Yeni doğum yapan anne hayatının şokunu yaşadı! 'Bir bebeğim engelli kaldı, diğeri de yok'
İZMİR'de 26 haftalık hamile Arzu Akpınar iddiaya göre özel bir hastanede erken doğum yapınca prematüre doğan bebeği kuvöze alındı. Taburcu edildikten sonra evde solunum sıkıntısı yaşayan bebeği araştırma hastanesine götüren anne, bebeğin epikriz raporuna bakan doktorlardan öğrendikleri karşısında dehşete düştü ve suç duyurusunda bulundu.
Arzu Akpınar, 1 Ocak 2019'da kızını İzmir Menemen'de özel bir hastanede dünyaya getirdi. İddiaya göre prematüre doğan bebek, doğumdan hemen sonra kuvöze alındı ve yaklaşık 65 gün yeni doğan yoğun bakımında kaldı. 26 gün entübe edilen bebek, 22 Mart 2019'da iyileştiği gerekçesiyle eve gönderildi. Ancak evde bakıldığı 10 günde solunum sorunu yaşamaya başladı. Milliyet'in haberine göre tekrar hastaneye muayeneye götürülen bebeğin annesine doktor E.U., bebeğin prematüre doğması nedeniyle bu durumun normal olduğunu söyledi.
Anne, bebeğini Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürdü. Bebeğin önceki hastaneden verilen epikrizlerini buradaki doktorlara gösterdi. Bebeğin yapılan muayenesinde ve incelenen raporlarında beyin kanaması geçirdiği, kuvöz virüsü kaptığı (VRE) ve böbreğinde 7 milim büyüme olduğu söylendi. Bebek, bu hastanede yoğun bakıma alındı. Annenin yaşadığı şok bununla da kalmadı.
Epikrizlerden birinde "Hastanemizde 22 yaşındaki anneden G4 P2 Y 2 A2 C/S ile 26 haftalık 940 gr doğan iki canlı kız bebek" ifadesi yer alıyordu. Bunu gören doktor, anneye ikiz bebek dünyaya getirdiğini, ikinci bebeğin nerede olduğunu sordu. Bu soru üzerine şok geçiren anne, hemen avukatını arayarak her iki olayla da ilgili özel hastane ve doktorlar hakkında savcılığa "görevi kötüye kullanma", "resmi evrakta sahtecilik", "çocuğun kaçırılması ve alıkonulması" ve "taksirle yaralama"dan suç duyurusunda bulundu.
'Asılsız ve iftira'
Özel hastanenin çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olan şüpheli Dr. E.U., savcıya verdiği ifadesinde, suçlamaları reddederek, "Arzu Akpınar isimli şahsın iddialarının tamamı asılsız ve iftiradan ibarettir. Bu şahsın iddialarıyla maddi menfaat sağlamaya çalıştığını düşünüyorum" dedi.
Savcı, şüpheli doktor ve diğer sağlık çalışanlarının uygulamalarına tıbbi hata atfedilemediğini belirterek, dosyaya takipsizlik kararı verdi. Savcı, "çocuğun kaçırılması ve alıkonulması" suçundan yürütülen soruşturmaya da "aynı olaydan iki kez soruşturma yapılamayacağı" gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Aile her iki karara da itiraz etti ancak itirazlar reddedildi. Aile şimdi avukatları Osman Can Nazlıgil aracılığıyla "kanun yararına bozma" yoluna başvuracak.
‘Bir bebeğim engelli kaldı, diğeri de yok’
Savcılık kararlarına itiraz eden anne Arzu Akpınar, Milliyet’e yaptığı açıklamada yaşadıkları süreci paylaştı:
"Özel hastanedeki doktorlar 'Böyle prematüre bebek görmedik, sağlıklı, tedaviye cevap veriyor. Taburcu edeceğiz yakında. 22 Mart 2019’da kızımı taburcu ettiler, eve götürdüm. Solunum sıkıntısı yaşıyordu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim. Doktor bebeğin virüs kaptığını, bulaşıcı ve kuvözde oluşabilecek bir virüs olduğunu söyledi. Ameliyat edildi. Doktor kızımın hiçbir tedaviye cevap vermediğini, geç kalındığını söyledi. Kızım şu anda solunum cihazına bağlı yaşıyor, yüzde 90 engelli. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kızıma rapor çıkarmak için gittim. Nöroloji uzmanı ‘İkiz bebek doğurmuşsun. Diğer bebeğin nerede’ dedi. ‘Bir tane’ dedim. Sağlık kurulundan eksik olan epikrizleri istememi söyledi. Aldım. Epikrizde ‘İki canlı bebek dünyaya getirmiştir’ yazılıydı. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Her iki dosyaya da takipsizlik verildi. Bir bebeğim engelli kaldı, diğeri de yok. Hastane yönetimine maddi manevi 350 bin TL’lik tazminat davası açtık.”