tatil süresince okumamızı, okullar açıldığında okulda kitapla ilgili değerlendirmelerin yapılacağı söylenirdi.
Bu kitap okuma uygulamaları haklı veya haksız olarak bir çok kesim tarafından eleştirilmiştir. Neymiş efendim yok çocukların okuma alışkanlığı kazanmalarına mani oluyormuş. Yok efendim tatil döneminde zorla kitap okunması faydalı değilmiş. Şimdi bunları tekrar tartışmanın faydası yok. İyi veya kötü bu uygulama bizlerin en azından kitaplarla buluşmamıza, kütüphanenin yolunu öğrenmemize vesile oluyordu. Bizim dönemdeki arkadaşların büyük çoğunluğu bu gün kendi zevklerine göre az veya çok bir okuma alışkanlığına bu sayede ulaşmıştır diye düşünüyorum.
Günümüze geldiğimizde hâlâ yaz tatili için okuma listeleri veren öğretmenlerimiz ne mutlu ki var. Fakat tatil beldelerine gittiğimizde; tatilde olan öğrencilere baktığımızda maalesef ellerinde kitapları görmemiz pek mümkün olmuyor; olamıyor. Ellerinde ne mi görüyoruz? Evet bildiniz. Sizlerin de gözlemlediğiniz gibi deniz kenarlarındaki çocukların bile ellerinde akıllı telefonlar, tabletler mevcut. Heyhaat! Eskiden az da olsa deniz kenarlarında, çay bahçelerinde, ağaç gölgelerinde ellerinde kitap dinlenirken kitap okuyanları görmek mümkündü.
Burada tüm suçu gençlerde, çocuklarda aramak doğru olmasa gerek. Zamanla insanların olduğu gibi toplumların alışkanlıkları da değişmekte. Yapılması gereken belki de bu alışkanlıkların iyi yönde değiştirilmesidir. Madem ki yaşlı, genç, çoluk-çocuk herkesin elinde akıllı telefonlar, tabletler mevcut okuma serüvenimizi elden geçirmenin zamanı geliyor da geçiyor bile demektir. Sizlere “En son ne zaman bir kitap satın aldınız?” diye bir soru yöneltsem tuhaf gelmez. Şöyle bir düşünür, geçerli bir karşılık verirsiniz soruma. Fakat “Hiç e-kitap satın aldınız mı?” diye bir soru sorsam, eminim ki sorunun muhatabı kitlenin büyük çoğunluğu “O da ne?” dercesine bir bakış fırlatacaktır.
Madem ki teknolojinin gelişmesine paralel alışkanlıklar da değişiyor, okuma alışkanlığımız da e-kitap formatında yeni bir mecrada ilerlemeye devam etmelidir. Yaz tatilinde kendi çocuklarıma kitap okumalarını önerdiğimde, kimsenin mutlu olduğunu söyleyemeyeceğim. Deniz kenarında bile herkes gibi internetin yanlarında olmalarını istiyorlar. Herkes gibi internetsiz bir hayat sanki mümkün değilmiş gibi bir tavır içerisindeler. İşte bu noktada imdadıma, TTNET’en gelen cep telefonu mesajları yetişti. TTNET kendi internet sitesinde abonelerine çok ucuz ve bol miktarda ücretsiz e-kitap okuma imkânı sunuyordu. Tabi bu uçsuz bucaksız internet ortamında sizlere örnek olarak verdiğim sadece okyanusta bir damla. Alışkanlıkları değiştirmek kolay bir iş değildir. Ücretle e-kitap almak ilk başlarda bir çoğumuza, başta kendime pek bir cazip gelmiyor. Fakat en azından e-kitapları dizüstü bilgisayarıma indirdiğimde ve müsait zamanlarda okumaya başladığımda hiç de zor bir iş olmadığını tecrübe ettim. Şu an bilgisayarımda açtığım e-kitap klasörümde bir hayli kitap birikmiş durumda. Hoş ücretsiz olan kitaplar genelde uzun yıllar önce yayınlanmış kitaplar, fakat bunlar arasında hâlâ okuyamadığım veya tekrar okumak istediğim o kadar çok kitap var ki. En azından yeni bir dünyaya adım atmamda bana destek oluyorlar.
Belki de öğretmenler, ebeveyn olarak anne-babalar çocuklarına her gün içerisinde oldukları internet ortamında böyle bir okuma serüveninin olduğunu hatırlatmalıdırlar. Başta kendileri olmak üzere, çocuklarını e-kitap ile tanıştırmalıdırlar. Yayıncılar zaten olayın farkındalar. Az da olsa bir çok yayınevi yayınladığı eserleri cep telefonlarına uyumlu, tabletlere uyumlu şekilde e-kitap olarak satışa sunmuş durumda. Tabi okur-yazar kitlesi daha böyle bir olaya tümden yönelmediği için ekonomik olarak pek de başarılı olduğu söylenemez.
Fakat görünen köy e-kitap olayında da kılavuz istememektedir. Çok yakın bir zamanda e-kitap satışları öngörülemeyecek şekilde ivme kazanacaktır. “Okumuyoruz” nakaratları da böylece tarih olacaktır. Yeter ki yetişen genç nesil, 20 milyona ulaşan öğrenci zenginliğimiz doğru mecralara kanalize edilsin. Belki de MEB veya halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanımız böyle güzel bir olaya (e-kitap okuma seferberliği) öncülük eder. Hepinize iyi okumalar ve iyi hafta sonu tatilleri diliyorum. (22.8.2014)