YGS LYS test taktikleri işte tüm bilinmeyenler
İyi bir üniversiteye girmek için YGS ve LYS test taktikleri... Ankara Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu'dan çarpıcı sınav stratejileri...
Ankara Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu, YGS-LYS testleriyle ilgili öğrencilere bazı taktikler veriyor:
Testler uzun yıllardır insanların başarı, kişilik, zeka, ilgi, tutum gibi psikolojik özelliklerini ölçmeye yarayan araçlar olarak tanımlanıyor. Her test ölçmek istediği amaca bağlı olarak geliştiriliyor.Bilindiği gibi Türkiye'de uzun yıllardır ortaöğretime ve yükseköğretime geçiş, uygulanan testler aracılığıyla yapılıyor. Testlerdeki sorulara ilişkin anlayışlar değişse de, testlerin öğrencileri sıralama anlayışı değişmiyor. Türkiye'nin kurulduğu günden 1974'e kadar az sayıdaki yükseköğretim programına öğrenci seçildi ve yerleştirildi. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi'nin (ÖSYS) mantıksal temelleri 1974'te kurulan ve şimdiki adı Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) olan test kurumu tarafından atıldı. Bugünki YGS ve LYS testlerinin ölçme anlayışı da 1981'de, testlerin iki basamaklı; Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ve Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) olarak tanımlandı. Testlerin adı değişse de mantık değişmedi.
YGS ANLAMAYA, LYS ISE BİLGİYE ODAKLANIYOR
Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), tıpkı ÖSS gibi bireylerin 'okuduğunu anlama' gücünü ölçmeyi amaçlayan sorulardan oluşuyor. Okuduğunu anlama özellikle üç yaşından itibaren bireylerde geliştirilmeye çalışılan temel bir yaşam becerisi. Bireyler arasındaki akademik yetenek farklılıklarını belirlemede birçok testte sıkça kullanılıyor. Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) ise lise ders programlarına dayalı olarak hazırlanan kapsamlı bir test. Bir yönüyle bilgi ağırlıklı sorular, bir yönüyle de okul yıllarında edinilen bilgilerin kullanılmasını gerektiren sorular bulunuyor. Bu nedenle, LYS testlerindeki maddelerin hazırlanmasında ortaöğretim programlarındaki kazanımlardan yararlanılıyor ve her sorunun bir kazanımı temsil etmesine çalışılıyor. Yani YGS ve LYS testleri okuduğunu anlama gücü yüksek ve okul programlarındaki konuları iyi öğrenmiş bireyleri yüksek puandan düşüğe doğru sıralamayı amaçlıyor.
YERLEŞTİRME SÜRECİ YURTDIŞINDA NASIL OLUYOR?
Birçok ülke öğrencilerini yükseköğretime yerleştirirken çoktan seçmeli testler dışındaki yaklaşımlardan da yararlanıyor. Bu testlerin öğrencileri sınırlandıran yapısı Türkiye'de de son yıllarda eleştiriliyor. Bu süreçlerde farklı yolların kullanılması için kamuoyunun baskısı artıyor. Bugün üniversitelere öğrenci yerleştirmek için kullanılan testlerin öğrencilerde 'yüksek riskler' oluşturduğunu araştırmalar da ortaya koyuyor. Örneğin Hatice Kumandaş'ın 2013'te tamamladığı 'Yükseköğretime Öğrenci Seçmede ve Yerleştirmede Kullanılan Sınavların Oluşturduğu Risk Faktörlerinin Okul Başarısı Üzerindeki Etkileri' başlıklı doktora tezi, sınıf düzeyi arttıkça test çözmeye ayrılan zamanın, sınava hazırlık için harcanan paranın, sınav baskısının ve kaygısının, öğrencilerin okul başarısını olumsuz etkilediğini gösteriyor.
DÜNYADA EĞİTİM SİSTEMLERİ VE DERS PROGRAMLARI DEĞİŞİYOR
Dünyanın birçok ülkesi özellikle 1980'lerden itibaren eğitim sistemlerini güncelliyor ve okul ders programlarını değiştiriyor. Bu değişim içinde, bireylerin problem çözme, eleştirel düşünme, akıl yürütme, yaratıcılık gibi 'üst düzey düşünme becerileri'nin geliştirilmesi önemseniyor. Testlerin geliştirilme anlayışlarında da bu yönde bir dönüşüm yaşanıyor. Bu süreçte Türkiye'de de yapılan birçok araştırma sınavlara hazırlanırken çok sayıda soru çözmeyle okul başarısı arasında ters yönde bir ilişki olduğunu da gösteriyor. Buna rağmen başta okullar ve aileler olmak üzere genel olarak eğitim sisteminin ve paydaşlarının çok soru çözme anlayışını ısrarla desteklemesi anlaşılır gibi değil.
BAŞARINIZI ARTIRMAK İÇİN
-Öğrencilerin sınav başarılarını artıracak önemli noktalardan biri, okuma ve anlama gücünü geliştirecek yaklaşımlar. Bu süreçte kitap ve güncel yazıların okunması, konuşmaların, sinema ve tiyatro gibi etkinliklerin izlenmesi önemli. Bu durum öğrencilerin okuduğunu anlama güçlerini geliştirirken, okuma hızlarının da artmasına yardımcı olur.
-Öğretmenlerin, ders programına dayalı kazanımları, günlük olaylarla ilişkilendirerek ele alması, öğrencileri bu etkinliklerde görevlendirmesi de önemli.
-Öğrencilerin içinden geçtikleri ÖSYS'yi tanımaları şart. Kılavuzları dikkatli okumaları, takıldıkları yerleri araştırmaları, yeterli bilgi sahibi olmayanların görüşlerinden etkilenmemeleri gerekiyor. Sistemi ve testleri tanıyan öğrencilerin, testleri yanıtlarken kendi stratejilerini oluşturacakları da çok açık.
-Basın yayın araçlarında test yanıtlamayla ilgili çok sayıda yolun önerildiği görülüyor. Öğrencilerin bunları doğrudan kullanmak yerine kendine uygun düşün yolları tercih etmeleri yerinde olur.
-Sorularda altı çizilmiş, tırnak içine alınmış anlatımlar önemli. Bunların soru çözmede yönlendirici olabileceği unutulmamalı. İki seçenek arasında kalındığında, en az işaretlenen seçeneğe bakmak yerine soruda ölçülmek istenen özelliğe odaklanmak ve yanıtı bu yolla tercih etmek daha uygun.
-İşlem gerektiren sorularda zaman varsa sağlama yapılması, yanıttan emin olmayı sağlar.
-Sınav bitiminde cevap anahtarını ve soru kitapçığını kontrol etmek için en az 5 dakika ayrılmalı ve olası hatalar denetlenmeli.
Hürriyet